Kastamonu'da Ortaköy, Omcular, Yarışlar, Dağyolu, Nalcıkuyacağı ve Kırışoğlu köylerinde nalbantlık mesleğinin yaygın olduğunu belirten Araştırmacı-Yazar Mustafa Gezici ise, "Buralar Amasya'daki Yıldırım Beyazıd Vakfına aittir. Bu köyler nal, mıh, kılıç, özengi, atın koşun takımlarını yapmakla ilk önce görevlendirilmişlerdir. İhsangazi ilçesine bağlı Sipahi köyü vardır. Burada yapılan malzemeler aslında nal, mıh, özengi, kılıç yapılarak Sipahi Ocaklarına verilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda da Sipahi Ocaklarına bu köylerimiz nal ve mıh yapmışlardır. Ama son yüzyılın çeyreğine geldiğimizde atın yerini traktörün alması, eşeğin yerini taksinin almasıyla, bu meslek, bu zanaat bitme noktasına gelmiştir. Son iki temsilcisi kalmıştır. Birisi Hasan Danacı, diğeri de Omcular köyünden Mehmet Akkuş'tur. Bu ailece yapılan bir zanaattır. Önce erkekler bu nal veya mıhı ham olarak yaparlar, kadınlar da döver" ifadelerini kullanıldı. Nal ve mıhın, Ergenekon efsanesinden çıktığını söyleyen Gezici, "Körüğün bulunması, demirin işletilmesi, nal ve mıh sanatının yapılması, atın evcilleştirilmesiyle Türklerde de başlamıştır. 5 bin yıllık bir tarihi vardır. Anadolu'nun fethiyle devam eden bu bölgede nal ve mıh yapılmaya halen devam ediyor. Ama son temsilcileri artık. Bu sanat da bitmek üzere. Ziraat fakültesinin tarımsal mekanizasyon bölümlerinde bu mesleklerin yüksek lisans tezi olarak verilmesi gerekiyor. Bunlar devletin arşivlerinde bulunmalıdır. Yoksa kaybolup giden bir sanat haline gelecektir" ifadelerine yer verdi.