Şamil Tayyar yaptığı açıklamada, "Vergi tartışmasında bazı şirketler gündemde. Aslında sorun, şirketlerin vergi hukukundaki istisna ve muafiyet makyajlı ayrıcalıklarından, bir de sistemin çarpıklığından kaynaklanıyor.

İşini bilen şirketler önce yasal boşlukları ve ayrıcalıklara nüfuz etmiş vergi uzmanlarını kamudan transfer ederler, sonra vergiden kaçmanın tüm yollarını sonuna kadar tepe tepe kullanırlar.

Zamanla büyüyen ekonomik hacim siyasi güce veya bürokraside sağlam menfaat ağına dönüştükçe, kapıya uğrayan da olmaz, uğransa da usulen olur, zaten her şey kılıfına uygundur.

O halde nasıl? Bir akaryakıt dağıtım şirketi, inşaat işine giriyorsa ekseriyetle KDV mahsuplaşması içindir.

Sürekli makina yenileme, araç satın alma gibi girişimler, vergiden kaçmanın bildik yoludur. Bunlar dışarıdan el yordamıyla bulduğumuz kaba tarifler, uzmanları tüm incelikleri daha iyi bilir.

Şunu da eklemeliyim. Vergi oranı ve bürokratik zorluklar arttıkça kaçak daha fazla olur, haksız kazanç kurumsallaşır. Özetle, sistem sorunlu.

Yeni düzenleme bu amaca yönelik mi, değil. Ne yaparsınız edersiniz bilmem, holdinglerin vergi ödemediği süreçte Siteler’deki boya atölyesine, Esenyurt’taki bakkala, Şahinbey’deki kasaba müfettiş gönderirseniz, toplumsal vicdanı kanatırsınız.

‘Az kazanandan az, çok kazanandan çok’ retoriği de inandırıcı olmaz. Ayrıca, vergide adalet, sadece toplarken değil harcarken de başvuracağımız bir tartıdır. Naçizane…" dedi.