Belki servis sağlayıcıdan kaynaklı bir sorun, belki cihazlardan biri arızalandı ya da komşunuz sizin şifrenizi kırıp malum sitelerde ne var ne yoksa indirmeye başladı.

The Washington Post'un derlediği aşağıdaki dört basit ama etkili ipucu sorunlarınızın çözümünü fazlasıyla kolaylaştıracak, bizden söylemesi...

1) Modemle router'ın farkını öğrenin Modem interneti evinize getiren kutudur. Olağanüstü durumlar haricinde duvardaki internet çıkışına bağlıdır.

Router ise bir kablo aracılığıyla modeminize bağlanır ve cihazlarınızın tercihen WiFi üzerinden internete erişmesini sağlar. (Bazı cihazlarda modem ve router bir arada olabilir.)

Eminiz ki okurlarımız arasında "Heheyt! Router da neymiş! Ben evde WiFi 6E mesh ağı kurdum" diye haklı olarak övünenler de vardır ama biz faniler çoğu zaman "Dizi izlerken takılmasın yeter" noktasındayız ve bu iki cihaz arasındaki ayrımı bilmenin önemi için sizi 2 numaralı ipucumuza davet ediyoruz.

2) Router'ı saklamayın Modeminizi kitaplığınızdaki ciltlerin arasına sıkıştırmanızda hiç mahsur yok ama router'ınız evinizin baş köşesinde durmalı.

WiFi'ın her yerden çekebilmesi için router'ın evin en orta noktasında durması şart. Dolayısıyla kitaplığın arka rafı, metal çalışma masasının altı veya televizyonun ya da akvaryumun arkası uygun yerler değil. Elbette bu çoğu zaman göze pek hoş görünmeyen cihazları ortadan kaldırma arzunuzu anlıyor ve paylaşıyoruz. (Birileri bunlara güzel bir örtü dikme işine mi girse? El işi uzmanı annelerimizi göreve davet ediyoruz.) Ama maalesef router'ınız cihazlarınızdan uzaklaştıkça internetiniz zayıflıyor. Kalın duvarlar, metaller, su dolu tanklar da sinyallerin yatak odanızdaki televizyona ulaşmasına engel oluyor.

Eğer internetiniz pek güçlü değilse, router'ın yerindeki ufak bir değişiklik bile büyük fark yaratabilir. Router'ınızı odanın zemininden alıp yüksek bir dolabın üstüne koymak bile bir çözümdür. Buna ek olarak WiFi'ı evin uzak noktalarına ulaştırmaya yarayan güçlendiriciler de ucuz, basit ve etkili yardımcılar.

3) En pahalı interneti almak zorunda değilsiniz İnternet servis sağlayıcılar her geçen gün daha hızlı bağlantı vadeden yüksek fiyatlı paket seçenekleriyle geliyor. Ama The Wall Street Journal'ın 2019 tarihli bir araştırması, tüketicilerin çoğunun ödedikleri paranın karşılığı olan internet hızının çok az bir kısmını kullandıklarını ortaya koydu. Daha pahalı internet kullananların internet üzerinden izledikleri videolar daha kaliteli de değildi üstelik. Tabii ki 90'ların çevirmeli internetiyle yetinin demiyoruz. Ama temel bir yüksek hızlı internet paketi, çoğu evin ihtiyacını karşılamak için fazlasıyla yeterli. Ev kullanıcılarının saniyede 300 megabitin üstündeki bir hızda dosya indirmesi zaten çok olası değil. Asıl sorun dosya yükleme hızlarında yaşanıyor. Bu nedenle evin genci TikTok'a video atarken anne ya da baba Zoom toplantısını sürdürmekte zorlanıyor. Ancak internet şirketleri çoğu zaman paketlerini satarken yükleme hızından bahsetmiyor. Özetle eve internet bağlatırken en yüksek hızlı paketle başlamak yerine daha mütevazı bir paketi tercih edin. Eğer bağlantınız çok zayıfsa o zaman üst paketleri deneyebilirsiniz. Ama öncesinde 2 numaradaki uyarılarımızı göz önünde bulundurmayı unutmayın.

4) İnternet şirketinizin sağladığı router'ı kullanmak zorunda değilsiniz İnternet şirketleri abonelikle birlikte modem ve router da sağlıyor (ve çoğu zaman bunun için bir miktar ekstra ödeme yapıyoruz). Ama bu cihazların yerine kendiniz de modem ya da router alıp kullanabilirsiniz. Özellikle router'ınız 2-3 yıllık olduysa yenilemenizde fayda var. Diğer yandan modemler daha uzun süre dayanabiliyor. Ancak internet sağlayıcınızın cihazlarını kullanmanın da faydaları var. Şirketler bu cihazların yazılımlarını düzenli olarak güncellediğinden ödediğiniz hızını karşılığını almanız ve herhangi bir sorunda daha kolay çözüm bulmanız mümkün.