"BUNUN HEBA EDİLMESİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ" Erdoğan, çok hassas bir süreç yürüttüklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Biz, Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla 86 milyonun emanetini taşıyoruz ve o emanete iğne ucu kadar dahi olsa leke bulaştırmamaya gayret ediyoruz. Aziz milletimiz, asırlardan süzülüp gelen Anadolu irfanıyla, o engin basireti ve sağduyusuyla bizim ne yapmaya çalıştığımızın çok net farkındadır. Şehit ailelerimiz ve kahraman gazilerimiz bizim bu riske niçin girdiğimizin farkındadır. Muarızlarımız ve hasımlarımız da Terörsüz Türkiye'nin ne demek olduğunun aynı şekilde farkındadır. Burada tekrar ediyorum, Türkiye en kronik sorununu çözmek için tarihi bir fırsat yakalamıştır. Bunun heba edilmesine göz yummayacağız. AK Parti olarak tam kadro vakar içinde, omuzlarımızdaki ağır yükün bilinciyle milletimizin beklentilerine ve partimizin büyüklüğüne yaraşır biçimde aydınlık yarınlara kapı aralayan bu süreci inşallah özenle yöneteceğiz." Başkan Erdoğan, Türk edebiyatının anıt isimlerinden merhum Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "değişirken devam etmek, devam ederken değişmek" tanımının siyaset sahnesinde ete kemiğe büründüğü yapının AK Parti olduğunu söyledi. Başkan Erdoğan, 24 yıldır sadece aşkla, heyecanla, samimiyetle değil, kendilerini yenileyerek yürüdüklerini belirterek, reformun AK Parti'nin siyasi varlığının devamlılığını sağlayan muharrik gücü olduğunu, reformu 24 yıllık hikayelerinde bir istisna olmaktan çıkardıklarını, hayatın olağan akışı içerisinde kendiliğinden gelişen mutat bir pratiğe dönüştürdüklerini ifade etti. İlk etapta dönüştürücü reformlarla vesayetçi yapıları gerilettiklerini söyleyen Erdoğan, "Hak ve özgürlükleri genişlettik. Devletle vatandaş arasındaki güveni yeniden tesis ettik. İkinci etapta koruyucu ve tamamlayıcı reformlarla devletin kurumsal kapasitesini güçlendirdik. Güvenlik, savunma, dış politika ve ekonomi alanlarında Türkiye'nin stratejik kabiliyetlerini artırdık." diye konuştu. "BARIŞ, GÜVENLİK VE İSTİKRAR KUŞAĞI KURMAKTA KARARLIYIZ" Erdoğan, bu iradeyi aynen devam ettirdiklerini vurgulayarak, bölgede yeni bir oyun sahnelenirken, dünyada yeni bir denklem kurulduğunu belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin istikrarsızlık kuşağıyla çevrelenmeye çalışıldığı artık açık açık dillendirilmektedir. Gazze'deki soykırımın failleri ülkemize yönelik niyetlerini gizleme gereği dahi duymuyor. Suriye'den Doğu Akdeniz'e, Balkanlar'dan Afrika'ya uzanan geniş bir alanda, Türkiye karşıtı bu politikanın emarelerine hepimiz tanık oluyoruz. Ne yapılmaya çalıştığının tabii ki bilincindeyiz. Kuşatma girişimlerini delecek kudrete, basirete, tecrübeye ve kararlılığa da ziyadesiyle sahibiz. Ülkemizi içeride zayıflatmayı, dışarıda hırpalamayı hedefleyen bu politikayı hamdolsun boşa çıkartıyoruz. Sınırlarımızın içiyle birlikte ötesinde de bir barış, güvenlik ve istikrar kuşağı kurmakta kararlıyız. 23 yılda bunun her alanda altyapısını oluşturduk." "ÇALIŞMALARIMIZ HIZLA OLGUNLAŞIYOR" Erdoğan, bir adım daha atmanın hazırlıklarını yaptıklarını, 8. Olağan Büyük Kongre'de yerel hatlarıyla çevresini çizdikleri "Türkiye Yüzyıl Reform Programı"nı olgunlaştırdıklarını bildirdi. Özgürlükleri korumak için güvenliğe, güvenliği tesis etmek için özgürlüğe ihtiyaç duyulduğu prensibinden hareketle programı şekillendirdiklerini aktaran Erdoğan, "Amacımız, ülkemizin iç ve dış tehditler karşısında istikamet sahibi, dirayetli, muhkem ve müessir bir aktör olarak yeniden konumlanmasını sağlamaktır. Sivil toplumdan yerel yönetimlere, sosyal politikalardan ekonomiye, teknolojiden siyasete kadar birçok başlıkta çalışmalarımız hızla olgunlaşıyor." dedi. Erdoğan, program sayesinde devleti, milleti, kurumları ve bürokrasiyi Türkiye Yüzyılı'nın gereklerine uygun bir yapıya hazır hale getireceklerini vurguladı.