• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Nasıl ‘Türk’sünüz?

20 Mart 2019
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Yeni Zelanda’da yaşanan katliam, bir kez daha, “Türk kimdir?” sorusunu gündeme getirdi. Sahi, ‘Türk’ kimdir?..

Tarihte, ırk ve kan ayrımına dayanan, bir ‘Türk’ tasavvuru yoktur. Türk olmak, bir his meselesi değil, bilgi ve bilinç meselesidir. 

Papa II. Baschalis’in, Ağustos 1100’de Roma’da kaleme aldığı fermanda dile getirdiği “Müslümanlar eşittir Türkler” ifadesi, bu hakikatin bir dile getirilmesinden ibarettir. 

Büyük Türk şairi İsmet Özel, bu iki kavram arasındaki akrabalığı, bakın nasıl izah ediyor: “Türkiye ve Müslümanlık! Bunu tıpkı İtalyanların Katolikliği gibi anlamamız lazım. Nasıl Katolik bir İtalyan hiç kimseyi şaşırtmıyorsa, Türkiyeli bir Müslüman da çok tabii karşılanmak, yerinde bir şey olarak görülmek zorundadır.” (Kalın Türk, Sayfa 37-38)

Türklük ile İslam arasındaki ayırt edilemez birlikteliğin bir başka kanıtı, Macaristanlı George’un, 1480’de yayınlanan Tractatus isimli hatıratında yer alan şu ifadelerdir: “Türkler, dini, doğal bir vazife olarak görür ve yaparlar.”

1980 yılında Tiran’da Arnavut Bilimler Akademisi tarafından yayınlanan Bugünün Arnavut Dili Sözlüğü Türk’ü şu şekilde tanımlıyor: “1. Türkiye’de yaşayan veya Türkiye asıllı birey. 2. Müslüman.” (Sayfa 2042)

Kosova Bilim ve Sanat Akademisi’nin ilk başkanı olan Arnavut şair Esad Mekuli’nin “Türk, Elhamdülillah!” şiirindeki şu mısralar da önemlidir: 

“Sen bir Türk’sün, sen bir Türk’sün, 

Onlar gök gürültüsü gibi gürlediler

Ve bir gün bizden biri çığlık attı: 

Ben bir Türk’üm elhamdülillah!”

Bu konuya dair son sözümüz, bir kez daha, İsmet Özel’den olsun: 

“Biz, dünya tarihinin ekseninde olan bir milletiz. Bunu da Müslümanlığımıza borçluyuz. Türklük, kâfirle uzlaşmamak demektir... Kâfire karşı kılıç sallayan herkes Türk’tür.”

*

Buradan, şuraya geçelim: Makedonya Türk Hareket Partisi MYK üyesi Maksud Ali, sanırsınız Türkiye’de siyaset yapıyor. Tek derdi: Türkiye’deki Müslümanlar.

“İslam Dinari” başlıklı bir broşürün fotoğrafı eşliğinde, şunu söylüyor: “Prof. Dr. Necmettin Erbakan hükümeti dönemi İslam dinarı tartışmaları (1996-1997). R. Tayyip Erdoğan hükümeti dönemi faiz lobisi, kredi kartı tartışmaları. 17 yıl aldatıldık, üretilmeyeni, kazanmayanı, harcadık yahut harcamaya teşvik ettiler.” (06 Ağustos 2013)

Müslümanlara karşı böylesine tavırlı olan Maksud Ali, Hıristiyanlara karşı oldukça hoşgörülü. Şunu söylüyor: “Ohride Voditsi hazırlıkları. Sıcak rakı…” (19 Ocak 2012)

Bunun üzerine THP Genel Başkanı Enes İbrahim “Bizde var sıcak şarap :)” diyor.

Maksud Ali’nin cevabı da şöyle: “Voditside rakı içilir, şarap, arpa suyu içilmez.”

Peki, voditsi nedir? Bu: Haç üzerine yüzmek veya 19 Ocak’ta (Makedon takvimine göre 7 Ocak’ta), suya haç atmak.

Maksud Ali, altı yıl sonra, aynı fotoğrafı şu yorumla paylaşıyor: “Birlikte yaşama kültürü kaçınılmazdır. Sözde kolay, gerçekleştirmek samimilerin görevidir.”

Ocak 2018’de bu sefer soluğu kilisede alıyor. Burada papaz efendi ile birlikte poz verip, şunu söylüyor: “Beraber yaşama kültürünü geliştirmemiz kaçınılmazdır.”

Bir başka gün Vodna dağında, bin 40 metrelik Milenyum Haçı’nı arkasına aldığı, fotoğraf eşliğinde şunu söylüyor: “19 Mayıs hazırlıklarına start verdim. Bugün Vodno tepesi ile başladım.”

Hal bu olunca, soru şu oluyor: Kiliseye gidecek, voditsi kulayacaksak, 1071’den 1923’e kadar niçin savaşıldı?

Devam edelim.

Enes İbrahim’in, Binali Yıldırım’ı ziyaret etmesi, Maksud Ali’yi rahatsız eder: “Siyasetin adaleti yok ama gerçeği var. Küfürleri nereye sığdıracağız acaba?” (20 Temmuz 2017)

Doğru söylüyor. Bugüne kadar anavatanlarına ve onun idarecilerine atmadıkları iftira, yapmadıkları hakaret kalmadı.

Enes İbrahim’in sözlerini, daha önce paylaşmıştık. Hâlâ paylaşmadıklarımız da var. İşte onlardan bir tanesi: “Erdoğan Ladin’den daha tehlikeli!..” (25 Kasım 2009)

Sayın Erdoğan ‘tehlike’, peki kim tehlikesiz. İşte Enes’in cevabı: “Gülen cemaatinin Makedonya’daki Yahya Kemal Kolejleri kaliteli ve marka bir okul iken Balkan Üniversitesi kalite bakımından en kalitesiz üniversitelerden biridir. (Not: cemaat mensubu biri değilim)” (22 Aralık 2013)

Bitmedi.

“2002 yılından beri AKP Hükümeti Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına hizmet etmeyi öğrenemedi, fakir olan Makedonya Türklerini rantları için kullandı.” (6 Mart 2014)

Maksud Ali’nin, Enes İbrahim’e, cevabı: “Doğru olabilir.”

Aynı gün, Enes İbrahim’den bir paylaşım daha: “Yine bir kez daha görüyoruz ki Makedonya Türkleri için yapılan yardımlar Allah rızası için değil, rant içinmiş.”

Bu da Maksud Ali’nin ikinci cevabı: “Yardımlardan yolsuzluklar fazlası.”

Velhasıl: Ettiğiniz küfürleri, attığınız iftiraları nereye sığdıracağız?

Haberiniz olsun: Artık, mızrak çuvala sığmıyor. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23