Bosna’da Türkiye fragmanı
Bosna Hersek, 2 Ekim 2022’de, dokuzuncu genel seçimlerini yaptı. Çok etnikli ve parçalı bir yapıya sahip olan ülkede, haliyle, oldukça karmaşık bir seçim sistemi var. Çok sayıda makam ve sandık var.
Seçimlerde Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri, Bosna Hersek Parlamenterler Meclisi Temsilciler Meclisi temsilcileri, Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu Temsilciler Meclisi temsilcileri doğrudan seçildi. Ayrıca RS Cumhurbaşkanı ile Boşnak ve Hırvat yardımcıları, Sırp Cumhuriyeti Ulusal Meclisi-NSRS temsilcileri ve Bosna Hersek Federasyonu’na bağlı on Kanton Meclisi temsilcileri de doğrudan seçildi.
Ardından Bosna Hersek Halk Meclisi, Bosna Hersek Federasyonu Halk Meclisi ve RS Halk Meclisi delegeleri dolaylı olarak seçildi.
Boşnak üye olarak Sosyal Demokrat Parti-SDP adayı Denis Beçiroviç, Sırp üye olarak Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı-SNSD adayı Jelyka Tsviyanoviç ve Hırvat üye olarak Demokratik Cephe-DF adayı Jelyko Komşiç, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi’ne seçildiler.
Bosna Hersek Parlamenter Meclisi Temsilciler Meclisi seçimlerinin galibi Demokratik Hareket Partisi-SDA oldu. Aynı şekilde Bosna Hersek Federasyonu Temsilciler Meclisi seçimlerinin galibi de SDA oldu. Sırp Cumhuriyeti Ulusal Meclisi-NSRS seçimlerinin galibi ise Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği-SNSD oldu.
SNSD lideri Milorad Dodik, RS Cumhurbaşkanı seçildi. Bosna Hersek Federasyonu’nda ağırlıklı olarak Boşnakların yaşadığı kantonlarda SDA ve ağırlıklı olarak Hırvatların yaşadığı kantonlarda Hırvat Demokrat Birliği-HDZ BiH en fazla oyu aldı.
Fahrudin Radonçiç liderliğindeki Daha İyi Gelecek İçin İttifak-SBB’nin Bosna Hersek Federasyonu’nda, yüzde 3’lük seçim barajını geçememesi, bu seçimin şaşırtıcı neticelerinden oldu.
Farklı ideolojilere sahip on bir siyasi partinin desteklediği Sosyal Demokrat Parti-SDP adayı Denis Beçiroviç’in Cumhurbaşkanlığı Konseyi Boşnak üyesi olması, hiç tartışmasız, bu seçimin en önemli neticelerindendir.
On birli ittifakın içerisinde; Halk ve Adalet Partisi-NiP gibi, SDA’dan ayrılan ve Bakir İzetbegoviç’e karşı sınırsız bir öfke besleyenler ile Bizim Parti-NS ve Gelecek Nesiller İçin gibi FETÖ unsurlarının cirit attığı partiler de bulunuyor.
Demokratik Eylem Partisi-SDA seçmeni ise devletin ali menfaatleri ile Bakir İzetbegoviç arasında bir seçim yapmak zorunda kaldı. Devletin bekası, Bakir İzetbegoviç’ten daha ağır bastı. Boşnak seçmenlerin önemli bir kısmı ılımlı Hırvat aday Zelyko Komşiç’e oy verdi. Buna karşılık Hırvat seçmenlerin kayda değer bir bölümü Denis Beçiroviç’e destek oldu.
Beçiroviç’in seçilmesinde, on bir benzemezden her birinin güçlü oldukları bölgelerden gelen oylar etkili oldu. Ancak şurası muhakkak: Amerika başta olmak üzere Batılıların açık desteği, Beçiroviç’in önünü açtı.
Sandık sonuçları bu şekilde. Gelelim sonrasına…
Denis Beçiroviç, seçildiği günden bu yana, henüz Boşnakların hak ve hukukunu koruyacak adımlar atmadı, atamadı. Bunun yerine geldiği makamın diyet borcunu, Batının isteklerini yerine getirerek ödemeye başladı.
Denis Beçiroviç’in kazanması, Bosna - Türkiye ilişkilerinin gelecekteki seyri hakkında önemli soru işaretlerine sebep oluyor. Beçiroviç’in, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı kast ederek, seçim döneminde “Bosna Hersek’in yıllardır seçmenin sesini görmezden gelen sultanlara ihtiyacı yok” ifadesini kullanması, bu soru işaretlerini kuvvetlendiriyordu.
Soru işaretlerini, sorun işaretlerine dönüştüren gelişme ise çok kısa sürede yaşandı. Beçiroviç, FETÖ’nün Bosna Hersek’teki üslerinden bir tanesi olan, Burç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Bölümü’nden Aliya Kojlyak’ı, “Güvenlik konuları danışmanı” olarak görevlendirdi.
Sadece Beçiroviç değil, ülkedeki bir diğer yürütme organı olan hükümetler de Batılı başkentlerin kontrolü altında.
Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt’in başını çektiği uluslararası aktörler ve yabancı ülke büyükelçiliklerinin talebi üzerine, daha resmi sonuçlar ilan edilmeden, hızlandırılmış hükümet kurma çalışmaları başlatıldı.
Bu süreçte on birli koalisyon önce sekizli, daha sonra altılı ittifaka dönüştü. Nihayetinde, HDZ BiH adına Dragan Çoviç ve SDP adına Nermin Nikşiç, devletin tüm düzeylerinde koalisyona gitmek için prensip anlaşmasına vardılar. Ardından HDZ BiH’den Boryana Krişto’nun Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı, Nermin Nikşiç’in ise Bosna Hersek Federasyonu Başkanı olması yönünde uzlaşı sağlandı.
Bu gelişmelerin ardından; Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi, Bakanlar Kurulunu kurma görevini Boryana Krişto’ya verdi. Hırvat Demokratik Birliği-HDZ BiH, Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı-SNSD ile el ele verip, SDA ve DF’i hükümet dışı bırakacak alternatiflere yöneldiler. Bu doğrultuda HDZ BiH, Saraybosna merkezli muhalefet partilerinin temsilcisi konumundaki, SDP koalisyon görüşmelerine başladı.
Nihayetinde: HDZ BiH ile SNSD, “Troyka” olarak isimlendirilen SDP, NiP ve NS’den oluşan üçlü koalisyon ile bakanlar kurulu oluşturmak üzere anlaştılar.
Bakanlar Kurulunu kurma görevinin HDZ BiH’e ve özellikle Boryana Krişto’ya verilmesi stratejik bir hatadır. Ama kurulan kabinede Güvenlik Bakanlığı makamının SNSD’li Nenad Nesiç’e bırakılması, ondan daha büyük bir hatadır. Bu isimler, sağlıklı işleyen bir devlet inşasına değil, ülkedeki kutuplaşmanın artmasına ve güvenlik açıkları oluşmasına katkıda bulunacaktır. Bu söylediğimizin ne anlama geldiğini, ilerleyen günlerde daha iyi göreceğiz.
Bütün bunları neden uzun uzadıya anlattığıma gelince: Türkiye’de sahnelenmek istenen oyunun fragmanı, Bosna Hersek’te sahnelendi, sahneleniyor.