• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Bosna’da savaş çıkar mı?

17 Kasım 2021
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Yazımıza, Kutadgu Bilig’den bir alıntıyla başlayalım. Yusuf Has Hacib, hükümdara şöyle nasihat ediyor:

“Dünyaya adını yaymak istersen, mümkünse, yolculara iyi muamelede bulunmaya gayret et. Sen gerçekten meşhur olmak istersen, satıcılara iyi muamele et ve onların haklarını ver. 

Ey oğul, sen iyi nam kazanmak istersen, yolcu ve kervanlara karşı her vakit iyi hareket et.”

Dokuz yüz elli sene önce böyleymiş. Şimdilerde, işler tamamen farklı seyrediyor. Meşhur olmak isteyenin yolculara, satıcılara ve kervanlara karşı iyi davranmasına gerek kalmadı.

Bugün artık gazete ve dergiler var, radyo ve televizyon var. Dahası internet ve sosyal medya var. Televizyonda, gazetede, internet ortamında ne kadar dikkat çeker, ne kadar abartırsanız, o kadar çok meşhur olursunuz.

Hal böyle olunca: Geleneksel ve yeni medyadan ‘temin edilen’ bir bilginin doğru olma ihtimali, yanlış olma ihtimalinden daha az. Özellikle internette, sosyal medya sitelerinde her türlü kötülüğe; hileye, yönlendirmeye, kişisel menfaat teminine, karalamaya ve hakarete açık bir ortam var.

Bunun örnekleri yeterince var. İşte onlardan bir tanesi: Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik’in, dönem dönem tekrarladığı, ayrılıkçı söylemleri ülkemizde ve milletimizde de yankı buldu. Avrupa’dan, hatta belki de Bosna’dan çok daha fazla.

Bosna’daki siyasi krizi ‘fırsata’ çevirmek isteyenler, hiç vakit kaybetmeden, sahaya indiler. Allah göstermesin ama savaş çıksa savaştan kaçacak olanlar, boylarından büyük laflar etmeye başladılar. 

Hazır yeri gelmişken, İbrahim Tenekeci’den iki dize alayım buraya: “Savaş çıksa da, savaştan kaçıp / Şiirler yazsak, kahramanlık üstüne.”

Sırp saldırısı başladığı zaman, içindeki cihat çağrısına uyan birçok Müslüman, işini gücünü bırakıp Bosna’ya koşmuştu. Gittiler ve oradaki güvenliği sağladılar. 

Bunlar, ne savaş görmüşler, ne de silah tutmuşlar. Buna karşılık klavye hâkimiyetleri, sosyal medya paylaşımları kusursuz.

Daha da kötüsü: Vatanı çoktan terk etmiş olanlar, latte macchiato yudumlarken, kahramanlık tefrikaları sıralıyorlar. Kimi Almanya’dan yazıyor, kimisinin eşi Amerikan vatandaşı. 

Merkel’in, enerji uğruna, Bosna ve Balkanları satışına bir çift laf etmiyor, edemiyorlar. Biden’ın suskunluğuna, kör ve sağırlar. Tek bildikleri: Kahraman şehitlerimiz, İzet Naniç, Midhat Huydur, Hayrudin Mesiç, Safet Zayko, Nesib Malkiç, Adil Beşiç, Enver Şehoviç, Safet Haciç ve Mehdin Hociç (Senad)’in kanları üzerinden takipçi toplamak.

Bitmedi: Ülkemizi ve milletimizi, sadece bir imkândan ibaret olarak görenler de var. Bunların sabit bir adresleri yok. İmkân neredeyse, onlar oradalar. 

Bugünlerde savaş tamtamları çalıyor, gulu gulu dansı yapıyorlar. Onlara göre, Bosna savaşın eşiğinde. Hatta içlerinden bir tanesi, bir akademisyen, “üçüncü dünya savaşı çıkabileceğini” söylüyor.

Bakmayın siz bunların bu kadar yaygara kopardıklarına. Bosna falan umurlarında değil. Tek dertleri var: Daha fazla gündeme gelebilmek, imkânlardan daha fazla istifade edebilmek.

Düne kadar şununla bununla ile iş tutuyorlardı. Bugün peşimizden ayrılmıyor, paçalarımıza yapışıyorlar. Dün idarecilerimizin konuşmaları “yine yanlış” idi. Hatta “özür dilemeleri” gerekiyordu. Bugün ise “ondan güç ve umut depoluyorlar.”

Galiba, doğrusu şu: Hangi iban numarasından geldiğinin hiçbir önemi yok. Yeter ki bol sıfırlı bir rakam olsun. Biz değil, kendileri söylüyor: “Yalan yok, güzel para veriyorlardı.”

Nurettin Topçu şöyle söyler: “Menfaat yaşamak, ahlâk ise yaşatmak ister. Bir arada asla barınamazlar.”

Devam edelim. 

Bu saçmalıklara herkes inanmasa bile, mutlaka inanan birileri olacaktır, oluyor.Birtakım gazeteci ve yazarlar, bu jetonlu müzik kutularının söylediklerine itimat edip, Bosna’nın, 1991 şartlarına geri döndüğünü, iç savaşa ramak kaldığını falan dillendirdiler.

Bununla ilgili çok şey söylenebilir. Ancak özetin özeti: Kılavuz ile karga arasındaki denklemden hayırlı bir netice alınamayacağı, hepimizin malumudur. 

Tekrara düşme pahasına, bir kez daha söyleyelim: Bosnalı Sırplar veya Hırvatlar, Allah’ın izniyle, Bosna’da yeni bir savaş çıkaramazlar. Fakat sosyal medyada dikkat çekmeye, takipçi toplamaya çalışanlar çıkarırlar.

Bir husus daha var.

“Bosna’da savaş çıktı, çıkıyor” diyenler: Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik’in ekmeğine yağ sürdüklerinin farkındalar mı?

Dodik’in yapmak istediği: Bosna’nın huzurunu kaçırmak, tüm yönetim mekanizmalarını kilitlemek, ekonomisini sarsmak, itibarını zedelemek. Peki, bu savaş çığırtkanlarının, bilerek veya bilmeyerek, yol açtıkları nedir?

Savaş riskiyle yatıp, savaş riskiyle kalkan bir ülkeye turist gelir mi? Dilinden savaş kelimesi düşmeyen bir ülkeye, hangi tüccar yatırım yapar? 

Meselenin daha iyi anlaşılması adına, gelen mesajlardan sadece bir tanesini paylaşmak istiyorum: “Kısmetse, Bosna ve Makedonya’ya yolculuk düşünüyoruz. Fakat Bosna’da durumun karışık olduğu, çatışma olabileceği söylendi. Sınırlar kapanabilir filan dediler. Var mı gerçekten öyle bir sıkıntılı durum?”

Koca koca profesörler, gazeteciler, yazarlar, klavye mücahitleri ve beslemeler. Bosna’ya verdiğiniz tahribatı görüyor musunuz? Yazık, gerçekten çok yazık...

Şimdi, oturun ve iki elinizi başınızın arasına alın. Biraz düşünün. Hep kendi ikbalinizi değil, biraz da ülkenizi ve milletinizi.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Kadir Kocaman

Ayhan bey kim bunlar? Daha önemlisi bunlara itibar edenler kimler? Allah (cc) Boşnakların yardımcısı olsun. İşleri gerçekten zor. Hem düşmanla hemde bunlarla baş etmek zorundalar. Dediğiniz gibi yazık gerçekten.

Yaşasın doğu avrupa yerli müslümanları

Boşnak, Arnavut, Pomak, Makedon müslümanlar doğu Avrupa’nın göz bebeği ve medarı iftiharlarıdır. Allah onlara domuz sırp ve hırdavatlardan, domuz bulgarlardan korusun
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23