Yumrukçu yüzünden dünyaya rezil mi olduk!
“Yumrukçu başkan kelepçesiz götürüldü..”
“Yumrukçu başkan, daha önce de tehdit etmiş.
“Yumrukçu başkanın adamları, yerdeki hakemi tekmelemiş..”
“Yumrukçu başkan, savcıda yumruk, hakimde ‘tokat attım’ dedi.”
“Yumrukçu başkandan pişkin anlatım, ‘Sadece yüzüne tükürecektim.’ diye kendini savundu.”
“Yumrukçu başkanın cezası, 9 yıla kadar çıkabilir..”
“Yumrukçu başkan..” “Yumrukçu başkan..”
“Yumrukçu başkan yüzünden, dünyaya rezil olduk.”
Hani bunları bıraksak, yumrukçu başkan diye hedef tahtasına koydukları kişiyi, idam da edecekler..
“İdam cezası kalktı” mı diyeceksiniz..
Yumrukçu başkan için geri getirirler..
İdam cezası, teröristbaşı Apo için kaldırıldı..
İdam cezası, asker-polis katili teröristleri asmak istediğinizde “insan hakkı ihlali”dir..
Yumrukçu başkan asılacaksa, idam cezası geri getirilir..
Hatta “idam cezası ile de yetinilmemeli..” diyecekler de..
Şimdilik diyemiyorlar..
Yumruğu savunacak değilim..
Şiddeti normalleştirecek değilim.
Ama kimse riyakarlık yapmasın..
HDP’li milletvekili, bu ülkede devletin polisine tokat atarken, alkış tutanlar vardı..
Bu ülkede, 50 bin insanın kanına girmiş teröristbaşı Apo’nun, heykelini dikme sözü verenleri, evinde kahvaltıya bekleyen milliyetçi müsveddeleri vardı.
Teröristbaşının heykelini dikme sözü verenlerin cezaevinden çıkması için, iki günde bir açıklama yapan, CHP genel başkanları, hatta Sivaslı mazlumları ağzına alamayan, muhafazakar partilerin başkanları vardı..
Yumruk cezalandırılmalı da..
Devletin askerini vurdurtanların heykelini mi dikmeli..
Kimse ahlaksızlık yapmasın..
Sahtekarlık yapmasın..
Yumruk atana 9 yıl hapis cezası verecekseniz, 50 bin insanın ölümüne sebep olan teröristbaşı Apo için, “Uzun süredir cezaevinde kaldı” diyen Merdan Yanardağ’ı cezaevinde ziyaret etmeye kalkmayın..
CHP’li milletvekillerine söylüyorum.
Hatta yandan yandan, çaktırmadan Merdan Yanardağ için açıklama yapan İyi Partili vekillere sesleniyorum..
Bir yumruk için, 9 yıl cezaevinde kalınacak ise..
50 bin insanın öldürülmesinin cezası, bir değil, 10 bin kişinin ömrünü toplasanız, karşılamaz..
Devletin milyarlarca liralık araçlarına zarar verenleri, yollarının taşlarını yerinden çıkartıp barikat kuranları, kamu binalarının camlarını çerçevelerini indirenleri, “Tutuksuz yargılanmaları gerektiği”ni ceza hukuk profesörlerine söyletiyorsanız..
Şimdi bir yumruk sebebi ile, bir kulüp başkanının tutuklanmasını vazgeçtik, cezaevine niye kelepçeli gönderilmediğini sorgulayamazsınız..
Enerji Bakanı Taner Yıldız’a bir kendini bilmez yumruk attığında, Sözcü gazetesinin yaptığı gibi, “Yumruk terapisi” manşetine imza atarsanız, şimdi bir yumruk üzerinden kıyamet kopartamazsınız..
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, hakemleri kastederek “Bu adamlara nefes aldırmayın. Nerede görürseniz tepki gösterin. AVM’de görseniz tepki gösterin, fotoğraflarını çekin. İzmir, Urla’da bir kahvaltı fotoğrafı çekildi. Bilin. Ensenizdeyiz. Fenerbahçeliler böyle davranın, nefes aldırmayın bu adamlara” dediğinde alkışlarsanız, en azından sessiz kalırsanız.. “Nefes aldırmamak üzere sahaya indim” demeye getiren bir başka kulüp başkanına itiraz etmeye hakkınız olmaz..
Affedersiniz, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, şunun şurasında bir ay önce, “Bizden biri ‘TFF’ye gitti, tokatladı çıktı’ diye haber çıkarsa şaşırmayın!” demedi mi?
Ali Koç’a veya adamlarına, TFF üyelerini tokatlamak hak da, Ankaragücü Başkanı’na yasak mı?
Bir yumruğun cezası 9 yıl ise..
Devamında, kulüp başkanlığından istifa etmek mecburiyetinde kalınmak ise..
Tokada azmettirmek, tokat atmayı meşru göstermenin karşılığı nedir?
Klüp başkanlığını devam ettirmek, soruşturma bile açılmadan, savcı önüne bile gitmeden, faaliyetlerine, tehditlerine devam etmek midir?
Bu ikircikli tavırların temelini, darbecileri “Anayasal haklarını kullanıyorlar” diyen zihniyette aramak gerekir.
28 Şubat darbe sürecinde, İçişleri Bakanı Meral Akşener’e, bir general, “Gelirsem oraya, yağlı kazığa oturturum” dememiş miydi..
O tarihin medya organları, “General, anayasal görevini ifa ediyor” dememiş miydi?
Adnan Menderes’i tokatladığı iddia edilen Deniz Baykal’a, bu ülkenin solcu Kemalistleri, yıllarca sahip çıkmamış mıydı?
Şimdi bize, hukuk dersi vermeye kalkıyorlar..
Yumrukçu kulüp başkanı üzerinden, yine efelenip, beyaz adam psikolojisi ile, had bildirmeye kalkıyorlar..
Belki en acıklı olanı da..
“Dünyaya rezil olduk” şeklinde başlık atan, medya organlarının yaptıkları..
Yumruğu kınıyorum.
Ama dünyaya falan rezil olmadık.
O reziller, İsrail’in, her gün öldürdüğü çocuklar sebebi ile rezil olmuyorlarsa..
Amerika’sı, İngiltere’si, ateşkes kararına evet oyu kullanamayacak kadar rezilliklere imza atıyorlarsa. Almanya’sı, Fransa’sı, İsrail’in katliamlarına destek çıkıyorlarsa.
Bir hakeme atılan yumruk sebebi ile, dünyaya niye rezil olacakmışız?
Onlar kendi rezilliklerine baksınlar.
Türkiye’de çıkan medya organları da, dünyanın rezilliğini bize anlatsın..
“Dünyaya rezil olduk” mavalları ile, dünyayı rezillikten kurtarmaya kalkmasın..
Filistin’de öldürülen 18 binden fazla insan, kaç yumruğun karşılığıdır.
Hürriyet gazetesi dün, birinci sayfasının tamamını, “yumrukçu başkan”a ayırmış..
Filistin’de bir günde ölen 500 insandan tek kelime ile söz etmek yok..
Diğer gazetelerin de, muhalif olanların hemen tamamının hali bu..
Nasıl bir anlayıştır, nasıl birmantıktır bu..
İnsan katledilmesini, yumruktan daha önemsiz görmek, nasıl bir rezil anlayıştır..
Beşeri kanunlarınızın acizliğini görün, anlayın işte..
Bir yumruk” için 9 yıl istiyorsunuz..
Ama binlerce insanı öldüren teröristbaşına, 24 yıllık cezaevinde kalmayı bile, uzun gören adamları, gazeteci diye salıveriyorsunuz..
Yazıklar olsun bu anlayışa..
Yazıklar olsun, bu bakış açısına..