• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Tarım iflas etti de, 1,6 milyon traktör ne? Avrupa birinciliği ne?

24 Şubat 2025
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Tarım iflas etti de, 1,6 milyon traktör ne? Avrupa birinciliği ne?

ALİ KARAHASANOĞLU

Milli Gazete manşet atmış: “Tarım politikalarının iflasının göstergesi”

Peki, Milli Gazete’ye göre, neymiş tarım politikalarının iflasına gösterge olan?

“Küresel gıda fiyatları düşerken, Türk halkının gıdaya erişimi ise giderek zorlaşıyor”muş..

“Cumhur İttifakı ortağı MHP ise, ‘Askıda buğday’la çiftçiden destek istiyor”muş..

Ne yani, imkanı olanların, imkanı olmayanlara yardım ettiği her toplum, iflas mı etmiş demektir?

İflas, matematiksel bir sonuç.

Varlık ile borçları karşı karşıya getirirsiniz..

Birini, diğerinden çıkarırsınız..

Ya artı çıkar, ya eksi..

Varlık rakamını borç rakamı ile karşılaştırdığınızda, borç fazla ise, durum iflas demektir.

Milli Gazete’nin ve peşine takıldığı solcuların sık sık tekrarladığı bu “iflas” algılarının arka planında, “borçlar, varlığı geçmiş” tespiti için, matematiksel bir işlem var mı?

Varlık ne miktar, borç ne miktar, yapılan bir çıkarma işlemi kıyaslama işlemi var mı?

Yok..

Ama hükmü veriyorlar: “Tarım politikalarının iflası”.

AK Parti’nin dünkü Büyük Kongresinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıkladı:

“Çiftçimizin eli ayağı olan traktör sayımız 1 milyon 600 bini buldu.”

Ki, 2002’deki rakam 1 milyon civarında imiş.

Şimdi soru şu: Traktör sayısı artarken, gidişat nasıl iflasa doğru olabiliyor?

Ki, aynı algı operasyonu oluşturucusu ekibin, yıllardır tekrarladığı bir iddia vardı: “Çiftçi sayısı hızla azalıyor.”

Çiftçi sayısını 1,2 milyon, 1 milyon, son yıllarda ise 500 bine kadar indirdiler..

“500 bin çiftçimiz var. 500 bin çiftçi ile 85 milyona nasıl bakacağız” dediler.

Kayıtlı çiftçi sayısı ne demektir, rakamlar ne kadar günceldir. Eski dönemde ne kadar günceldi, ölenler kayıttan düşülüyor muydu, yoksa ölenler silinmezken, yeni kayıtlarla sürekli rakamlar mı şişiyordu, daha onlarca soruyu boşverin..

Şimdi 1,6 milyon traktör var ise..

İşin yan unsurlarını hiç hesaba katmadan söyleyelim..

Bu kadar da ortalama çiftçimiz var, demek değil midir?

Evet, kimi cip sahibi olma yerine traktör sahibi olmayı tercih ediyor olabilir..

Kimisi, büyük tarım alanlarına sahip olduğu için birden fazla traktöre sahip olabilir..

Ama sonuçta ortalama sayıdan bahsediyoruz. Ve traktör sayısının % 90 oranında çiftçi sayısına karşılık geleceğini rahatlıkla söyleyebileceğimizi belirtip..

1,6 milyon değil de, 1,5 milyon olsun, çiftçi sayımız, diyorum.

Hani 500 bine inmişti?

“Çiftçi sayısının azalmasını biraz abartmış olabiliriz ama.. Tek başına traktör sayısı ile, tarımın iflas edip etmediği sonucuna varmak da, çok mümkün değil” itirazında bulunanlara da hak verelim..

Cumhurbaşkanı’nın dün yaptığı açıklamadaki şu cümleyi de aktarayım:

“Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10 içindeyiz.”

Milli Gazete rakamları tam anlayamamış olabilir..

Soldan çarklı istemezükçüler, alnı secdeli Cumhurbaşkanı’nı devirmek için her türlü kirli ittifaka hazır şekilde bekleyen ulusalcılar kavrayamamış olabilirler..

Bir defa daha tekrarlayalım:

Avrupa’da, TOPLAM tarımsal üretimde BİRİNCİYİZ.  

“Hollanda kim? Konya kadar toprağı var, ama bizim tarımsal hasılamızın” diye başlayan cümlelerle şişirilen Avrupa ülkelerinin boyunun ölçüsünü böylece almış oluyoruz ama.

“Avrupa’da zaten tarım çok da tercih edilen bir sektör değil ki. Onlarla tarım alanında kendimizi kıyaslamamız, gereksiz” diyenlere hak verip, yine Erdoğan’ın bir başka tespitini aktaralım:

“Tarımsal hasılada dünyada ilk 10 içindeyiz.”

Haydi bakalım Milli Gazeteciler. Saadetliler ve peşine takıldıkları CHP’liler..

Bir cevap verin, Türkiye’nin tarım hasılasında dünya genelinde ilk 10 içinde olduğumuz bilgisine..

Nasıl oluyor da, “Tarım iflas etti” dediğiniz Türkiye, dünya genelinde ilk 10’a girebiliyor.

Hani önceki yıllarda ilk üçte olursunuz, şimdi ilk 10’a gerilediğimiz için biraz da konuyu abartarak “iflas” tanımı yapmış olurlar.. Haklılar deriz..

Ama önceki yıllarda, Türkiye hiçbir zaman, tarımsal hasılada da, ihracatta da bugünkü seviyede olmamıştı..

O zaman, tarımsal hasılada, nasıl iflas etmiş oluyoruz..

Cumhurbaşkanı’nın birçok alandaki konuşmasından sadece tarım ile ilgili bölümünden bir küçük parçayı alıp, muhalefet partileri tarafından gerçeklerin ne kadar çarpıtıldığını göstermeye çalıştık.

AK Parti’nin dünkü kongresi ile birlikte bir defa daha hatırlatalım ki, bu parti yaptıklarından çok, yaptıklarının çarpıtılmasını önleyememesi ile gündemi meşgul ediyor..

Tarım hasılasında Avrupa genelinde birinci sıradasınız.

Ama medyada öyle bir hava estiriliyor ki, “Tarım iflas etti” yaygarası koparılabiliniyor.

Şu an cezaevinde olan ırkçı Ümit Özdağ ve benzerleri..

“Tarım, beka sorunudur. Tarımımız bitiyor. Bu devletin de sonu demektir” algısına imza atabiliyorlar..

Dört mevsim, hangi mevsimin sebze veya meyvesi olduğuna bakılmaksızın, hemen her ürünü manavda, markette buluyorsunuz..

Allah’a şükürler olsun ki, bir meyvenin, bir sebzenin yokluğunu yaşamadık..

Ama algı şu: “Tarım iflas etti.”

AK Parti yeni dönemde öyle bir kamuoyunu bilgilendirme kadrosu oluşturmalı ki, bu yalancıların hiçbirisi, sahte bilgiler üzerinden kendilerine alan açmaya teşebbüs bile edemesin.

Sadece Cumhurbakanı’nın, dünkü konuşmasının bir paragrafından, yıllardır tekrarlanan devasa yalanlardan bir diğerini daha çürüten rakamı vereyim..

Diyor ki Erdoğan: “2002’de Türkiye’de sadece 4,5 milyon otomobil varken, bugün bu rakam 16,5 milyona yaklaştı.”

Şimdi “Emekli ikramiyesi ile AK parti öncesinde rahatlıkla bir araba alınıyordu. AK Parti döneminde ise peşinatını bile ödeyemiyorsunuz” diyenlere..

Emeklilerimiz ikramiyeleri ile araç alabiliyorlardı ise.. Niye Türkiye’de sadece 4,5 milyon otomobil vardı? Bugün çok daha geriye gitti isek, niye 22 yıl öncesinde olan otomobil sayısının 4 katı otomobil var?

Sokak röportajından tutun, anamuhalefet partisinin genel başkanına kadar.

Hâlâ üniversitelerin öğretim üyeliği kadrosunda görevlendirilenlerden, ahlaksız gazetecilerine kadar..

Her birinin, aksine yaptıkları her konuşmada, AK Parti’nin doğru bilgiyi kamuoyuna aktarma görevini üstlenen yetkilileri, gerçek rakamları yüzlerine vurmalıdır..

Bilerek yalan söylemek, hem ahlaki sorun, hem de ceza hukuku anlamında suç niteliğinde bir fiil...

Ama ahlaki dertleri olmayanlar, tantana çıkartarak ceza davalarını da etkiler, beraat ederim diye düşünenlere, hodri meydan denilmeli ve gerçek rakamlarla, söyledikleri her yalan, daha onların ağzından çıkar çıkmaz, doğruları ile yüzlerini kızartacak pişmanlık vesilesi haline getirilmeli.. 

Ak Parti’nin geleceği bunda..

Yoksa, denizde yürüseler, “Aaaa. Bakın bakın.. Yüzme bile bilmiyorlar” itibarsızlaştırmasına muhatap olmaya devam edecekler.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Yeni şafağın kibar yazarlarına

İthaf olunur.

Avrupalı Nefer

BAK TARIMIN KARNESI BURDA Ali Bey : Buralarda asgari ucret 2000 Euro ustu iken istisnasiz TUM TARIM URUNLERI TURKIYE'den daha UCUZ !
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23