Niye susuyorsunuz, “dindar düşmanları”nın işbirlikçileri!
CHP’lilerin başını çektiği bir grup ateist, bir grup dindar karşıtı çevre, uzun süredir Milli Eğitim Bakanlığı’nı hedef alıyor..
“Önce Ahlak ve Maneviyat” sloganı ile kurulan Milli Görüş’ün, bugünkü temsilcisi olduğunu iddia edenlerin önde gelen partilerinden birisi (Yeniden Refah Partisi de aynı iddiada. Ak Parti de, büyük oranda aynı iddiada) olan Saadet Partisi, küçük küçük siyasi hesaplarla sessizliğini korurken..
Okullarda din eğitiminin içeriğinin doldurulması için sarfedilen gayretlere saldıran dindar karşıtı kesim, her geçen gün daha da pervasızlaşarak, kendileri ile işbirliği yapan muhafazakarlardan da destek alarak, küstahlıklarını genişletiyorlar..
“Okulda namaz” dediler. Hakaret ettiler.. 2002’de, 2007’de, 2011’de, 2015’te seçmen bunlara tokadı yapıştırdı, akıllanmadılar.
Oysa o tarihlerde okullarda doğru dürüst mescid bile yoktu. Öğretmenler ve öğrenciler, merdiven altlarında namazlarını kılarken bile, “Okulda namaz” denilerek, hedef tahtasına konuluyordu..
“Okulda mescid”’ dediler, okullarda küçük küçük açılan mescidleri engellemeye kalktılar..
Seçmen 2018’de bir tokat daha attı.. Okullardaki mescidleri engellemeyi başaramadılar.
“Okulda cami” dediler, İmam Hatipler ve İlahiyatlar için cuma namazı da kılabilecekleri büyük mescidleri engellemek istediler..
2023 seçimlerinde bir tokat daha yediler, yine başaramadılar.
Şimdi mahalli seçimlerde yiyecekleri tokadın şiddetini beklerken, yine de cepheyi genişletmekten geri durmuyorlar..
Cumhuriyet gazetesi, Sözcü gazeteci, Birgün gazetesi aracılığı ile gündeme getirdikleri, “Okulda ÇEDES (Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum) projesi sona erdirilsin” baskısı, helalleşme çağrısı yapan CHP’nin, 14 Mayıs milletvekili seçimleri öncesinde pek gündeminde yoktu.
Çünkü seçmene, kendilerini farklı tanıtmak zorundaydılar..
14 Mayıs’ta “Biz size inanmıyoruz, takıyye yapıyorsunuz” tokadını yedikten sonra, “Zaten dindarlardan oy alamıyoruz. Onları kandıramıyoruz. Bari kendi kitlemizi kaybetmeyelim” diyerek, CHP’nin bazı milletvekilleri aracılığı ile dini değerlerle ilgili eğitim politikalarına karşı çıkış yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.
Onlar zaten hep öyle idi. Öyle de kalsınlar.. Sorun değil..
Ama onlarla ittifaktan vazgeçmediğini, son milletvekili transferi ile ispatlayan Saadet Partisi ne yapıyor?
İsrail’e en yüksek perdeden eleştiri getirdiği halde, AK Parti’yi “İşbirlikçi” ilan etmeye kalkışan Saadet Partililere soruyorum:
“AK Parti’nin, İsrail’e karşı eyleme girişmediğini, sadece söz ile eleştiri getirdiğini iddia ediyorsunuz. Biz sizin, CHP’ye karşı bir eyleme girişmenizi de istemiyoruz. Böyle bir şeyi zaten yapamazsınız. Bari iki çift cümle ile, CHP’nin yaptığını kınayın..”
Diyoruz, diyoruz da.
Dememizle kalıyoruz..
Nasıl bir işbirlikçilik ise..
Nasıl esir alındılarsa..
Temel Karamollaoğlu’ndan başlayın. Birol Aydın’ına kadar.
Bir tanesi bile, “Tık’ diye bir ses veremiyorlar.
AK Parti’yi devirmek için iftiralar eşliğinde saldıranlar..
CHP’nin açık ve net din karşıtlığına, dindarlara yönelik ahlaksızca saldırılarına, tek kelime edemiyorlar..
Nasıl bir ahlak, nasıl bir dindarlıktır bu.
CHP hakkında konuşmamanız için, size dini bir emir mi geldi?
Yoksa, ittifakınız uğruna, her türlü dini kavramları elinizin tersi ile itmeyi mübah mı görüyorsunuz..
Aile konusunda Ak Parti’nin icraatını yetersiz görüyorsunuz.
Ama CHP, eşcinselliği bile övüyor.
CHP ile ilgili tek kelime edemiyorsunuz.
Hani belediyelerin büyük kısım CHP’de olmasa.
Mazeretiniz hazırdı.
“İktidarda CHP yok ki. CHP’ye laf söyleyelim..”
Ama şu an, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok ilin büyükşehir belediye başkanlığı CHP’de..
Eşcinselliği belediyelerde meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Niye tek kelime edemiyorsunuz?
Heeyyy. Saadet Partililer..
Size sesleniyorum.
Heeyyy. Stratejik Derinlik kitabının yazarı Ahmet Davutoğlu..
Profesör doktor unvanlı, böyük böyük, en büyük(!) başbakan..
Dindar vakıflara, salya sümük saldıran ortaklarınıza, itiraz gücünüz yok mu?
Dindar vakıfların; okulların kapısından içeri alınmaması gerektiğini söyleyenlere.
Şimdi onlara, lojistik destek sağlayan TÜSİAD’a, bir itirazınız yok mu?
Gerçekten de, Saadet partisi’nin, Gelecek Partisi’nin, Deva Partisi’nin sessizliğinden cesaretle, dün TÜSİAD da, üzerine vazife imiş gibi, okullarda dini vakıfların varlığı ile ilgili tartışmaya, CHP zihniyeti ile yaklaştığını, ateist bakış açısı ile çözüm bulmak gerektiğini söyleyerek katıldı..
TÜSİAD açıklaması şöyle:
“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ekonomik ve sosyal kalkınmayı başarmış, demokratik laik bir hukuk devleti olan Türkiye için çağdaş bir eğitim seferberliğine ihtiyacımız var.”
Hani laiklikten bahsetmeden, bir açıklama yapsalardı, şaşardım..
Bizi şaşırtmadılar.
Ama sonrası daha vahim:
“Ülkemizin bu yöndeki ihtiyacı ve yakın geçmişte yaşanan acı tecrübeler dikkate alındığında cemaat ve tarikatlara eğitim sisteminde yer olmaması gerekir. Eğitim sisteminde çağdaş eğitimle bağdaşmayan konuların gündemde olmasının ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri ile uyuştuğunu söylemek mümkün değildir.”
TÜSİAD bu saygısızlığı, kimden cesaretle yapıyor..
Saadet Partisi’nden, Gelecek Partisi’nden, DEVA Partisi’nden cesaretle onların CHP işbirlikçiliklerinden cesaretle yapıyor..
Ama göreceksiniz..
Bu ülkenin cumhurbaşkanı, onların hadlerini bildirecek..
Saadetli kardeşlerimiz ise, utanmadan-sıkılmadan, AK Parti’ye “işbirlikçi” hakareti yapmaya devam edecekler..
Kimin işbirlikçi olduğunu, millet görüyor..
Yeni Asya gazetesi bile, her gün Said-i Nursi’yi logolarının yanına misafir ettikleri halde, kanaat önderi liderlerine okullarda kapı açan Milli Eğitim Bakanı’na saldıran CHP’lilerle işbirliği yapıp, aslında kendilerini inkar ediyorlar..
Muhafazakarlara çok söylendik.
Bu Yeni Asya’cılarla, Saadet Partililerle ittifak yapıp, sonra da onların tabanlarına 24 saat yaptıkları propagandada geçen “Dini değerlere okullarımızda sahip çıkmalıyız” vaadini hayata geçiren AK Parti’ye itiraz eden CHP’liler, sergiledikleri ilkesizlikten hiç mi utanmıyorlar..
Nurculara karşı çıkıyorlar..
Nurcuların bir grubu olan Yeni Asya ile ittifak yapıyorlar!