• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

İşte itiraf ettiniz: Altımız bir Erdoğan etmeyiz!

07 Ocak 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Altılı masa toplanıyor.

Dağılıyor..

Toplanıyor, dağılıyor..

Son toplantı 9 saat sürdü..

Aldıkları karar ne?

“Ortak karar alma konusunda mutabık olma.”

Zaten ortak karar almaya mahkum değil misiniz?

Altı parti olduğunuza göre.

Bir de dışardan ortağınız olduğuna göre.

Mecbursunuz, ortak karar almaya.

Bunun için toplantı yapmaya, uzun uzun görüşmeler yapmaya gerek var mı?

Soruları biraz erteleyelim, “Stratejik takoz” unvanına layık görülen, şimdi ise altılı masanın ideologu Ahmet Davutoğlu’na soralım, nasıl gidiyor işler..

O da, “Ne demekmiş, eninde sonunda CHP ile ittifak yapacağımız iddiası. Böyle şey olur mu? Benim hayatım CHP zihniyeti ile mücadelede geçti” diye kükrediği ve asla CHP ile ortaklık yapmayacağı sözünü iki senede yalayıp yuttuğunu unutturup, Halktv’de bizi cevaplasın:

“Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. Genel başkanlar, cumhurbaşkanı kadar, cumhurbaşkanı gibi ister içerden ister dışardan olsun her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak.”

İyi de Davutoğlu abi..

Sen şuna cevap ver:

Seni kimsenin tanımadığı bir dönemde, alıp başdanışman yapan..

Alıp, Dışişleri Bakanı yapan..

Ki, Erdoğan o koltuğa seni oturttuğunda, şimdi yanında duran CHP’lilerin, “Tüm devlet tecrübesi sıfırlandı. Dışişlerinin 80 yıllık tecrübesi bitirildi. Dışişleri ile ilgisi olmayan adamlar, bakanlık koltuğuna oturtuldu. Devlet geleneğinin bittiği yerdeyiz” eleştirilerini göğüslemişti.

Sonrasında seni Başbakan koltuğuna oturttu..

Buna rağmen..

Sen Erdoğan’a ihanet ettin..

Şimdi altılı masaya mı sadık kalacaksın?

Erdoğan’a yaptığını, altılı masaya yaptığın an..

O süslü sözlerle kurguladığın “her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak” dediğin altı genel başkandan diğerleri ne yapacak?

Geçmişiniz ortada.

Sen yol arkadaşına ihanet etmişsin..

Yanındaki Babacan ihanet etmiş.

Akşener, kendi partisinin genel başkanına ihanet etmiş..

Eeee.. Şimdi bugün için altınız birden gayet güzel anlaşıyor olabilirsiniz.

AK Parti’nin ilk yıllarında anlaştığınız gibi.

Ama biriniz herhangi bir konuda itirazda bulunduğunuzda, ne olacak?

Varsayalım, Suriye’ye asker gönderme için TBMM’den alınan yetki sona erdi..

Yenilenmesi gerekiyor..

CHP “hayır” dedi.

İyi Parti “Evet” dedi..

Diğerlerini artık söylemeye gerek yok.

“İttifakla karar alınacak” dediğinize göre..

Dakika bir, kavga bir..

Diğer dört partiye sormaya bile gerek kalmadı..

Haydi girin birbirinize..

Artık bu kavga karakolda biter..

Avrupa Birliği ile ilişkiler ne yönde yürütülecek?

CHP’ye sorarsanız, AB’ye dünden köle olmalı idik..

 Ne istiyorlarsa yapmalıyız..

Peki Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na soralım..

“Asla ve kata.. AB’ye girmemeliyiz. AB ile ilişkileri dondurmalıyız..”

Haydi bakalım, bu konuda da bir adım ilerleyin de görelim..

Yok öyle, “İhtilaf ettiğimiz konuları parantez açıp, sonraya bırakacağız” mavalları ile olayları önemsizleştirip, sulandırmak..

Suriye’ye asker gönderme konusunda ne parantezi açacaksınız?

Neyi erteleyeceksiniz?

Nasıl, “Bunu sonra görüşüp, kararlaştıralım” diyeceksiniz?

Azerbaycan’ın istediği SİHA’ları, onlara satacak mısınız, satmayacak mısınız?

CHP’nin danışmanı ve dışişleri konusunda uzman milletvekili olan Ünal Çeviköz diyor ki, “Uluslararası arenada, Azerbaycan’a sattığımız silahlar başımızı ağrıtabilir. Durdurmalıyız!”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e sorarsak..

“Biz Azerbaycan’a yardım etmeyeceğiz de kim edecek?”

Şimdi altı imza gerektiğine göre, Azerbaycan’a SİHA satışı sürecek mi, sürmeyecek mi?

Altı imza tamamlanamadığına göre, bu da yapılamayacak..

Türkiye’nin ne kadar önemli sorunu var ise, hepsinde sonuç bu..

“Altı imza tamamlanamamıştır. Bu konu ertelensin?”

Sonuç?

“On dönüm bostan, yan gel yat Osman”..

Ve bu saçmalığı, büyük bir keşifmiş gibi, bize yutturmaya çalışıyorlar..

İnsan bu açıklamaları yaparken, biraz utanır.

“Milletin aklı ile alay etmeyelim, birisi çıkıp, ‘İttifak edemeyince, siz zaten bir icraat da yapamazsınız ki’ derse, ne cevap veririz” diye düşünmesi gerekirken..

Bakın Davutoğlu, hayatı boyunca mücadele ettiğini iddia ettiği CHP’nin televizyon kanalında başka neler söylüyor:

“Bu büyük bir teminattır. Ne teminatıdır biliyor musunuz? Şimdi diyorlar ki ‘6 tane birbirine benzemez insan bu ülkeyi nasıl yönetecek?’ Bu ülkeyi birbirlerinin hassasiyetlerini görerek yönetecekler. Karşılıklı hassasiyetleri gözeteceğiz. Biz bir karar alırken CHP kitlesinin hassasiyetlerini gözeteceğiz, Kılıçdaroğlu bir karar alırken bizim, muhafazakar kesimin hassasiyetlerini, Sayın Akşener’le ilgili bir karar alırken ülkücü camianın hassasiyetleri... Ne olacak biliyor musunuz? Bir süre sonra bir kültür oluşacak.”

Nasreddin Hoca’nın, borcu ödeme konusunda bulduğu o meşhur çözüm..

“Şu çalılar var ya. Koyunlar geçerken o çalılara değecek. Oraya takılan ve biriken yünleri toplayacağım.. Sonra ...”

Karşısındaki gazeteci kılıklılar da diyemiyorlar:

“Ya siz böyle birbirinize dervişlik yapabilecek bir kıvama geldi iseniz.. Bakanlıkları size altın tepside sunan Erdoğan’a ihanet ettiğiniz halde. Şimdi birbirine benzemediğinizi kabul ettiğiniz altı parti olarak, birbirinize hep saygı gösterecekseniz.. Cumhurbaşkanı adayını niye bugüne kadar belirleyemediniz?”

Veya şunu sormuyorlar:

“Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok. Birbirinizin hassasiyetine saygı gösterecekseniz, şimdiden söyleyin, seçmen de bilsin.. Siz CHP’nin tezi gereği, Suriye’ye asker yollama kararına hayır mı diyeceksiniz, İyi Parti’nin hassasiyetine saygı gösterip, ‘evet’ mi diyeceksiniz?”

Köşe doldu..

Ama emin olun. Bunları yazmaktan utanç duyuyorum.

Milletin aklı ile alay edercesine, seçim kazansalar, üç gün sürmeyecek bir ittifakın üyelerini, bize adeta “ilahi dinin azizleri” gibi tanıtmaya çalışıyorlar..

Altı imza ile karar alacaklarını söyleyip, aslında altısının, bir Erdoğan etmediğini itiraf ediyorlar..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Orhan Inan

Sanirim ben.

Orhan

Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında sanırmış. Hadi bakalım az kaldı.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23