• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

İmamlığı Temel mi yaptı, Kemal mi?

09 Mart 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Ben kimseyi düşman olarak görmüyorum..

Ama beni, düne kadar, hatta bugün dahi düşman gibi görenler olduğunu çok iyi biliyorum..

Dindar insanları, cumhuriyet düşmanı, vatan düşmanı gibi gösteren bir sol grubun, ateist cenahın ülkeyi esir alma istediğini çok iyi biliyorum..

Onun içindir ki, özelimden örnekler vereyim.. 

Milli Görüş çizgisi bu ülkede siyasete soyunmasaydı..

O sol grubun, kemalist cenahın eline kalmış olsaydık.

Ben İmam Hatip Lisesi mezunu olarak, Hukuk Fakültesine giremezdim.

Benimle eşit durumda olan, diğer lise mezunları ile birlikte girdiğim imtihanda başarısız olduğum için değil..

“İHL mezunları, Yüksek İslam ve İlahiyat Fakültesi dışında tercihde bulunamaz” kuralı olduğu için, Hukuk Fakültesine gidemeyecektim..

Erbakan Hoca, 1980 öncesi bu dayatmayı koalisyon ortağı olduğu hükümetlerde çözmüştü..

Ama 28 Şubat sürecinde, aynı dayatma farklı bir düzenleme ile karşımıza çıkarıldı:

“İmam Hatip Lisesi mezunları, İlahiyat dışında bir fakülteyi tercih ettiğinde, puanı 0,2 ile diğer liselerden mezun olanların ise puanları 0,5 ile çarpılır” kuralı gereği, on binlerce İmam Hatip mezunu, istediği/hakkettiği fakültelere kayıtlarını yaptıramadı..

Eğer beni düşman olarak gören sol kesim iktidarda olsa idi, bugün ailemdeki başörtülüler, İmam Hatipi tercih ettikleri halde, liseye devam edemeyeceklerdi..

Çünkü beni, ailemi, tüm dindarları bu ülkeye düşman gibi gören sol zihniyet, “başörtülü kişilerin okuma hakkı yoktur” dayatmasında bulunuyorlardı.

Bunu Anayasa Mahkemesi kararlarına, Danıştay kararlarına koyuyorlardı..

Bu anlamda söylüyorum, “beni düşman görenler” diye.. 

“Düşmanlığı” onlar ihdas ettiler..

Onların ihdas ettiği kavram üzerinden söylüyorum..

Evet kardeşler; en azından kardeşlerin bir kısmı, bugün birbirlerine düşman olmuşlar..

Alnı secdeli insanlar, alnı secdeli yöneticileri yönetimden indirmek için kolları sıvamışlar..

Temel Karamollaoğlu.. Ahmet Davutoğlu.. Ali Babacan.. ve bunların partisindeki büyük çoğunluğu kastediyorum..

Bunlar birlik olmuşlar, düne kadar onları da düşman olarak gören CHP ile ittifak kurmuşlar..

Ve kendi içlerinden çıkan Tayyip Erdoğan’ı indirmek için, ölümüne mücadeleye girişiyorlar.

Dünyevi makamlar için değil..

Çünkü siyasette değilim, girmeye de hiç niyetim yok..

Ama dindar insanların kazanımlarının devam etmesi açısından önemsiyorum..

Düne kadar temel hak ve özgürlüklerimizi kısıtlayan ve bizi düşman gibi görenlerle, ne zaman ahbab oldunuz, muhteremler?

Ne zamandan beri ve niçin, birlikte yol aldığınız kardeşlerinizi düşman, sizi düşman olarak görenleri dost edindiniz?

Kemal Kılıçdaroğlu’nu, kendinizin cumhurbaşkanı adayı olarak nasıl görebilirsiniz?

“Eski defterleri karıştırma” diye hemen savunmaya geçmeyiniz..

“Anayasa Mahkemesi’ne başörtü yasak olmalıdır” diye dilekçe veren adamdan başka, cumhurbaşkanı adayı bulamadınız mı?

Milli Görüş’e gönül vermiş Hacı Hasan amcaya, Hacı Fatma nineye, “Bizim cumhurbaşkanı adayımız, başörtüye ‘bir metrekarelik bez parçası’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ona oy veriniz” nasıl diyeceksiniz?

Hiç utanmayacak mısınız?

Allah’tan korkmayacak mısınız?

Pazartesi günü, Saadet Partisi Genel Merkezi önünde toplanan insanların içinde, bir tane Saadet Partili var mıydı acaba?

Hemen hepsi, CHP’lilerden oluşan topluluk.. Hemen hepsi, İzmir Marşı ile Milli Görüş çizgisindeki insanlara, had bildirmeye devam eden yasakçılar..

Hemen hepsi, “Türkiye laiktir, laik kalacak” sözleri ile başörtü yasağını tekrar hayata geçireceklerini, kibarca dillendiren dayatmacılar..

Bakın Saadet Partisi Genel Merkezi önünde toplananlara..

İkindi namazı vakti giriyor, çıkıyor, bir kişi “Namazı nerde kılabilirim” derdinde değil..

Akşam vakti giriyor, çıkıyor.. 

Bir tanesi, “Bugün Berat gecesi.. namazımı kaçırmayayım” hassasiyetinde değil..

Ama, iktidara gelindiğinde, neler yapacaklarını ima edecek şekilde..

Kemalist felsefesinin ritüellerini kaçırmıyorlar.

“Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganını defalarca atıyorlar..

Kendi ritüellerini marşlaştırmışlar, 28 Şubat’ta, sokakta, okulda, işlerinde her yerde, sizi denize dökeceğiz dercesine okudukları , “İzmir Marşı”ndan taviz vermiyorlar..

Kimsenin namazının bekçisi değilim..

Ama İzmir Marşı’nı, Saadet Partisi önünde okuyanlar, ezan düşmanı milletvekillerinin de Millet İttifakı içine alınması gerektiğini, çünkü Millet İttifakı’nın tek kriterinin “Laiklik ilkesine hayır dememek” olduğunu başyazılarda deklare edenlere tek kelime edemeyenleri uyarmak için hatırlatıyorum..

Kimsenin namazında değilim, ama onlar da bana eski günleri tekrarlatacaklarının tehdidini yapmamalılar..

Tayyip Erdoğan’a karşı birleştikleriniz.

En az Tayyip Erdoğan kadar, dine saygılı insanlar olmalı..

Mazisinde dindarlara karşı, bir dayatmanın içinde olmayan bir siyasi olmalı..

Siz ne yapıyorsunuz?

Ayasofya’yı açan Tayyip Erdoğan’a karşı..

Mazisinde onlarca somut örnekle, dindar insanlara hayatı zehir eden bir ismi, cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarıyorsunuz..

Bırakın, CHP o ismi aday yapsın..

Ama Milli Görüşçü insanlara, bir yasakçıyı, nasıl cumhurbaşkanı adayı olarak dayatırsınız..

Ki, devirmek istediğiniz rakibiniz de, dindar bir kişi iken..

Kimsenin namazını sorgulamam..

Ama benim aklımla alay edenlere..

Zekamla alay edenlere..

Başörtü yasağını sürdürmek için hayatı boyunca mücadele edip, sonra ezile ezile, yasağın kaldırılmasına seyirci olmaya mahkum olduğunda..

Utanmadan, “Başörtü yasağını ben kaldırdım” diyenlere de..Bir test uygulamak zorundayım..

Bu testi, dindar bildiğimiz insanların, içine düştükleri çukurun farkına varmaları için de zorunlu görüyorum..

Pazartesi günü, ikindi vaktine doğru, altılı masa toplandı..

Alnı secdeli Tayyip Erdoğan’ı devirmek üzere yapılan toplantı sırasında..

İkindi ve akşam namazı vakitlerinde eminim Temel bey, Ali ve Ahmet beyler namazlarını eda etmişlerdir.

Ya aday gösterdikleri zat?

Lütfen, rica ediyorum..

Bize ayetleri tahrif ederek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına referans getirmeyin..

“Bizim tercihimizin, dini gerekçelerle ilgisi yok” deyin.. 

“Hak geldi batıl zail oldu” ayetini slogan olarak kullanıp, sonra  başörtü yasakçısı birisini, bize Peygamber torunu gibi göstererek, din istismarına soyunmayın.. 

(Bu yazı, bazı gazetelerde, ayetlerden mealler verilerek, cumhurbaşkanı adaylarının Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna ilişkin yazılar kaleme alındığı için, mecburen dini kavramlar eşliğinde yazılmıştır.) 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Biga

Iyiki varsınız.eskiden leman ve gırgır okuyordum.simdi siz varsınız

Veli

İmam cemaatin içinden seçilir. Asıl budur. Dışarıdan paralı imam mı atansaydı... Bundan niye rahatsız oldunuz ki...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23