Seçim vaatleri, karma eğitim, son dakika golü
CHP’nin seçim bildirgesinde eğitim modeli geriye çevriliyor. 1+8+4olacakmış.
Muharrem İnce, imam hatiplerde öğretmenlik yaptığını ve onlarla bir sorunu olmadığını söylüyor.
28 Şubat sürecinde Ecevit ve ortakları eğitimi 8 yıl kesintisiz yaparak imam hatip ortaokullarını kapattılar.
Muharrem İnce ile CHP’nin seçim bildirgesi çelişiyor.
CHP, seçim bildirgesi ile imam hatip okullarına hıncını ortaya koymuş oluyor.
CHP zihniyeti din eğitimi ile ve din ile her zaman kavgalıdır.
1929- 1950 yılları arasında CHP kesintisiz iktidarda kaldı çünkü muhalefet partisi yoktu.
Din eğitimini tamamen yasakladı CHP.
Sadece okullarda değil, dini anlatan gazete, dergi, kitap yayınlanmasını da yasakladı.
Rahmetli annem, anlatırdı.
Köy hocası, mektebine gelen çocuklara elif cüzü okuturken köyün girişine ve çıkışına nöbetçi koyarmış. Bir gün jandarmalar, şehir yolundan değil de başka bir köyün yolundan bizim köye gelmişler. Çocukları mektepten dağılırken görmüşler. Hocanın yakasından tutarak hesap sormuşlar.
Köylülerden cesur biri gelmiş, jandarmanın yakasından yapışmış, sen onbaşısın, ben çavuşum, diyerek onu sarsmış ve hocayı kurtarmış.
Tabi Çavuş Hüseyin, Seydişehir jandarma karakoluna çağrılıp hesaba çekilmiş.
1971 askeri muhtırasından sonra CHP’li Nihat Erim hükümet kurdu. İmam hatiplerin orta kısmı kapatıldı.
CHP her zaman din kurumları ile kavgalı, yine zihniyetini seçim beyannamesine koymuş. Aziz milletimiz CHP’nin vaatlerini değerlendirir.
MESLEK LİSESİ PROGRAMLI
İMAM HATİPLER AÇILMALI
Ak Parti, eğitim sistemi ile ilgili vaatte bulunmadı, sadece memura ve emeklilere 3600 ek gösterge getiriyor.
Benim beklentilerim var.
Mesela imam hatip programlı meslek liseleri açılmalı.
Sadece imam hatip lisesine giden öğrenciler dini eğitim almamalı, diğer liselere gidip dinini öğrenmek isteyenler, imam hatip öğrencilerin öğrendiği bilgileri öğrenmeli. Öğrenci hem meslek öğrenmeli hem dinini.
Milletin çocuğu dinini devletin denetleyebildiği okulda ve camide öğrenemezse denetlenemeyen alanlara gider. O zaman dini kullanarak başka çıkarlar peşinde koşanlara gün doğar. Allah korusun, başımıza 15 Temmuz benzeri felaketler gelebilir.
İmam hatip liselerinin meslek öğreten bölümleri açılmalı.
Bildiğimiz gibi liseler üniversiteye öğrenci hazırlayan veya meslek öğreten okullardır. Üniversite kazanamayacağı ve üniversite okuyamayacağı not ortalamasından belli olan öğrenciler var. Bunların bir kısmı imam hatip liselerine geliyor. Öğrenci buraya 4 yılını veriyor. Üniversite kazanamayacağı notlarından belli olan bu öğrencilere bir meslek öğretilebilmeli. Liselerde 9 saat seçmeli ders var. Birkaç saatte öteki derslerden alınarak haftalık 14-15 saatte öğrenciye bir meslek öğretilebilir. Mesela kız öğrenciler ev ekonomisi, çocuk eğitimi, bilgisayarlı muhasebe, güzel sanatlar gibi meslekleri öğrenebilse çok iyi olur. Böylece öğrenci hem dini eğitim almış olur hem de bir meslek öğrenir.
Din dersi ilkokul birinci sınıfta başlamalı. Ağaç yaş iken ekilir. Din dersi Almanya’da bile ilkokul birinci sınıfta başlar ve haftada iki saattir. Bizde 4. sınıfta başlıyor. Geç başlatılıyor.
PEDAGOJİK HAM ÖLÜ KARMA EĞİTİM
Karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalı. İsteyen veli, çocuğuna ayrı eğitim aldırabilmeli. Almanya resmi okullardaki karma eğitim mecburiyetini kaldıralı yıllar oldu. Özel okullarda zaten mecburi değildi.
Ak Parti döneminde sadece imam hatip lise ve ortaokullarında kız ve erkek ayrı okullar açıldı. Öteki okullarda çocuğuna ayrı eğitim aldırmak isteyen veliye bu fırsat tanınmadı.
Karma eğitimin çıkmaz sokak olduğunu, pedagojik bir ham ölü olduğunu, karaya oturduğunu Almanya ve Amerika’da yapılan araştırmalar ortaya koydu. Bu araştırmalardan haberi olmayana, “Yüzyılın Pedagojik Yanlışı KARMA EĞİTİM” (Nesil yayınları) kitabımı tavsiye ederim.
ÖĞRETMENİN
PERFORMANSI VE ÖDÜL
Meral Akşener demiş ki: “Öğretmenlerin başarısını ölçen performans kriterlerini kaldıracağım.”
Yıllardır suyu getiren ile testiyi kırana aynı maaşı verdik, eğitimin hâli belli.
Meral Hanım, size fikir verenler sizi yanıltıyor. Eğitime kalite getirmek istiyorsanız şöyle deyin:
“Öğretmenin performansını ölçeceğiz. Verimlilik kriterlerine göre 85 üzeri puan alana bir maaş ödül vereceğiz!”
Gerçi Meral Akşener dese ne demese ne. Zurnanın son deliği bile değil.
Performansı yüksek öğretmene bir maaş ödül vereceğiz cümlesini Kasımpaşa’dan mahalle arkadaşım Recep Tayyip Erdoğan söylemeli. Vadederse yapar.
Ötekiler laf, o icraat adamı.
Siyasetçilerden ve özellikle de Recep Tayyip Erdoğan’dan; eğitime kalite kazandıracak, öğretmenin verimliliğini artıracak vaatler ve icraatlar bekliyorum.
HÜKÜMETE SON
DAKİKA GOLÜ:
Cuma günü öğrenciler karne alacak, okullar tatil. Bürokrasi öğretmenlere cumartesi-pazar seminer koymuş. Cumartesi-pazar seminer mi olur? Öğretmen tatile gidiyor. Eylülde zaten seminer var. Birileri, öğretmenleri kızdırıp hükümete seçim golü atmak istiyor. Cumartesi –pazar semineri hatta haziran dönemi semineri kaldırılmalı. Öğretmeni kazanmadan eğitime kalite getiremeyiz, unutmayalım.