Olumlu düşünenler çözüm üretiyor
Salı günü Karaman’daki Dr. Sadık Ahmet İlkokulu’nun davetlisi idik Prof. Sefa Saygılı dostumla. “Zekâ ve Hafızayı Geliştirme Metotları”, “Zeki ve Ahlaklı Çocuk Yetiştirme Sanatı” konulu birer konuşma yaptık.
Veliler, çocuklarını da alıp gelmiş, salon dolu idi, konuşmaları ilgi ile dinlediler, okudukları kitapları imzalattılar, sorular sordular, yarının büyükleri çocuklarımızla resim çektirdik. Karaman’dan güzel intibalarla ayrıldık.
İdealist ve tecrübeli öğretmen Burhanettin Saygılı, öğrencilerinin yanı sıra öğrenci velileriyle de kitap okuma çalışması yürütüyor. Öğrencilerin yeteneklerini geliştirmeyi sağlayacak, velilere rehberlik edecek, çocukların yeteneklerini keşfetmeye ve kabiliyetlerini keşfetmeye yardım edecek kitaplar seçiyor, birlikte okuyor ve kitaptan neler öğrendiklerini, kitabın kendilerine neler kazandırdığını konuşuyorlar.
Bu yıl Prof. Sefa Saygılı ve Dr. Ali Akben ile birlikte yazdığımız Dehanı Keşfet, Zekânı ve Hafızanı Geliştir ve benim Çocuğumu Daha Zeki ve Ahlaklı Yetiştiriyorum isimli kitabımı okumuşlar, kitaptan veliler sınava girmişler, derece alanlara ödül verdik.
Burhanettin Saygılı, birlikte okuma çalışmasını 6 yıldır yürütüyor. Bu yıl birlikte okuma projesine, birlikte yazma projesi eklemişler. Gönüllülük esasına dayalı olarak velilerle kitap yazmaya karar vermişler.
Geçen yıl Karaman’a gittiğimde yazarlık çalışmasına katılan velilerle tanışmış ve “yazma sanatı” üzerine sohbet etmiştik.
18 veli kaleme sarılmış, hayatlarının en anlamlı kesitlerini hikâyeleştirmiş ve hatıralarını Velilerden İnciler adını vererek kitaplaştırmışlar. (*)
Birlikte okuma ve yazma çalışmaları velilerin okula ve çocuklarına ilgisini artırmış, çocuklarına örnek olmalarını sağlamış, öğrenci başarısını tetiklemiş.
Okul Müdürü İbrahim Dağ’ınsöyledikleri eğitimciler açısından oldukça önemli:
“Çocuklara eğitimin, okumanın ve bilginin önemini anlatıyoruz. İlgisini çekemediğimiz ve motive edemediğimiz çocuklarımız oluyor. Böyle öğrencilere yardım edecek birini arıyoruz. En tabii müttefikimiz veli. Çocuklara, anne ve babanızın elinde ne görüyorsunuz diye sorduğumuz zaman aldığımız cevap şu:
‘Cep telefonu, kumanda.”
Kitap okuma ve öğrenme konusunda veliler çocuklarını kötü örnek oluyor. İyi örnek olmalarını sağlamak için birlikte okuma projesini başlattık, altı yıldır sürdürüyoruz. Projeyi kitap yazma seviyesine taşıdık. Hem okuduk hem yazdık. Çocuklarımıza kitap okumanın, öğrenmenin, çalışmanın erdem olduğunu göstermek istedik. Bu yıl sizin kitaplarınızı okuyup inceledik ve kendi kitabımızı yazdık. Projeyi, kitabını okuduğumuz yazarı çağırıp onunla sohbet ederek taçlandırıyoruz. Kitap çıkardık, oldukça mutluyuz, en önemlisi öğrencilerimiz evlerinde güzel örneklerle tanıştı, okumaya ilgileri arttı.”
Velilerden İnciler, çok anlamlı ve güzel bir çalışma. Her hikâye koca bir hayatı anlatıyor, hayatı birkaç satırda anlatan yazarlara hayran oldum. Hikâyelerin hemen hepsi iyilik duygularımızı köpürtüyor, bize iyi ve güzel şeyler yapma şevki veriyor. Yüreğimizde şefkat, merhamet, iyilik, yardımseverlik gibi asil duygular uyandırıyor. Kitap iyilikler hazinesi, bilgelik dolu, kolay bulunamayacak hayat tecrübeleri anlatıyor, okumaya değer.
Eğitimciler arasında ümitsizlik şarkıları söyleyenler, sızlananlar, anne ve babanın, çocukların ilgisizliğinden şikâyet edenler çok, şikâyet kültürü güçlü. Şikâyet hiçbir problemi çözmez, önemli olan problem değil, çözüm odaklı düşünmek ve sorunları çözücü projeler üretmek. Karaman Dr. Sadık Ahmet İlkokulu okuma ve yazma projesi harika bir örnek.
ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKLAR VE
BEYİN İHRAÇ EDEN OKULLAR
Hürriyet yazarı Nuran Çakmakçı, üstün zekâlı çocukları eğitmek amacıyla 1990’larda Sezai Türkeş ve eşi İnan Türkeş’in kurduğu Gebze’deki Üstünler Okulu’nu anlatmış. Öğrenciler; okula ince eleyip sık dokunarak, IQ testlerinden geçirilerek alınıyor, burs veriliyor, İngiliz ve Almanca öğretiliyor, özenle eğitiliyormuş. Mezunları ABD’nin Harward, Yale, Columbia gibi üniversitelerine gönderiliyormuş.
Yeni sistemde okulun “sınavla” öğrenci alıp almayacağı belirsizmiş. Hazırlık sınıfı kaldırılıyormuş, sıradan bir okula dönüştürülme tehlikesi varmış.
Çakmakçı, okulu övmek için mezunlarının ABD üniversitelerine gittiğini iki kere tekrarlamış. Gidenlerin kaçının geri döndüğünden söz etmemiş.
Üstün zekâlı çocukları seçip, özenle eğiterek ABD’ye göndermek, “beyin göçü” hizmeti vermektir, bunun ülkemize faydası olmaz, zararı olduğunu söylemeye gerek yok. Yıllarca Galatasaray, Alman Lisesi, Robert Koleji gibi okullar Amerika ve Avrupa’ya ülkemizin beyinlerini ihraç etme hizmetini sundular, sunmaya devam ediyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı, zeki çocuklarımızın devşirilmesine hizmet eden okulları mercek altına almalı, zeki çocuklarımızın “devşirilme”sinin önüne geçecek, devşirilen beyinlerin geri dönmesini sağlayacak çalışmalar yapmalı.
Hiç kimse beyin göçünü başarı sanmamalı, sunmamalı.
Yetenekli çocuklarımız özenle yetiştirilmeli ve milletimize ve devletimize hizmet etmeleri sağlanmalı.
Beyin Vitamini: Velilerden İnciler, Herdem yayınları, [email protected] ; Tel. 0312, 4330893; Dehanı Keşfet Zekânı ve Hafızanı Geliştir, Çocuğumu Daha Zeki ve Ahlaklı Yetiştiriyorum, Hayat yayınları: www.kitapyurdu.com; www.binbirhece.com Tel. 0212 6131100)