Ahlak ve Değerler Eğitimi dersi koyma zamanı
Anayasa Mahkemesi zorunlu din dersi uygulamasını iptal etti. “Velilerin çocuğuna inanç ve dünya görüşlerine uygun eğitim aldırma hakkını” esas alan mahkeme, kararını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına dayandırdı. Alevi bir vatandaşımızın müracaatı neticesi böyle bir karar ortaya çıktı.
Çocuğun sahibi veli. Anne ve babanın, çocuğuna kendi dünya görüşü ve inancı doğrultusunda eğitim aldırma hakkı var.
ÇOCUĞUNA AYRI EĞİTİM ALDIRMAK
İSTEYENLER DAVA AÇMALI
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını gerekçe göstererek çocuğuna devlet okullarında ayrı eğitim aldırmak isteyen veliler dava açmalı.
Zorunlu karma eğitim uygulaması hem pedagojik açıdan yanlış hem de Anayasa’nın 10. Maddesine aykırı. Anayasa’nın 10 maddesine göre vatandaşları din, dil, cinsiyet, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin eşittir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın karma eğitim uygulaması eşitlik ilkesine aykırı. Karma sınıflarda eğitim aldırmak isteyen veliye sunulan imkân; ayrı eğitim aldırmak isteyene verilmiyor.
Eşitlik lafta. 1998’e kadar ülkemizde geleneksel kız ve erkek okulları vardı. Bendeniz Konya Erkek Lisesi’nden 1971’de mezun oldum. DSP’nin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, bütün okul ve kurslara karma eğitim mecburiyeti getirerek Anayasa’nın 10. maddesine aykırı uygulama başlattı, eşitsizlik ve haksızlık hâlâ sürüyor.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na dayandırılan zorunlu karma eğitim kaldırılmalı, isteyen veli çocuğuna eğitimin her kademesinde ayrı eğitim aldırabilmeli.
Din kültürü ve ahlak dersi aldırmak istemeyen velinin çocuğuna “ahlak” dersi verilmeli. Almanya’da kaldığım yıllarda şahit oldum. Okullarda Katoliklere ve Protestanlara ayrı sınıflarda din eğitimi verilir. Müslüman öğrenciler sayı yeterli ise İslam dersi görür, dini eğitim aldırmak istemeyen velilerin çocuklarına “etik” dersi verilir.
Bu derste öğrencilere insan nedir, hayatı anlamı, varlığın manası, ahlak, eşitlik, adalet, insan haklarına saygı, insana saygı, farklı din ve inançtaki insanlara hoşgörü, doğaya saygı, temizlik, büyüklere saygı, küçüklere sevgi, çevrecilik gibi “temel ahlaki değerler” öğretilir.
Toplum ortak ahlaki değerler sistemi ile bir arada durur. Ortak değerler sayesinde millet; huzur, birlik ve beraberlik içinde yaşar. Temel insani değerler birlikte yaşama anayasasıdır. Ortak değerler olmazsa toplumda huzur kalmaz, barış ve birlikte yaşama ortamı kalmaz, kargaşa ve anarşi alır başını gider.
Anayasa Mahkemesi, zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi ile ilgili kararı Alevi bir vatandaşın başvurusu sonucu alındı. Aleviler, bu memleketin asli unsurudur, Sünni Müslümanlarla oldukça çok ortak inanç ve değerlere sahiptirler. Her şeyden önce Hz. Ali’ye bağlıdırlar. Alevi, Ali’ye bağlı olma manası taşır. Hz. Ali, Peygamberimizin (sav) damadı idi ve ilk Müslümanlardandır. Kur’an hafızı ve Müslümanların halifesidir. Alevi dedeleri, kendilerinin Ehl-i Beyt’ten olduklarına inanırlar. Aleviler Müslümandır. Tıpkı Sünniler gibi tek Allah’a inanırlar, aynı Kur’an’ı okurlar, aynı kıbleye dönerler, Kâbe’ye gidip haccederler.
Aynı toprakların çocuklarıyız, ortak bir tarih ve kültürümüz var. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersine girmek istemeyen öğrencilere ahlak ve temel değerler dersi okutulmalıdır.
“Ahlak ve değerler eğitimi” ilkokul birinci sınıftan itibaren bütün sınıflarda okutulmalıdır.
Din dersi (Religion) Almanya’da ilkokul birinci sınıftan itibaren verilir. Bizde ilkokul dördüncü sınıfta. İlkokul öğretmenleri, çocukların daha erken yaşlarda ölüm, ölüm sonrası hayat, Allah, sevap, günah gibi soyut kavramlarla ilgili sorular sorduklarını ve hayatın anlamını öğrenmek istediklerini söylüyorlar.
Seçmeli Kur’an, siyer ve temel dini bilgiler dersini almak isteyen öğrenciler dilekçe veriyor, bu derse girmek istemeyen öğrenciler dilekçe vermeli.
Din kültürü ve ahlak bilgisi ile birlikte seçmeli derslerden; ahlak ve değerler eğitimi dersi gören öğrencilere bu dersten LGS’de 20; TYT ve AYT’de 40 soru sorulmalı. Öğrencinin gözünde dersin önemini genel sınavlarda çıkan soru sayısı belirliyor. Ahlak, Türkçe ve matematikten önemsiz olarak sunulmamalı.
Eğitim; yavrularımızın yeteneklerini geliştirmeli, onları hayata hazırlamalı ve bir meslek kazandırmalı ki kimseye muhtaç olmadan, ekmek paralarını kazanabilsinler.
Mehmet Akif der ki:
“Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası;
Dostunun yüz karası, düşmanın maskarası!”
15 yıl okula gidip eğitim alan yavrularımız kimsenin maskarası ve hiç kimsenin yüz karası olmamalı.
Meslek edinmenin yanı sıra eğitim yavrularımıza kişilik, kimlik ve karakter kazandırmalı ki iyi birer insan olsunlar. Dünyada alnı açık, başı dik, onurlu bir hayat sürsünler. Dünya sürgünleri bitince de cennete gitsinler.
Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim buyuran Hz. Muhammed (sav) der ki:
“Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma!”
Eğitim çocuklarımızı dünyada maharet sahibi yapmalı ve cennetlik biri olmalarını sağlamalı.
Anayasa Mahkemesi kararı ortada, Milli Eğitim Bakanlığı hemen kolları sıvamalı; din dersini seçmeyenler için düzenleme yaparak ahlak ve değerler eğitimi dersi koymalılar. Toplum değerler sistemi ile ayakta durur.