• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Arseven
Serdar Arseven
TÜM YAZILARI

Bu yazı Cumhurbaşkanı’mızdan saklanmaz umarım!..

23 Temmuz 2016
A


Serdar Arseven İletişim: [email protected]

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinin üzerine gitmenin tam sırası, bu iş şimdi biter, tam biter ve büyük bir yara kapanır!..

Bu sayede iki kesim arasındaki  “hayırda işbirliğine” de büyük katkı sağlanır.

Sayın Cumhurbaşkanımız hatırlayacaklardır, “sigarayı bırakma” sözünü verdiğim yurtdışı seyahatinde bu konunun önemi hakkındaki fikirlerimi uzun uzadıya dile getirmiştim.

Şimdiii…Şuradan başlayayım efendim:

Cumhurbaşkanlığı’ndaki ilgililer, FETÖ “delillerini” hazırlıyor ya… Oradan…

(Allah’ım, ne delili, hâlâ mı bunlarla uğraşıyoruz, Abdullah Öcalan’ın PKK başı olduğunu ispata çalışmak gibi bir şey bu, ama neyse, uğraşalım!)

Evet, birçok delil.

Mesela:

1- Darbe gecesi İstanbul’da tankın içerisine emniyet genel müdürü kıyafetiyle gizlenmiş, daha önce terör örgütü mensubu olduğu tespit edilen şahıs. Daha ne delili!

2- Marmaris baskınında yakalanan bir ordu mensubu, aynı zamanda rahmetli Yazıcıoğlu’nun düşen helikopterinden parça söktüğü için daha evvel cezaevinde yatan şahıs. Bu şahıs daha sonra FETÖ üyesi olduğu tespit edilen bir hâkim tarafından serbest bırakıldı! FETÖ’nün himaye ettiği bu şahıs nasıl serbest bırakılır diye düşündük. Bu adam, en basitinden bir şahsın kaza kırıma uğramış malından parça çalarken, hırsızlık yaparken kameralara yakalandı ve daha sonra FETÖ üyesi olduğu tespit edilen hakim tarafından serbest bırakıldı. Ve bu şahıs, Cumhurbaşkanı’na otel baskınında yakalandı. Demek ki bir şahıs askeriye içerisinde hırsızlık dahi yapsa, işleri bitene kadar maksatlı bir şekilde korunuyor, kollanıyor, gelecekteki başka işlere saklanıyor. Kıymetli bir eleman yani!

3- Darbe gecesi Cumhurbaşkanımız  Erdoğan’a suikast amacıyla, konakladığı oteli basan Çiğli  2. Ana jet Üssü’nde görevli iki astsubay, emirleri bir öğretmenden aldıklarını söylüyorlar. Maaşın yüzde 20’sini de düzenli olarak FETÖ üyesi bir derneğe bağışladıklarını itiraf ediyorlar.

4- Yarbay Levent Türkkan’ın itirafları da zaten işi bitiyor.

Vesaire, vesaire…

Birçok delil var, binlerce, on binlerce…

Bunlardan “ikincisi!” çok çok önemli.

Şu duruma bakınız ki, Cumhurbaşkanımıza suikast ile Rahmetli Muhsin Başkan’a suikast arasında önemli bir bağ, bağlantı olduğuna dair şüpheler iyice derinleşiyor. 

Bu durum ziyadesiyle dikkatimi çekti,  dönemin BBP Genel Başkanı şimdiki Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sayın Yalçın Topçu’yu aradım…

Söylediklerine lütfen kulak verelim:

 “O günkü şartlarda gelen videoyu, aile ile birlikte dönemin Sayın Cumhurbaşkanı’na (Abdullah Gül) ilettik. Sonra bize bu videoyu gönderen şahıs da, o videodaki esas yeri işaretleyerek tekrar Cumhurbaşkanı’na gönderdi. Neticede o zamanki Cumhurbaşkanı ‘Bunu keçiler mi söküyor!’ diye bir söz söyledi. Bunlar, parçaları sökenler, o günlerde kaza kırım ekibiyle birlikte tutuklandılar ve 10, 11 aya yakın cezaevinde yattılar. Mahkeme süreci içinde de şimdi FETÖ üyesi olduğu öne sürülen hâkim tarafından serbest bırakıldılar. Rahmetli Yazıcıoğlu davasına takipsizlik kararı verilmişti malûm. Sanıyorum ki hali hazırdaki durum rahmetlinin dosyasının yeniden açılıp bakılmasına vesile olacaktır. Bu paralel ihanet çetesinin 15 Temmuz’da millete ve devlete karşı gerçekleştirdiği terör, katliam ile Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu davası ilişkilendirilecektir!”

“MUHSİN BAŞKAN’I TAYYİP ERDOĞAN ÖLDÜRTTÜ DEMİŞLERDİ!”

Evet…Bunu bile demişlerdi!..

Sayın Topçu’yu dinlemeye devam edelim:

“Cumhurbaşkanımız alçakça hedef gösterildi Fetullah terör örgütünün medyası güçlü iken, Rahmetli Yazıcıoğlu’nun şehadeti üzerinden algı oluşturdular ve her seçim döneminde bunu Sn. Erdoğan’ın aleyhine kullandılar. Bizi de Rahmetli Başkan’ın katli ile ilişkilendirmeye çalıştılar! Bu şerefsizliği sözde ülkücü hesapları açarak yaymaya çalıştılar. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu Erdoğan öldürttü, biz de işbirliği yaptık! Bunu bile yaydılar. Bundan sonra tabii ki savcılarımız zaten bu konu ile ilgili gereğini yapacaktır. Ama burada eğer Yazıcıoğlu’nun meselesi bir suikast ise bunun adresi belli oldu. Şahıs, Cumhurbaşkanı’na suikast yapmaya çalışırken suçüstü yakalandı. Şehit Yazıcıoğlu olayı bir suikast ise, aynı suikast sayın Cumhurbaşkanımız’a da yapıldı.”

“ABİ” DEDİM CUMHURBAŞKANIMIZA

Sayın Yalçın Topçu Cumhurbaşkanımıza “bir vakitler” söylediklerini anlatarak bitiriyor sözünü…

 “Sayın Cumhurbaşkanımıza gittim. Rahmetli Yazıcıoğlu suikastıyla ilgili olarak “‘Abi’ dedim, Bunu aydınlatmak sizinle ilişkili, size yapılacak bir şeye de engel olacak!..’” 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23