Orkun ve Osimhen’leri konuşurken darbeci, ihanet çeteleri unutulmamalı!.
Orkun ve Osimhen’leri konuşurken darbeci, ihanet çeteleri unutulmamalı!.
AHMET GÜLÜMSEYEN
Darbeler veya darbe girişimleri ülkemizin birlik ve berberliği, vatandaşın huzur ve selametinin ‘bombalanması’nın karşılığı. Tek parti dönemi kurtuluş süreci sonrası 27 Mayıs, sonrasında 12 Eylül, takibinde ise 28 Şubat postmodern, hemen ardından 15 Temmuz hain darbe girişimi yaşadı ülke insanımız. Her bir girişimde çok sayıda insanımız işkence gördü, idam edildi veya gazi oldu. Yaşatılan bu talihsiz sürecin amacı, ülke insanının ortak değerleri ‘darbe’ vurmaktı. Bugün içinde yer alan ve tarihe kara bir leke olarak geçen, hain girişimlerde yaşanılan ve yaşatılanların unutulmaması önem taşımaktadır…
FETÖ terör örgütü mensuplarının hain darbe girişimi olan 15 Temmuz’un üzerinden dokuz yıl geride kaldı. Her defasında önemine vurgu yapılan ‘Unutmayın, unutulan soykırım (ihanetler) tekrarlanır’ sözü, hafızalara kazınmalı. Unutulmaması adına, her defasında tekrar tekrar gündeme gelmeli. Gözaltına alınanlar 390 bin 354 şüpheli, tutuklanan 113 bin 837 zanlı. Tutuklanan zanlıların görevleri; 191 General, 8 bin 81subay, 13 bin 599 diğer görevli asker, 15 bin 032 polis, 2.305 Hakim, 938 Savcı, 24 Vali, 93 Vali Yardımcısı, 174 Kaymakam, 19 Mülkiye Müfettişi. Hain darbe girişimine katılanların sayısının 9 bin personel, 35 uçak, 74’ü tank olmak üzere 246 zırhlı araç, 4 bin hafif silah ve 37 helikopterin kullanıldığını resmi kayıtlardan, Anadolu Ajansına düşen haberlerden öğreniyoruz. Amerika başta olmak üzere emperyalist güçlerin ülkemizdeki uzantıları (piyonları) olan terör örgütü mensupları, dini bir oluşum izlenimi vererek, ‘paralel örgütlenme’ adı altında siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeri ve emniyet olmak üzere, devletin birçok ‘kılcal damarlarına’ kadar sızıp, sonrasında nasıl ihanete kalkışıp bu vatan evlatlarına silah çekip acımasızca şehit ettiği, yaradığı anlatılmalı. Hain darbe girişimi her defasında gündemdeki yerini korumalı ki, bir daha böylesine kalleşçe bir girişime cesaret edilmesin. Ekmeğini yediği bu topraklara uçak, tank ve silahlarla saldıranların kim oldukları çocuk ve gençlerimize iyi anlatılmalı ki, ülkesine yan gözle bakanlara karşı dimdik ayakta, uyanık, olası tehlikelere her an karşı koyacak bir nesil yetişsin….
15 Temmuz hain darbe girişiminin hemen ardından, düşüncelerimizi şu şekilde kaleme almışız; “Para, makam, kadın’ unsurunun, toplumu oluşturan bireylerin en büyük imtihanı olduğundan, o sınavdan çıkılması kolay olamamakta. Bunun temelinde, kişisel veya karşılıklı menfaat oluşturmakta. Günümüz gündemini en çok meşgul eden Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ).” (Akit – 26 Ağustos 2016)
Ayrıştırma ve yok etme darbe teşebbüsünden bugüne kadar geçen süreçte hükümetimizin kararlı tutumu neticesinde, önemli yol alındı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dediği gibi ‘Yedi düveli arkasına alan ihanet çetesi, 40 yıllık planı bir gecede bozarak tarihimize ve bizden sonraki nesillere şeref madalyası olarak iftiharla taşıyacakları yeni bir zafer armağan ettik.’ Bu önemli kahramanlığı geleceğe taşımak için, içimizdeki hainlere karşı dikkatli olmak gerekiyor. 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı Fenerbahçelisi, Trabzonsporlusu, Galatasaraylısı ve Beşiktaşlısı, diğer bir ifadeyle, tuttuğu takımının adı ve rengi ne olursa olsun, tüm vatandaşlarımız canları pahasına sokaklardaydı. Bugün Beşiktaş’ın Orkun’unu, Galatasaray’ın Osimhen’ini konuşurken, ülke gerçeklerinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu ülke, sporun içine sızan ve sonrasında yurt dışına kaçan hainleri de unutmadı, unutmayacak. Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de benzer olayların yaşanmaması için dikkatli hareket etmek gerekiyor…
Bir kez daha, Allah’tan (cc) şehitlerimize rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler dileriz. Rabbim, birliğimizi ve dirliğimizi daim eylesin, ayaklarımızı yoluna sabit kılsın inşallah…Amin.