• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Gözünüz aydın, ADD de Ekmeleddin İhsanoğlu safında

04 Ağustos 2014
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını desteklemeye yeşil ışık yakan ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği), Tansel Çölaşan’ın Başkanlık ettiği bir örgüt. Kendisine ters düşen yapıları tırpanlamakla meşhur bu kadın “2010 Referandumunda “ADD şubelerine “tarafsız kalın” genelgesi göndermişti. Çölaşan 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde İslamcı-muhafazakârlığın Atatürkçülük adına desteklenmesi çağrısı yaptı. Zira onlara göre köktendinci Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa, Atatürkçülüğün hepten çökeceğini, böyle olmaktansa “muhafazakar Ekmeleddin Beyin Çankaya’ya çıkmasının laik-seküler sistem açısından daha hayırlı olacağını deklare ediyorlar.

“Türkiye için el-ele” isminde bir grup oluşturulmuş, grubun üyesi olan herkes fikirlerini beyan etme, paylaşma, birbirini eleştirme hakkına sahip. İnternet üzerinden fikir teatisi yapan, birbirlerini hiçbir zaman görmeyen, çoğu da tanıdık olmayan bu simaların yazdıklarına vaktim oldukça bakıyorum. İçlerinde seviyeli olan, her şeyden önce karşısındakini ötekileştirmeyen değerli kalemler var. Tabii zıttı da var. Hâlâ 50 yıl önceki Türkiye’yi arzulayan, namludan, postallı güruhtan medet bekleyen Kemalist seküler kişilerin ajite edici makaleleri, dindarları aşağılayan salya sümük fikirleri her tarafta olduğu gibi internette de yerini almaktadır. İşte onlardan bir tanesinin 2014 dünyasında seslendirmeye çalıştığı fakat, bırakın günümüzü, 1990’lı yılların bile çok gerisine düşen görüşleri:

“Ülkemiz çok zor ve sancılı bir dönemden geçmektedir. “Kindar” İmamın (Tayyip Beyi kastediyor) “dindar - laik” diyerek halkı ikiye bölmesi yetmiyormuş gibi, laikler, Atatürkçüler de kendi aralarında bölünmüş durumda. Muhalif cenahta Ekmeleddin konusunda üretilen ve dinmek bilmeyen fırtına, kavga, bölünmüşlükten yararlanmasını bilen İmamın Çankaya’ya çıkmasıyla daha da şiddetleneceğe benziyor. Atatürk ilkelerinin en önemlisi olan laikliği hiç bir kurum gerektiği gibi sahiplenip savunamamıştır. Bunun kanıtı da dincilerin yıllardır iktidarda olmasıdır, ki bedelini şimdi hepimiz ağır bir şekilde ödemekteyiz. Yapılan eleştirilerin bu denli sertini ADD’nin hak etmediğini düşünüyorum; fakat yine de, bunların özeleştiriye, “reforma” dönüşerek ADD’nin toparlanmasına, güçlenmesine yardımcı olabilmesini yürekten temenni etmekteyim.”

Tansel Çölaşan; eminim ki 2. Meşrutiyet Dönemi Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) Emrullah Efendinin söylediğini söylüyordur. “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” söylemi, şu anda Tayyip Bey karşıtlarının hepsinin dillendirdiği bir koro türküsüdür. “Ah şu Tayyip ve halk olmasaydı, şu eski Türkiye’yi ne güzel idare ediyorduk”

Ölümü gösterip sıtmaya razı etme yolunu tercih eden laik-seküler cenah, “aman İmam-Hatipli Tayyip’in Çankaya’ya çıkmasındansa çağdaş muhafazakar Ekmeleddin çıksın”, daha iyi diyorlar. Pragmatizm her taraflarını kuşattı.

Mehmed Akif’in Seyfi Baba’sı, iyi bir çatı aktarıcısı, yani ustasıdır. Bizim Pazarcık’ta da Külhani amcamız var. Allah uzun ömürler versin, kendisi çatı aktarıcısıdır. Ustadır... Fakat benim bu çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na aklım ermedi, hangi çatıyı onaracak? Yahu CHP tabanı sizi kerhen destekliyor, bunların tabanı sizi tanımaz, yanlış zamanda ve yanlış yerde aday oldunuz. Bundan dolayı projesiniz. Merhum babanız,  Akif’in dostu ve mealini emanet ettiği değerli insandı. Ama siz Akif’in yazdığı İstiklal Marşı’na, bu topraklara ve değerlerine yabancısınız. Keşke size sunulan bu projeyi elinizin tersiyle itip,  “gidin kendinize başka birini bulunuz” deseydiniz. 

Her halükarda kaybedecek olan Ekmeleddin Beydir. Çünkü kendisini öne süren partilerin tabanının hepsi Ekmeleddin Beye oy vermez. Bir de sandığa gitmeyenleri hesap ettiğinizde, Tayyip Beyin şimdiden 1. turda kazanacağını söyleyebiliriz. Kemalist kesim Atatürkçü bir aday çıkartmadıkları için ilk başta tepki gösterdilerse de şimdi tabanlarını sandığa gitmeye ve Tayyip Beyin mümkün mertebe oylarının aşağıya çekilmesi için uğraşıyor. Yani onlar da şu durumda sandıktan başka çıkar yol bulamıyorlar, ama o cenahın kurt ve ateist politikacısı Doğu Perinçek, şimdilik sandığı kabullenmekle beraber, ufak bir tüyoyla başka adrese göndermede bulunuyor. İşte Perinçek’in sözleri:

Boykot çağrısı, sandığın dışında bir iktidar seçeneğinin doğduğu durumlarda halkla birleşir. Örneğin, ayağa kalkan ve iktidara yönelen halkı sistem içi çözüme, sandığa yönlendirirseniz, devrime karşı çıkmış olursunuz. Ancak bugün iktidar hedefine yönelen bir halk hareketi yok. Sandık dışında bir seçenek bugün yok. Yarın olacak, o başka.”

Bu satırlarda inceden inceye halkı, şimdi olmasa da ilerde, meşru bir iktidara karşı sokaklarda halk devrimi yapmaya bir çağrı vardır. Olur mu? Kemalist ve sosyalist ideoloji çökmüştür. Söylemin eyleme dönüşmesi muhaldir. Kaldı ki bu adam 70’li yıllarda, devrimcileri, kapitalist düzenin para babalarına ihbar etmiştir. 

Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, “Atatürkçüleri ve laikleri ikiye bölen bir kumpas” projesi olarak görenler de yok değil. Dindar kesim “proje” olarak bakar da diğerleri durur mu? İşte delil size:

“Ergenekon tertibi ile 2 yıl Silivri’de tutuklu kalan Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı, Aydınlık Gazetesi Yazarı E. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Ekmeleddin’in aday gösterilmesini 21 Haziran’da şöyle yorumlamıştı: “Türkiye, Balyoz tertibinden daha büyük bir tertiple karşı karşıya.” “Ekmeleddin İhsanoğlu kumpası, Balyoz’dan daha büyük. Ve, Türkiye’ye son darbeyi vurmayı amaçlıyor.”

Yiyin birbirinizi. Milletin adamına galebe çalamazsınız. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23