Sanayi Gazetesi'nde yer alan habere göre, Boeing, Deniz Hava Alanı Fuarı 2024’te MQ-25 Stingray tanker drone’nun silahlı bir versiyonunun modelini tanıttı.

Donanmanın insansız sistemler ve silahlarla ilgili program yöneticisi Tuğamiral Stephen Tedford’a göre, ABD Donanması, otonom savaş dronlarını uçak gemilerine dahil etmenin fizibilitesini değerlendiriyor. Sea Air Space 2024’te konuşan Tedford, bu dronların her birinin yaklaşık 15 milyon dolarlık tavan fiyatla uygun maliyetli olması gerektiğini belirtti.

İşbirlikçi Savaş Uçağı (CCA) olarak adlandırılan bu dronlar, yalnızca birkaç yüz uçuş saatine dayanması beklenen, oldukça kısa bir çalışma ömrüne sahip olacak şekilde tasarlandı. Tedford bunların kullanımını şu şekilde tanımladı: “Birkaç yüz saat boyunca uçabilecek bir şey istiyorum. Son saatte ya hedef olur ya da silah… Ama onları 30 yıl boyunca sürdürmeyeceğim.” Temel olarak bu dronlar, kamikaze dronları veya eğitim tatbikatlarında hedef olarak hizmet edebilecekleri son konuşlandırılmalarından önce çeşitli gözetleme ve saldırı görevleri gerçekleştirecek.

Army Recognition haberine göre bu girişim, özellikle başlangıçta çok rollü bir savaş uçağı geliştirmeye odaklanan ve nihayetinde insansız hava aracının kavramsallaştırılmasına yol açan İnsansız Taşıyıcıyla Fırlatılan Havadan Gözetleme ve Saldırı (UCLASS) programının 2016 yılında iptal edilmesinden sonra, daha önceki yaklaşımlardan bir ayrılığa işaret ediyor. MQ-25 ancak program, MQ-25’in rolünü öncelikle havadan yakıt ikmaline odaklanacak şekilde yeniden tanımlayan Taşıyıcı Tabanlı Havadan Yakıt İkmal Sistemi (CBARS) olarak yeniden yapılandırıldı. O tarihten bu yana MQ-25 programı gecikmeler ve maliyet aşımlarıyla karşılaştı: Başlangıçta ilk operasyonel yeterliliğe 2024’te ulaşması bekleniyordu, ancak bu kilometre taşı şimdi 2026’ya ertelendi.

ABD Donanması, F/A-18E/F Super Hornet ve F-35 gibi mevcut insanlı savaş uçaklarının yeteneklerini tamamlamayı amaçlayan, UCLASS’tan ilham alan bu drone’lar için gerekli yükleri, sensörleri ve görev sistemlerini belirlemek üzere çalışmalar başlatıyor.

Müşterek Taarruz Uçağı. Ayrıca Donanma, Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin MQ-28 Hayalet Yarasa programı ve ABD Hava Kuvvetleri’nin yapay zeka alanındaki gelişmeleri de dahil olmak üzere ilgili programları ve teknolojik gelişmeleri izliyor. Bu yaklaşımla, UCLASS’tan ilham alan dronların, bu on yılın ikinci yarısında, tescilli teknolojilerin getirdiği sınırlamalardan kaçınmak ve aynı zamanda uyumluluk ve esneklik sağlamak için modüler ve uyarlanabilir tasarıma vurgu yapılarak ABD Donanması hizmetine entegre edilmesi bekleniyor. operasyonlarda ve yükseltmelerde.

Eş zamanlı olarak Donanma, Boeing liderliğindeki bir proje olan ve gelecek yıl ilk uçuşunu gerçekleştirecek olan ve 2026 yılına kadar operasyonel yeterliliğe ulaşmayı hedefleyen MQ-25 tanker drone’ya öncelik vermeye devam ediyor. Yeni teknolojilerin mevcut taktiksel teknolojilere entegre edilmesiyle ilgili zorluklara rağmen ve lojistik gereksinimler nedeniyle MQ-25’in kinetik roller üstlenme potansiyeli değerlendirme aşamasındadır. Boeing’in MQ-25 sözleşmesi için seçilmesinden önce Lockheed Martin, drone’un saldırı görevleri gerçekleştirebilecek bir versiyonunu önermişti; bu da platformun genişletilmiş askeri uygulamalar için kullanılmasına yönelik ilginin devam ettiğini gösteriyor.

Deniz Hava Sahası Fuarı 2024’te, Uzun Menzilli Yüzey Karşıtı Füzeler (LRASM’ler) ile donatılmış MQ-25’in sergilenmesi, dronun gemi karşıtı ve yüzey saldırı görevlerinde bulunma potansiyel kapasitesini vurguladı. LRASM, GPS destekli atalet navigasyonu ve terminal fazlı pasif görüntüleme kızılötesi sensörünü içeren gelişmiş bir yönlendirme sistemi ile donatılmış, çekişmeli ortamlardaki operasyonlar için tasarlanmıştır. Bu füze, Donanmanın mevcut cephaneliğinin bir parçası olup, F/A-18E/F Super Hornet’lerden konuşlandırılabilir ve gelecekte P-8A Poseidon ve F-35 Müşterek Taarruz Uçağı gibi diğer platformlara entegrasyonu planlanmaktadır.