Dünyanın birçok farklı coğrafyasından ve ülkemizin farklı illerinden gelen Müslümanlar, oruçlarını tarihi özelliği, maneviyatı, estetiği ve güzelliği bir arada barındıran Sultanahmet’te açıyorlar.
HÜSEYİN KULAOĞLU -Müslümanlar tarafından Ramazan ayında, tarihi özelliğinden, maneviyatından, estetiğinden ve güzelliğinden dolayı iftar yapmak için en çok Sultanahmet tercih ediliyor. Bu yüzden dünyanın birçok farklı coğrafyasından ve ülkemizin farklı illerinden gelen Müslümanlar, oruçlarını Sultanahmet’te açıyorlar. Biz de bu sebeple iftarımızı Sultanahmet’te açtık. Bu yıl caminin duvarlarının etrafında düzenli olarak her sene Müslümanların iftar yapması için kurulan dönercinin, künefe tatlıcısının ve Türk kahvecisinin olmaması ise Sultanahmet için bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Bütün bunlara rağmen Sultanahmet Meydanı’nda, “Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı” iftar için Sultanahmet’e gelenleri karşılıyor. Bunun yanı sıra İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun, amfi tiyatroda iftardan önce ve sonrasında verdiği dini sohbet de, insanların ilgisini çekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Fatih Belediyesi tarafından Sultanahmet’te maalesef her gün düzenli olarak iftar verilmediği için insanlar evlerinden getirdikleri veya büfelerden aldıkları iftariyeliklerle oruçlarını açıyorlar. Sultanahmet’te caminin önüne konulan masalarda oruçlar açılırken, masalarda yer bulamayanlar ise, Sultanahmet Camii ile Ayasofya’nın etrafındaki çimlerde yerlere serdikleri sofra bezlerinin üzerlerinde iftarlarını yapıyor.
Çimlerde ailesiyle beraber ezan okunmasını bekleyen Adem Kaya (33), annesi, abisi ve yengesiyle beraber Ramazan’ın maneviyatını hissetmek ve huzur bulmak için Sultanahmet’te ailecek iftar yaptıklarını söyledi. İftarın saatini torunuyla oynayarak bekleyen Şevki Gülenç (59) de Giresun’dan yani tam bin kilometre öteden gelerek, Sultanahmet’te orucunu açacağını söyledi. Sultanahmet’in tarihi özelliğinin ve güzelliğinin olduğunu kaydederek, birçok kişinin Sultanahmet’e gelmek istediğini ama gelemediğini bu yüzden Sultanahmet’teki manevi havayı solumanın herkese nasip olmadığını hatırlattı. Sultanahmet’teki iftarın belki de en kalabalık ailesi Diyarbakırlı Naciye İpek’in (72) ailesiydi. Diyarbakır’dan gelen misafirleri Sultanahmet’e getiren İpek Hanım, tam 36 kişilik bir aile ile masayı baştanbaşa doldurdu. Evlerinden getirdikleri dolmaları, köfteleri, salataları ve içecekleri birbirlerine ikram ederek, sabırsızlıkla iftarı beklediler. Sultanahmet’teki manevi hava herkesi kendisine çekiyor. Eşiyle beraber Sultanahmet’e gelen İsmail Karakaya (62) da bu kişilerden birisi. Karakaya oruç tutmadığını ama manevi havayı koklamak ve bir değişiklik olması açısından Sultanahmet’te bulunduğunu söyledi. Karakaya, hoşgörülü davranarak, büfeden aldığı iftariyelikleri oruç tutanlara karşı yanlış anlaşılmaması sebebiyle ezan okununcaya kadar yemedi. Sultanahmet’e sadece ülkemizin farklı illerinden değil, dünyanın farklı ülkelerinden de geliniyor. Filistin Gazze’den gelen Halil Muhammed Vafi (58) de bunlar arasında bulunuyor. Vafi, Sultanahmet’te iftar yapmak için Filistin Gazze’den gelmiş. 10 gün önce 5 kızı, 2 oğlu ve eşiyle beraber İstanbul’a gelen Vafi, Sultanahmet’te Ramazan’ın çok güzel olduğunu ve Müslümanlarla bir arada bulunmaktan mutlu olduğunu söyledi. Sultanahmet’te bir de Akit okuru Mehmet Ali Yüce (60) ile karşılaştık. Ailesiyle beraber herkesin evlerinden merak ettiği atmosferi görmek amacıyla Sultanahmet’e geldiğini ifade etti.
Sultanahmet’te iftarın ardından ise Müslümanların bir kısmı Sultanahmet Camii’nde teravih namazına gitti. Bir kısmı da amfi tiyatrodaki Mehter Takımı’nın gösterisini izledi. Diğer bir kısmı ise Beyazıt’taki kitap fuarına gitti
