Sazlıdere Barajı’nda suların çekilmesiyle 1950’li yıllarda yapımının tamamlandığı tahmin edilen tarihi çeşme, yalak ve köy yolu ortaya çıktı. Geçmişte hikayelerini dinledikleri yerler köylülerin uğrak noktası olurken, yıllar önce yapılan çeşme ve yalağın bağlandığı kaynaktan hala su akması görenleri şaşkına çevirdi. Ortaya çıkan tarihi yapılar dron ile görüntülendi.

İstanbul’un gündeminde olan kuraklık Sazlıdere Barajı’nı da vurdu. İSKİ verilerine göre barajın doluluk oranı yüzde 10 oranına gerilerken yıllar önce sular altında kalan ve 1950’li yıllarda yapımının tamamlandığı tahmin edilen yalak, çeşme ve köy yolu ortaya çıktı.

Çeşme ve yalağın barajın normal doluluk oranlarını yakaladığında yaklaşık 7 metre suyun altında kaldığı öğrenilirken dron ile çekilen görüntülerde gün yüzüne çıktığı görüldü. Köprünün de büyük bir kısmının ortaya çıkmasıyla köylüler atalarından dinledikleri hikayelerin olduğu alanlara gelerek geçmişlerini yad etti. Öte yandan, yıllar önce yapılan çeşme ve yalağın bağlandığı kaynaktan hala su akması görenleri şaşkına çevirdi. Bazı vatandaşlar ise çeşmeye gelerek bidonlara su doldurdu.

Barajdaki kuraklık dron ile çekilen görüntülerle ortaya koyulurken görüntülerde tarihi yalak ve çeşmenin tamamının gün yüzüne çıktığı ve hiç tahrip olmadığı görüldü. Öte yandan köy yolu ve köprünün büyük bir kısmının su üstünde kaldığı ve barajın normal doluluk oranlarında bu alanların yaklaşık 7 metre su altında kaldığı öğrenildi.

Köyün yerlilerinden olan ve sular altında kalmadan önce bölgede köprü ile yalak olduğunu dedelerinden dinleyen İbrahim Emirdoğan, “1950’li yıllarda yapılan bir çeşme olduğunu biliyoruz. Önceden de pınarmış ama çok eski kimse tarihini bilmiyor. Tam 18 yalaklı bir çeşme ve bu yalaklar yapılırken dövme beton ile yapılmış. Yıllardan beri suyun altındaydı kuraklıkla ortaya çıktı, hala sapasağlam.

Ben yapılışına tanıklık edemedim ben çocukluğumda bu çeşmeyi hatırlıyorum ama barajdan sonra hiç görmemiştim. Şimdi su aşırı derecede çekildi. Bu çeşme bizim için manevi değere sahip ve emektar. Bunları görmek mutlu ediyor ama kuraklık üzücü. Bu su çok uzaktan geliyor ve hala akıyor. Daha da öncesi var belki de yüzyıllara dayanıyor. Anlatmaya kelimeler yetmiyor ama buraya gelip gözlerimizi kapadığımızda eski anları canlandırıyoruz. Burası 4 metreden fazla suyun içerisindeydi diye tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.