Kanarya’nın yenilgisi sıradan değil!
Fenerbahçe, Akhisar karşısında 3-1’lik mağlubiyetle ayrıldı. Şampiyonluğu garantileyen bir ekibe bu sonuç yakıştı mı; ‘Hayır’. Neden? Belki maç sonucu Kanarya’nın ligdeki konumunda-neticesinde bir şey değiştirmeyecek ama takım hanesine bir yenilgi daha yazılacak. Yakışmadı söyleminin içeriğinde daha başka neler var!...
Sarı-lacivertli ekibin bu sezonki mutlu sonu fazlasıyla hak ettiğini daha önceki yazılarımızda aktarmıştık. Lig garanti altına alındıktan sonra yedek oyuncularla sahadaydı. Böyle bir uygulama ile teknik ekip eksiklerini görme imkânı buldu. Şunu anlamakta zorluk çekiyorum; Sezon başından bu yana A takımdaki oyuncuların arkasında görev bekleyen isimler, yakaladıkları şansı neden kullanamazlar! Ve soruyorum; Mehmet Topal, Gökhan oyuna sonradan dahil olmasalar ne olur bu Kanarya’nın hali? Ege temsilcisi biraz gününde olsa Fenerbahçe’nin 3-1 değil de 5-1, 6-1 gibi farklı skorla yenilmeden kurtulamazdı.
Teknik adam olarak Akhisar’da son günlerini geçiren Hamzaoğlu için Fenerbahçe karşısında alınan galibiyet oldukça anlamlıydı. Süper Lig’in mütevazı takımı için sarf ettiği emek ve elde ettiği teknik direktörlük başarısı, her geçen gün onun yıldızını parlattı…
Fatih Terim’in Galatasaray’dan ayrılıp tam mesaisini Milli takımı için harcamaya başladığı süreçte gözler Akhisar’ın başında bulunan Hamza Hamzaoğlu’ndaydı. Onun ise duruşu dik, konuşması ise bugünün yaşananlarının karşılığıydı. ‘Sezon sonu takımdan ayrılıp, Milli takıma döneceğim’ sözlerinin sadece kendisi değil Akhisar Yönetimi de arkasında durdu. Sonuç itibariyle de böyle bir durumdan sadece Hamza Hamzaoğlu, Akhisar Belediyesi değil, Milli Takım’da kazançlı çıkacak…
İki ekip arasındaki mücadele sadece kişiler-takımları değil Türk futbolunu yakından ilgilendiren izler bıraktı. Fenerbahçe’nin Akhisarlı futbolcuların alkışları arasında sahaya çıkmasını gördükten sonra ‘Bizim ligimizde bunlar yaşanır mıydı!’ kaygıları bir anda ‘Demek isteyince olabiliyormuş…’ şeklindeki umuda dönüştü. Başarı için mücadele edip, ter akıtan bir ekibin takdir görmesi, kaçınılmaz bir durum. ‘Takdir eden, takdir görür’ felsefesi ile hareket edip, gerçeklerle yüzleştirildiğinde Akhisar’daki güzel görüntüler sadece bir maçtan öte, tüm sezonu ilgilendirilen bir gelişmeydi.
Şimdi kafalarda şu düşünce geçebilir; Akhisar Lig’deki konumu itibari ile küme düşme basamağında olsa… Fenerbahçe için bu maça ‘Şampiyonluk iddiasıyla çıksa’ sonuç böyle olur muydu? Yıllarca bu tür bahaneler Türk futbolunun olması gereken yüzünü ikinci plana atıp, sahadaki oyunu iyi niyetli olmayan kin-nefret-şiddetle beslenilmesine çalışılmadı mı? Bugün ise Akhisarsporlu camianın, sporun özüne yakışan örnek hareketi var. Bu anlamlı tablo herkes tarafından görülmeli ve alkışlanmalı...
HOŞGELDİN BALIKESİRSPOR
1. Lig’i ikinci sırada tamamlayan Balıkesirspor, tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediyespor (İBB) gibi Süper Lig’de oynamaya hak kazandı. 40 yıl sonra biten Süper lig hasreti, Balıkesirlilere büyük sevinç yaşattı. Şampiyon takımı başarısından dolayı kutlarız…
Tabii bu kutlamayı yaparken, mutluluğun daimi olması için, futbolsever olarak bazı hatırlatmalarda bulunmakta üzerimizde bir borç olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, sevinçlerden gerekli ders çıkarılmaz ise, bugünlerin mutluluğu gelecekte hüzün olarak karşımıza çıkabilmekte.
Kayseri ve Antalyaspor Lig’e veda ederken, İBB ve Balıkesirspor Süper Lig’in yeni isimleri oldu. Süper Lig’in veda eden üçüncü takımını son iki hafta, yeni takımını ise Orduspor ile Mersin İ.Y. ve Ankaraspor ile Samsunspor arasında oynanacak play-off maçları belirleyecek.
Sözün özü; Süper Lig görmüş 1461 Trabzon ve Tavşanlı Linyitspor’un 1.Lig’e veda etmesi, Akhisarspor’un Hamza Hoca ile yakaladığı başarı ivmesi, 40 yıllık Süper Lig özlemine son veren Balıkesirspor gibi takımlara iyi birer rol model olacaktır…