Son yıllarda Türkiye’de girişimcilik konusundaki etkinliklerde ve teşviklerde bir patlama yaşanıyor dersek sanırım yanlış olmaz.
Gençler girişimci olmaları konusunda desteklendiği söyleniyor ve hemen her teknoloji etkinliğinde bu dile getiriliyor. Hatta KOSGEB destekleri, melek yatırımcılar var bu konuda destek verenler arasında. Bunları duyan öğrenen gençler plansız programsız kısa yoldan nasıl köşeyi dönerim kimden maddi destek alırımın derdine düşüyor. Kolay para kazanacakları inançları ile yola çıkıyorlar ancak gerçek hiç sanıldığı gibi değil.
Genç girişimciler, projelerine yatırım alacakları umudu ile KOSGEB sürecini başlatıp eğitimlerini tamamlamakta, ofis mobilyalarını almakta, bilgisayar almakta ve bunların KOSGEB tarafından karşılanacağı umudu ile faturalarını KOSGEB’e iletmektedir. Bu başvuruların çok azı karşılanmaktadır ki bu da yapılan masrafın bir kısmına karşılık gelir, tamamı değil. Bazı durumlarda hiç karşılanmaz.
KOSGEB sürecine başvurup memnun kalan veya tavsiye eden çok az, bir elin parmaklarını geçmeyen başarılı girişimci olduğu bir gerçektir. Bu sebeple KOSGEB bir haya kırıklığı olarak bir tokat gibi genç girişimcinin önüne çıkmaktadır.
Melek yatırımcılar tarafında da işler aşağı yukarı aynıdır. Eğer bu çevrede tanıdığınız yoksa kimsenin bir projeye yatırım yaptığı yok maalesef. Beğenilen projelerin bir kısmı da başkaları tarafından taklit edilmekte veya birebir çalınmaktadır fikir olarak. Bu tür davranışların da etik olmadığını ancak ülkemizde yaşananların bu olduğu bir gerçektir.
Peki son yıllarda yana yakıla bas bas bağırılan Girişimciler için en uygun girişimcilik önerileri nelerdir? Öncelikle girişimcilik maddi bir kaynağa ihtiyaç duyar ve kendi göbeğini kendi kesmesini bilmelidir. Başkasından boş umutlar beklentiye girmemelidir. En önemlisi de çok çalışmalıdır.
Öncelikle fikir veya düşüncesi oluştuktan sonra bir marka tescil ofisi aracılığı ile [follow=http://www.egemark.net/marka-tescil-sorgulama]marka tescil sorgulama[/follow] yaptırmalıdır ki düşündüğü oluşum için önceden benzer bir markanın olup olmadığı tespit edilsin. Eğer bir benzerlik var ise yatırım yapılmadan yolun başında iken diğer alternatifleri değerlendirmek gerekir. Aksi halde yapılacak emek, zaman ve masraflar boşuna olabilir.
Marka tescile müsait ise ilk adım olarak tescil edilmesi en önemli aşamadır. Yıllardır en tecrübeli Marka Tescil Ofislerinden olan Egemark marka tescil sürecinin her aşamasında büyük tecrübesi ile müvekkillerine güvenilir hizmet sunmaktadır. Merkezi İzmir’de olan Egemark Marka Tescil Ofisi web sitesi [follow=www.egemark.net]www.egemark.net[/follow] tir. Daha detaylı bilgiyi firmayı arayarak Marka Vekili Necati Oktay SAKARYA ve ekibine danışabilirsiniz.
[follow=http://www.egemark.net/]Marka tescili[/follow] aşamasından sonra ise projenin detaylarına girmek gerekir ve proje hayata geçirilmelidir. Tabi bu aşama öncesi bir ofis, teknik donanım, ekip gibi unsurları düşünerek ve temin ederek.
Girişimci için en önemli aşamalardan biri proje hayata geçtiği andan itibaren çok güzel bir reklam planlaması yapmak ve sabretmektir. Birçok proje çok çabuk pes edildiği için başarıya ulaşamadan sonlandırılmaktadır. Oysa ki her projenin bir eşit zamanı vardır. Bu 2 yıl olabilir veya 4-5 yıl olabilir ancak inanılan her proje sonunda başarıya ulaşır. Reklam ve pazarlama aşamasında da düşük veya ucu ucuna yetecek bütçeler ile başarıya ulaşmak yine zordur. Doğru reklam kanallarını kullanarak kararlı şekilde uzun bir sürece yayılacak şekilde bütçe planlaması yapılmalıdır.
Girişimciliğin artmasını gönülden destekliyoruz ancak yanlış yöntemler ve yollar ile hayal kırıklığı yaşanmasını da hiç istemeyiz. Bu yazımız biraz acımasız ancak en azından başarılı girişimcilerin tecrübelerini ve gerçeklerini yansıtmaktadır.
Girişimcilik hayatınızda başarılar dileriz, dileriz faydalı olabilmişizdir.