Türkiye'nin konuştuğu kazanın üzerinden tam 40 gün geçti. Eylem Tok ile estetikçi Bülent Cihantimur'un 16 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur, 31 Mart gecesi ailesine ait lüks aracın direksiyonuna geçti. Arkadaşlarıyla yarış yaptığı sırada yol kenarında bekleyen ATV sürücülerini ezdi. Feci kazada, 4 kişi yaralandı, evli ve bir çocuk babası Oğuz Murat Aci hayatını kaybetti.

Kazanın ardından annesi tarafından olay yerinden kaçırılan Timur Cihantimur, Eylem Tok ile birlikte önce Mısır'a oradan da ABD'ye firar etti. Cani anne ile katil oğlu hakkında yakalama kararı çıkartılırken onları havalimanına götürdüğü ve yardım ettiği belirlenen şirket çalışanı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

ACILI BABA BİR KEZ DAHA ADALET İSTEDİ Cani anne ile katil oğlu ABD'de lüks hayatına devam ederken Aci ailesinin evindeki acı ilk günkü gibi tazeydi. Baba Özer Aci, evladının katiline ve annesine seslenip adalete teslim olmalarını söyledi. Milliyet'e özel açıklamalarda bulunan baba Özer Aci, "Bedelini ödeyecekler" diyerek aileden isteklerini dile getirdi.

40 gündür Cihantimur ailesinden baş sağlığı telefonu almadıklarını dile getiren baba Özer Aci "Bakın bugün 40 gün oldu ama kimseden hiçbir ses yok. Ne 'Geçmiş olsun' diyen ne de 'Başınız sağ olsun' diyen var. Bizi insan olarak görmediler. Ama eninde sonunda gelip teslim olacaklar. Ben söylediğim sözlerimin arkasındayım, onların bir lokması benim boğazımdan geçmeyecek. Ama benim 1.5 yaşında babasız kalan torunumun hakkını da onlara yedirmem, onun bedelini de ödeyecekler" dedi.

"CİHANTİMUR AİLESİNDEN İKİ TALEBİM VAR" Timur Cihantimur'un ailesinden iki talebi olduğunu söyleyen baba Aci, şöyle devam etti: İlki Bülent Bey'e şunu soracağım, 'Senin çocuğun nerede okuyordu?' Çocukları özel bir okulda okuyordu. 'Okula bu yıl kaç para ödediniz?' Cevabı, 'Ben bilmiyorum muhasebeci ödedi' olacak büyük bir ihtimalle ve muhasebecisine arayıp sormasını söyleyeceğim ve ona göre torunumun 20 yıllık eğitim masrafını peşin alacağım, bu parayı da çocuğun hesabına yatıracağım.

Giyim ve yemek masrafı da istemiyorum. Oğluna ne kadar ödemişse, torunumu da bir evladı bilsin ödesin. 'Ben okuturum' falan bunu kabul etmiyorum, yok öyle bir dava. Ben onlarla her yıl, okul masrafı için karşı karşıya da gelmek istemiyorum. Kuru laflara karnım tok. Ne yapılacaksa bugün yapılacak. Üç yıl, beş yıl sonra benim çocuğumu okutacak mı okutmayacak mı onu düşünemem.

"KİBRİNİZDE BOĞULUN" Bir kez daha adalet çağrısı yapan baba Özer Aci, "Ne olurdu çocuğu oradan oraya sürüklemeyip getirip adalete teslim etseydiler. Ailesi, 'Bu çocuğun bir eğitim hayatı var, yapmış bir hata, cahildir' deyip bizim acımızı neden paylaşmadı. Nereye kadar kaçacaklar. Biz takdiri ilahiye inanan insanlarız, oğlumun vadesi oraya kadarmış ama sonrasında yaşananlar vahşet, insanlık dışı davranışlar. Bu kibirle nereye kadar gidecekler. Kibir para, kibir para... Kibrinizde boğulun, paranız batsın" dedi. İKİNCİ TALEBİ ANIT Özer Aci, oğlunun isminin yaşatılması için bir anıt yaptırılmasını istedi. Sözlerine şöyle devam etti: Oğlum şu an mezarda yatıyor ama ismi hala yankılanıyor. İsminin yaşayacağı bir anıt istiyorum. 100 bin TL'lik, 200 bin TL'lik olur, bedeli beni bağlamıyor. Bunu da bana çok görmesinler. Kendi kafalarına göre de 'Burada bunu yaptıracağım' değil, benim istediğim yerde olacak, bu kadar hakkım da olsun.