Hatice Metin'in Semerkand Aile Dergisi'nde yer alan ''Akrabalar evlilik için nimettir'' başlıklı yazısında 'Eşinizle baş başa kalmak her zaman iyi değildir'' ifadesi altında önemli açıklamalar yer aldı.
İşte Hatice Metin'in 'Eşinizle baş başa kalmak her zaman iyi değildir'' ara başlıklı yazısı:
Eşlerin birbirine özel zaman ayırması ilişkinin güçlenmesi adına gerekli görülür. Fakat artık eşimizle o kadar çok baş başayız ki birbirimizi özlemeye fırsatımız kalmıyor. Sürekli ve sadece eşleri ve çocuklarından ibaret hayat süren çiftler zamanla bu durumdan yoruluyor. Hatalara tahammül azalıyor, sevgi sıradanlaşıyor. Oysa eş dost, akraba ziyaretleri ile farklı çevrelerden insanlarla zaman geçirip kendi hayatımızın rutininden ve sorunlarımızdan bir nebze de olsa uzaklaşabiliyoruz.
Yurt dışında yaşayan Halil Bey ve eşi Saniye Hanım sözünü ettiğimiz durumdan muzdarip bir çift. Akraba özleminin evliliklerine nasıl etki ettiğini Halil Bey’den dinliyoruz: “Burada, işin merkezde olduğu bir hayat var. Türkiye’deki gibi iş çıkışı bir şeyler yapmaya zaman yok. Gerçi zaman olsa da yapabileceklerimiz sınırlı. O yüzden sürekli evde, sürekli birbirimizle vakit geçirmek zorundayız. Burada da akrabalarımız var fakat bir araya gelmemiz için çok önceden ayarlama yapmamız lazım. Bazen eşimle hesaplıyoruz, ‘İki aydır kimseyle görüşmedik’ diyerek hem hayret ediyor hem de halimize üzülüyoruz. Böyle uzun aralarda evdeki herkeste bir bıkkınlık, bir sinir stres olduğunu fark ediyorum. Ben bunun kendi halimize kalıp kendimizle uğraştığımız için olduğunu düşünüyorum.” Halil Bey’in anlattıkları sadece gurbette yaşanmıyor, özellikle büyükşehirlerdeki çiftler de benzer yoksunlukları yaşıyorlar. Trafik, yoğun iş hayatı ve her aile bireyinin ayrı bir programı olması gibi etmenler (kurs, okul vs.) zaman darlığına, zaman darlığı da eş dost ve akraba ziyaretlerinin azalmasına neden oluyor.
