“Çözüm için biz gerekenleri adım adım atıyoruz. Onlar her seferinde bize yeni şeyler dayatıyor” cümlesinin, Tayyip Erdoğan’ın, Kürtler üzerinde kurulan vesayeti kırmak için olağanüstü direnç gösterdiği anlamına geleceğine dikkat çeken Hasan Öztürk, PKK’nın katlettiği Yasin Börü ile DHKP-C’nin öldürdüğü Burak Can hatırlatmasının boşuna olmadığını belirtti.
İŞTE O YAZI:
(...) Benim üzerinde durduğum mesele, “Tayyip Erdoğan neden, Nevruz’u gölgede bırakacak açıklamalar yaptı?” sorusudur.
Sorumun cevabını dün aldım:
Erdoğan, “Biz sözümüzde durduk. Onlar sözlerinde durmuyorlar. Biz gerekenleri adım adım atıyoruz. Onlar her seferinde bize yeni şeyler dayatıyor” dedi.
Bu kritik cümle, Erdoğan’ın devlet içindeki vesayetçilere karşı gösterdiği olağanüstü direnci...
Bu kez “Kürtler üzerinde kurulan vesayeti kırmak için” gösterdiği anlamına gelir.
Yoksa, 6-7 Ekim olaylarının fitilini ateşleyen Selahattin Demirtaş’ın güvenilmezliğine yaptığı vurgu...
Ve sonrasında Diyarbakır’da PKK terör örgütünce öldürülen Yasin Börü ile, DHKP-C’li teröristlerce Okmeydanı’nda öldürülen Burak Can’ı hatırlatması boşuna değil..!
Birincisi, PKK/HDP çizgisi Kürtler üzerinde bir vesayet kurmuştur.
İkincisi, HDP çizgisi özellikle Demirtaş eliyle Alevi/sol çizgiye evrilmektedir.
Üçüncüsü, süreci evirmeye çalışanların arkasında dış aktörler vardır. (...) Dördüncüsü, HDP/Kandil çizgisi, İmralı sakinini de boşa çıkarmaktadır..!
Erdoğan, kapalı kapılar ardında yaptığı “uyarılar” karşılık bulmayınca “Dert adamı söyletir” demiştir!
(...)
Olup biten bu iken meseleyi “Hükümet çözüm sürecinin sahibidir” noktasına getirmek ve “Hükümeti her tehlikeye karşı savunurum” demek biraz abes kaçmamış mıdır?
Hasan Öztürk/STAR