Araştırmacılara göre, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadeleye yönelik planlar yapılmadığı takdirde, önümüzdeki birkaç on yıl içinde Avrupa'daki yaban arısı türlerinin dörtte üçünden fazlası tehdit altında olabilir.

Bilim adamları, üzerinde çalıştıkları Avrupa yaban arısı türlerinin yaklaşık 2-76'sının, doğal dünyanın durumunu belgeleyen küresel bir çevre örgütü olan Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından şu anda "en az endişe verici" olarak sınıflandırıldığını söyledi.

Nature dergisinde yayınlanan modeller, Avrupa bombus arılarının önümüzdeki 40-60 yıl içinde mevcut yaşam alanlarının 0'unu kaybedip türlerin u'ini riske atacağı en kötü senaryoları temsil eden tahminlerdir.

Araştırmacılar, Arktik ve dağlık bölgelerdeki yaban arısı türlerinin Avrupa'da yok olma eşiğinde olabileceğini ve aynı dönemde topraklarının en az ?'ının kaybedilmesinin beklendiğini söyledi.

Belçika'daki Free University of Brüksel'de koruma biyoloğu olan Dr. Guillaume Ghisbain, bulgulardan "derin üzüntü duyduğunu" söyledi. Kendisi şunları söyledi: “On yıllardır bilim insanları polen taşıyıcıların ve özellikle de bombus arılarının azalması konusunda alarm veriyor.

“Avrupa'da son yıllardaki nüfus eğilimleri kapsamlı bir şekilde araştırılıyor ve düşüşleri birçok farklı ülkede telaffuz ediliyor. Örneğin Belçika, ülkede bir zamanlar var olan türlerin beşte birinin tamamen yok olduğu bir örnek."

Dr Ghisbain şunları ekledi: "Bugün birçok koruma biyologu için durumun böyle olduğuna inanıyorum: doğayı yakından gözlemliyoruz, dünyanın her yerindeki tozlaştırıcıları inceleyen meslektaşlarımızla iletişim kuruyoruz ve hepimiz yakınsak sonuçlara varıyoruz - tozlaştırıcılar genellikle daha önce düşünülenden daha şiddetli bir şekilde azalıyor.”

Bombus arısının, kuzey yarımkürenin soğuk ve ılıman bölgelerinde mahsulün tozlaşmasında kritik öneme sahip olduğu düşünülmektedir. Araştırmacılar, küresel sıcaklıklardaki artışın yanı sıra doğal yaşam alanlarının da yok edilmesiyle birlikte, bu değişikliklerin böcek popülasyonları üzerindeki etkisini anlamanın koruma planları oluşturmak için önemli olduğunu söyledi.

Araştırma için Dr Ghisbain ve ekibi, modellerini geliştirmek için 1901–1970 ve 2000–2014 yıllarına ait gözlemsel verileri kullandı ve tahminler 2080 yılına kadar yapıldı.

Bu modeller, iklimin çok daha soğuk olduğu İskandinavya'nın yerinden edilmiş veya tehdit altındaki türler için potansiyel olarak sığınak haline gelebileceğini öne sürüyor.