Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin HSYK için verdiği karara bir kez daha tepki gösterdi. 12 Eylül referandumunda yüksek mahkemeye geniş yetki verildiğini belirtti. Atalay, son yapılan bir araştırmaya göre yargıya güvenin daha da azaldığını açıkladı.
Ankara Masası'nda Yaşar Taşkın Koç'un konuğu olan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu
Beşir Atalay AYM’nin açıklaması buna karşı hükümet kanalından sert açıklamalar, Cumhurbaşkanlığı tartışması 24’e konuk oldu. Atalay, Cumhurbaşkanı ile Başbakanın arasında bir kırıklık mı oluşturulmaya mı çalışılıyor iddiaları, seçim sonuçları ve seçim sonuçlarının çözüm sürecine etkilerini değerlendirdi.
Atalay’ın açıklamalarından satırbaşları…
AYM’NİN KARARLARI
Anayasa Mahkemesinin kararını ve tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Atalay, Gazete manşetlerimiz daha çok Başbakanımızın konuşmalarına ayrılmış, AYM son kararlarını eleştiren ve siyaset yapacakların cübbeyi çıkarıp siyasi alana gelmesini bir yandan ifade ediyor. Bu tartışmaları Türkiye’de normal saymak gerekiyor, bunları büyük gerginlik motifleri olarak almamak lazım. Güzel olan şu Türkiye açık bir toplum her yerde her şey tartışılıyor, mahkemeler vay yargı var o kadarını alıyor, kararını hükümet icra kurulu uyguluyor ondanda bir tereddüt yok! her ararın tartışılması da normaldir. Beğenmeyenler o kadarları tartışıyor hükümet olarak ta biz bu kararları beğenmedik ve eleştiriyoruz bu da normaldir. Bunları ülkede gerginlik odakları olarak göstermemek gerekir, birileri buna hevesli.
BU KARARLARIN SEÇİMDEN HEMEN SONRA VERİLMESİ DİKKAT ÇEKİCİ
Atalay, Kararlara gelince seçim bitti, seçim ortamının kendine çok özel tartışmaları vardı. Siyasi partilerin ötesinde paralel yapı diye bir olgu girdi seçim ortamına ve daha fazla çalıştı. Bütün bunlar toplumda yaşanırken seçimden hemen sonra AYM’nin peş peşe dört tane, hepside hükümetin en önemli icraatıyla ilgili, bu tabi çok dikkat çekici, tepki gösterince Sayın Başbakanın çıkıp konuşması da dikkat çekici,
ESAS OLAN YARGININ KENDİSİNİN DEĞİL KARARLARININ KONUŞULMASIDIR
Atalay, Başbakanın konuşmalarını da yadırgamamak gerekli! Yargının kendisinin değil kararları ile konuşmasıdır, bu bir adettir. Ben şu an izliyorum ve bakıyorum ki yargının o kararları be o konuşmaların duygusal refleks olduğunu görüyorum burada da bunu açıklıkla ifade etmek ediyorum. Geri planda herkesin bilmediği şeyler olabilir.
TWITTER KARARI NORMAL BİR KARAR DEĞİL, HUKUKİ GEREKÇE YOKTUR
Atalay, şunu herkes biliyor ki Twitter kararı normal bir karar değildir! Hukuki açısından hiçbir hukuki gerekçe yoktur verilen örneğe bakarsanız. Bunlar hiç o mukayesenin içinde değerlendirilecek şeyler değil! Kendi yasalarında bile görüşmemeleri gereken, gündeme almamaları gereken kesin olarak açık madde olan bir konuda aldırlar ve görüştüler! Biz iştiat yaptık diyorlar, hukukta işti ati herkes bilir kanunda açık hüküm yoksa ve yoruma muhtaç bir şey varsa iştiat o zaman yapılır, açık hüküm varsa ona yer yoktur! Twitter kararı hiçbir yerde hukuki açıdan bir olay görmedi! Vicdanlarda da olumlu bir yer bulmadı!
AYM’NİN HSYK KARARI
Atalay, HSYK ile ilgili karara gelecek olursak, seçim öncesi birkaç yasa vardı birisi internetle ilgili yasaydı, birisi bu HSYK’ydı. Bunlar Cumhurbaşkanımıza bilgi olarak sunuldu, kendiside kendi hukukçularına inceletti bunları ve görüşlerini bildirdi. İnternet yasasında yeniden birkaç madde yeniden değiştirildi. HSYK’da ise daha komisyonda iken, daha Anayasa Komisyonu görüşmeden hem adalet bakanı hem biz Cumhurbaşkanımızı bilgilendirdik. Metni kendisine sunduk kendisi hukukçulara inceletti. Ve 3 hususun Anayasaya aykırı olabileceğini yönünde kendisine hukukçular bilgi sundu. O da bize bunlarla ilgili görüşünü bildirdi bizde o üç maddeyi komisyonda çıkarttık. Ama genel kurulda teftişle ilgili bir kısımda bir cümle ekleme olmuş, bizim bilgimizde olmayan genel kurulda görüşülürken eklenmiş. Sadece o Anayasa Mahkemesi yapsa yapsa sadece onu iptal eder gibi düşünülüyordu ama pek çok maddeye iptal geldi. Bu ortamda bunun tartışılmasını normal görmek lazım! Seçim ortamı, 17 Aralık sonrası, seçim kampanyaları, paralele yapı, yargı içinde paralel yapı odaklanmaları, yürüyen davalarla ilgili çıkan ve pek çok çıkacak olan adaletsizlikler, bütün bunların üzerine gidilmek için o yasa yapılmıştı. Ama iptal edildi.
"YARGI VESAYETİ TEKRAR GERİ GELİYOR MU?" DÜŞÜNCESİ OLUŞTU
Adaletli olunsun, yanlışlar varsa tabii ki yargı Yargı hüküm verir. Genelde şöyle bir algı var Türkiye vesayetlerini daha yeni yeni temizledi, büyük bir yargı reformu yaptık 2010 da ve çok çalıştık. O referandumun özü yargı reformuydu. Yargı vesayeti olmasın. Bu güne kadar yargı vesayetinden bu ülke çok çekti! Askeri vesayetle yargı vesayeti birde siyasetten gelmeyen sivil olmayan bir cumhurbaşkanı Köşk’te oturduğunda bunlar birleşiyordu milli iradenin hiçbir anlamı kalmıyordu biz bu hassasiyeti çok gözettik ve milli iradeyi güçlendirmek için uğraştık. Hiçbir yerde milli iradenin üzerinde güç olmasın. Şimdi bu kararlar insanlara şu endişeyi getirdi tekrar bir yargı vesayetimi gelişiyor diye.