• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
14
Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

2021-09-20 13:56:01
Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Sonbaharın yüzünü göstermesiyle birlikte bitki çaylarına rağbet de arttı. Koronavirüs, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara kalkan oluşturmak isteyenler, aktarların kapısını çalıyor ancak dikkatli olmakta fayda var. Düzenli olarak tüketildiğinde pek çok faydasının bulunduğu kanıtlanan bitki çaylarının yanlış seçimi ve aşırı tüketimi ise sağlığa zarar verebiliyor!

#1
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Bitki çaylarını tüketmeyen yok gibi, peki bitki çaylarının yararları ve yan etkileri hakkında neler biliyoruz? Hangi bitkinin ne için tüketilmesi gerektiğini bilmek büyük önem taşıyor. Aksi takdirde iyi geleceğini düşünerek hazırladığımız 'mucizevi karışımlar' bizi sağlığımızdan bile edebilir. Birden fazla bitkiyi birbirine karıştırarak çay hazırlamak ne kadar doğru? Hangi bitki çaylarını, neden ve nasıl tüketmeliyiz? Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım ve Dr. Fevzi Özgönül sorulara cevap verdi.

#2
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Kışın yaklaşmasıyla beraber bağışıklık güçlendirmek için farklı çay tarifleri araştırılıyor. Gerçekten bağışıklığı güçlendiren bir çay var mı? Şebnem Kandıralı Yıldırım: Bitki çayları, içerdiği antioksidanlar ve diğer faydalı bileşikleri sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, çeşitli kanser türleriyle savaşmaya yardımcı olabilir. Hatta bazı çaylar sağlık açısından potansiyel olarak diğerlerinden daha fazla yarar sağlayabilir. Her şey, çayınızdaki bileşenlere ve farklı bitki bileşiklerine bağlıdır. Çaylardaki bağışıklık güçlendirici faydaları sağlayan bazı temel bileşenler şunlar: Zerdeçal, meyan kökü, zencefil, nane, siyah çay, yeşil çay, papatya, hibiskus, ekinezya. Belirli ilaçlar kullanıyorsanız bu çayları tüketmeden önce doktorunuza danışmanız büyük önem taşıyor.

#3
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Yeşil çay, kilo vermek isteyenler tarafından sıkça tercih ediliyor. Yeşil çay tüketmenin vücuda herhangi bir zararı var mıdır? Şebnem Kandıralı Yıldırım: Yeşil çay, içerdiği kafein nedeniyle yan etkilere neden olabilir. Kafeine duyarlıysanız veya yüksek dozlarda alıyorsanız ankisiyete, titreme, sinirlilik ve uyku problemleri yaşanabilir. Yeşil çayın yan etkileri, kafein içeren diğer içeceklerden daha azdır. Bunun nedeni, yaprakların daha kısa süre demlenmesidir. Yeşil çay, yüksek tansiyon ve kalp sorunları için kullanılan ilaçların etkilerini değiştirebilir. Aynı şey kan sulandırıcı ilaçlar için de geçerli. Yeşil çay, az miktarda K vitamini içerdiği için bu ilaçların etkisini azaltabilir. Hamile veya emziren kadınlar da herhangi bir bitki çayı içmeden önce sağlık uzmanlarından bilgi almalı. Fevzi Özgönül: Yeşil çay, içerisinde antioksidan barındıran bir bitkidir. Kan sulandırıcı özelliği bulunur. Gün içerisinde 2-3 fincandan fazla tüketilmemeli. Tansiyon problemi olanlar tercih etmemeli. Kilo problemi üzerinde bariz bir etkisi yoktur. Poşet çaylar ve aktarlarda satılan çaylar... Hangisi daha sağlıklı? Aktarlarda satılan çaylarda sağlığımız için bir tehdit bulunuyor mu? Şebnem Kandıralı Yıldırım: Çoğu uzman, makul miktarlarda tüketildiğinde ticari olarak paketlenmiş poşet bitki çaylarının güvenli olduğu konusunda hemfikirdir. Ancak bazen çay poşetleri de kimyasallarla doludur ve daha düşük kaliteli çay yapraklarını gizlemenin bir yolu olarak kullanılabilir. Poşete mümkün olduğu kadar çok çay doldurmak istenmesi, çay yapraklarını küçük parçalara ayırarak başarıldığından çay yapraklarının genişlemesi için fazla yer yoktur. Oysa çay, yaprakların genişlemesine ve tam lezzet potansiyellerine kadar demlenmesine izin verildiğinde en iyi şekilde demlenmiş olur. Tamamen biyolojik olarak parçalanabilen, plastik içermeyen, organik veya bitki bazlı malzemelerden yapılmış poşet çaylar tercih edilmeli.

#4
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Demlenmiş çaylardaki aktif bileşiklerin miktarları; bitkinin nasıl, ne zaman ve nerede yetiştirildiğine, bitkinin kullanılan kısımlarına ve çayın nasıl demlendiğine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bitkisel çaylar hakkında güvenli oldukları sonucuna varmak veya insan vücudu üzerindeki değişen konsantrasyonlardaki etkilerini tahmin etmek için yeterince bilgimiz yok. Aktarlardaki bitki karışımları, denetim noktasında sıkıntılı olduğu için zehirlenmeye yol açabilir. Bitki çayları içmeyi seviyor ve özellikle de kendi çayınızı demlemeyi planlıyorsanız, kesinlikle ne içtiğinizi bildiğinizden emin olun. Fevzi Özgönül: Aktarda satılan çayların saklanma koşulları tam sağlanamayabilir. Bunu sonucunda çaylarda aflatoksin (zehirli küf mantarı) meydana gelir. Ayrıca son kullanma tarihleri de net değildir. İdeal olan paketlenmiş, üretim ve son kullanma tarihi olan, bilindik çayları kullanmaktır. Birden fazla fayda sağlamak için farklı çaylar birbirine karıştırılıyor. Bunun sağlığımız için bir sakıncası var mı? Şebnem Kandıralı Yıldırım: Birçok bitki çayı, bazı insanların alerjisi olduğu farklı türde meyveler, otlar, baharatlar ve çiçekler içerebilir. Alerjisi olanlar, yeni bir bitki çayı tüketmeden önce daima paketin üzerindeki malzemeleri okumalı. Hızlı bir şekilde kilo vermenizi öneren şok diyetler için hazırlanmış detoks çayları ise hem kullanılan malzemelerin kalitesinin garantisi olmadığından hem de genellikle sağlığınıza zararlı olabilecek laksatifleri (bağırsak çalıştırıcılar) içerdiğinden kullanılmaktan kaçınılmalı. Çaydaki faydalı bileşiklerin, ekstratlar (özler) ve diğer yiyecekler gibi başka yollarla alınabileceğini bilmek önemli. Çay, bu faydalı bileşikleri elde etmenin her zaman en iyi yolu değil. Tek bir çay poşetindeki miktar ile ekstrat veya konsantre bir doz almak çok farklı. Bu maddeleri çay olarak içmenin faydalı olacağını kesin olarak söylemek gerçekten zor.

#5
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Fevzi Özgönül: Her bitki çayı birbiriyle karıştırılmamalı. Bitkiler, vücutta birbiriyle etkileşime girerek yan etki oluşturabilir. Bireysel olarak bu durum farklılık gösterebilir. Bu nedenle demleme esnasında bilinen karışımları kullanmak en doğru olandır. HANGİ BİTKİ ÇAYI, NEYE İYİ GELİYOR? Kış aylarında hangi çayları, neden tüketmeliyiz? Zerdeçal: Zerdeçalda iltihap, bakteri, virüs ve mantar karşıtı özelliklerinden sorumlu olan kurkumin adı verilen aktif bir bileşik bulunur. Zerdeçal, vücudu serbest radikallerden koruyabilen ve bağışıklık sistemini güçlendirebilen antioksidanlarla yüklüdür. Grip ve soğuk algınlığına karşı etkilidir. Zerdeçal çayınıza 1 çay kaşığı limon suyu ve 1 çay kaşığı bal eklemek sadece tadı iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda C vitamini yönünden de kuvvetlendirir. Zerdeçal çayı bazı kan sulandırıcılar, mide asidi azaltıcılar ve diyabet ilaçlarıyla reaksiyona girebilir.

#6
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Yeşil çay: Yeşil çay, doğal antioksidanlar ve fenoller olan kateşinlerle yüklüdür. Vücudu enfeksiyonlara, hastalıklara karşı korumaktan sorumludur. İnsan vücudu ayrıca antioksidanlar da üretebilir, ancak bunlar öksürük, soğuk algınlığı ve gribe neden olabilecek bir dizi serbest radikalle savaşmak için yeterli değildir. Bu nedenle düzenli olarak yeşil çay içmek, vücudun çok ihtiyaç duyduğu bağışıklık artırıcı antioksidan patlamasını sağlar. Yeşil çay ayrıca vücudun virüslere ve bakterilere karşı kendini savunmasına yardımcı olan mikrop karşıtı etki de gösterir.

#7
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Papatya: Kurutulmuş papatya çiçekleri sakinleştirici, iltihap önleyici ve mikrop karşıtı etkileri nedeniyle uzun süredir kullanılıyor. Papatya, vücudu rahatlatmaktan sorumlu olan "apigenin" adlı bir flavonoid içerir. Güçlü bir bağışıklık sistemi için yeterli miktarda uyku şart. Maksimum etkinlik için bu çay yatmadan hemen önce içilmeli.

#8
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Ekinezya: Ekinezya, soğuk algınlığı ve grip semptomlarını önleyebilen bir bitkidir. Solunum yollarındaki enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Ekinezya çayı içmek, sadece hastalıkların semptomlarını azaltmakla kalmaz, bağışıklık sistemini de güçlendirebilir. En sık görülen olumsuz yan etkiler, mide bulantısı ve mide ağrısıdır.

#9
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Hibiskus: Bağışıklık fonksiyonunda önemli bir rol oynayan güçlü antioksidan, antosiyanin ve C vitamini içerir. Karaciğerdeki kan basıncını ve yağ oranını azaltmaya yardımcı olabileceğine dair kanıtlar var. Hamile olan, sıtma ilacı, tansiyon ve diyabet ilaçları kullanan kişiler hibiskustan kaçınmalı.

#10
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Nane: Nane çayı, virüs ve bakterilerle savaşarak bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca mide bulantısı, hazımsızlık veya diğer sindirim sistemi rahatsızlıkları için mide yatıştırıcı görevi görebilir. Nanenin ana bileşenleri olan mentol ve metil salisilatın kaygıyı yatıştırdığı, ağrıyı azalttığı ve bakteri üremesini engellediği biliniyor.

#11
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Ihlamur: İçerisinde bulunan flavonoidler sayesinde terletici, toksin atıcı ve iltihap azaltıcı etkiye sahiptir. Kışın en çok tercih edilen çaylar arasındadır.

#12
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Kuşburnu: Yüksek antioksidan özelliği bulunur. İçerisindeki C vitamini miktarı da yüksektir. Bu sayede hastalıklara karşı koruyucu ve bağışıklık sistemini destekleyicidir.

#13
Foto - Bardaktaki gizli tehlike! Eğer böyle yapanlar varsa…

Tarçın: Antioksidan içeriği yüksektir. Vücutta iltihaplanmayı azaltıp bağışıklığı da güçlendirir. Gün içerisinde 1-2 fincan tüketimi güvenlidir. Güvenli doz miktarı 6 gramdır ve bu ölçü geçilmemeli. Gebelikte az miktarda tüketilebilir.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23