Son yıllarda elektrikli araçlarda büyük artış var. Dünya fosil yakıtları terk ederken elektrikli araçlar üzerinde yapılan olumsuz haberler de artıyor. Kimine göre bu haberler kasıtlı. Kimine göre ise tehlike var. Peki gerçekte durum ne? Uzmanlar ne diyor?
SERDAR KILIÇ / İSTANBUL
Avusturya’nın St. Pölten bölgesi’nde beş arabanın yanı sıra makine ve aletlerin bulunduğu bir ahır alevler içinde kaldı. Yangının nedeninin elektrikli bir otomobilin şarj sürecindeki teknik bir kusurdan dolayı çıktığı duyuruldu. Bu haber bu hafta bir elektrikli aracın daha yanmasının ardından dünya ajanslarına düştü. Tartışmalar ise yeniden alevlendi. Sorun ise lityum piller.
Temmuz ayında Almanya'dan Mısır'a giden ve 3.700 otomobil taşıyan bir gemi, Hollanda açıklarında cayır cayır yandı. Yapılan açıklamalarda yangının gemideki 500 elektrikli aracın birinden kaynaklı olabileceği ihtimali öne çıktı. Ancak bu durum kesinlik kazanmadı.
En son Ekim ayında İngiltere'de Luton Havalimanı'nın otoparkında patlak veren yangın, tartışmaları yeniden alevlendirdi. 1.200 aracı kullanılmaz hale getiren yangın, görgü tanıklarının ifadelerine göre bir elektrikli araçtan kaynaklandı. Sosyal medyada da yayılan bu iddialara karşın yapılan incelemeler neticesinde yangına dizel yakıtlı bir aracın sebep olduğu anlaşıldı. Sonuçlar soruşturmayı yürüten Bedfordshire İtfaiyesi'nin resmi internet sitesi üzerinden yayınlandı.
Özellikle elektrikli araçların çalışmasını sağlayan batarya, çeşitli nedenlerle yangın çıkmasına sebep olabiliyor. Yüksek enerji yoğunluğuna ve düşük bakım gereksinimlerine sahip olan lityum piller yangın riskinde artış görülmesine sebep olabiliyor.
Elektrikli araçlarda meydana gelen yangınların şiddeti benzer özellikte olmakla birlikte nedenleri farklılık gösterebiliyor. En sık görülen riskler ise uzmanlar tarafından şöyle sıralanıyor;
İmalat hataları: Batarya konusunda tüm testleri sorunsuz şekilde atlatan araçlarda dahi yangın riski meydana gelebiliyor. Örneğin; çarpışma testlerini başarılı şekilde geçen bazı elektrikli araçların pilleri günler sonlar alev alarak yanabiliyor.
Bakım yapılmaması: Elektrikli araçlarda bakım ihtiyacı ve arıza riski geleneksel araçlara göre daha az olsa da, EV’lerde de rutin bakımları yangın riskine karşı geçirmemek gerekiyor.
YANGIN RİSKİNE KARŞI NE YAPMALI?
Yangın riskini yüzde 50’ye kadar azaltmak ise sizin elinizde. Öncelikle; Elektrikli araç bataryasının tam şarj edilmemesi, şarj dolum işleminin yüzde 80 civarında bırakılması öneriliyor. Aynı şekilde aracın yüzde 20 seviyesinin altına düşmeden şarj edilmesi tavsiye ediliyor.
Yaz aylarında, özellikle sıcak iklimlerde araçların gece saatlerinde, yani sıcaklığın daha düşük olduğu zamanda şarj edilmesi önem arz ediyor.
Elektrikli araçların aşırı ısınmasını önlemek için gölgelik bir alana park edilmesi de bir diğer etkili önlem olarak öne çıkıyor.
Akü üzerinde baskı oluşturmamak adına art arda ani frenlerden ve aşırı hızdan kaçınılması ise hayati önem taşıyor.
Unutulmamalı ki her araçta yangın riski bulunuyor. Norveç'te, benzinli ve dizel otomobillerde dört ila beş kat daha fazla yangın çıkarken, İsveç'te her 100.000 elektrikli veya hibrid araçta 3,8 yangın meydana gelirken, tüm yakıt türlerinde bu rakam 68 olarak tespit edildi.
Tesla gibi önde gelen elektrikli araç üreticileri, kendi verilerine dayanarak, elektrikli araçların karıştığı yangın sayısının, benzinli veya dizel motorlu araçların rakamından önemli ölçüde daha düşük olduğunu iddia ediyor.