Alman Sol Parti: Provokasyonu yapan Alman istihbaratı

Alman Sol Parti Federal Parlamento Grup Başkanı Gregor Gysi, politik gösterilerde çıkan olaylardan dolayı istihbarat kurumunu suçladı. Komplo teorisi üreticilerinden olmadığını belirten Gysi, fakat siyasi konunun önemini azaltmak ya da tamamen 'öldürmek' amacıyla bazı istihbarat muhbirlerinin, göstericileri şiddete kızıştırdıkları kanaatini taşıdığını ifade etti.

Alman haber ajansına verdiği demeçte Gysi, gösterilerde olay çıkmasından sonra gündeme bu şiddet olaylarının oturduğunu, asıl konuşulması gereken meselelerin gözardı edildiğini söyledi. Gösterilerde şiddet eylemlerini kimin başlattığını ve kimin çıkardığını tam olarak tesbit etmek gerektiğini savundu.

Sol Parti Genel Başkanı Bernd Riexinger de Gysi'nin görüşlerine katıldığını ifade ederek, bazı olaylarda provokatörlerin bulunduğuna dair deliller bile bulunduğunu bildirdi. Siyasi gruplar arasına sızarak bilgi toplayan istihbarat muhbirleri, polis ya da istihbarat kurumları tarafından görevlendiriliyorlar ve devletten ücret alıyorlar.

Geçen ay Frankfurt Main şehrinde Avrupa Merkez Bankası binasının açılışı nedeniyle yapılan protesto gösterilerinde olaylar çıkmış, polis arabaları ateşe verilmişti. 200'ü polis olmak üzere 350 kişi çıkan olaylarda yaralandı. Bu gün ve yarın Almanya'nın kuzeyindeki Lübeck şehrinde yapılacak G7 zirvesi sırasında da protesto gösterilerinin yapılması bekleniyor. Yaklaşık 3 bin 500 polisin görev aldığı ve polis sendikasının olay çıkmasından endişe ettiği bildirildi.

Alman Sol Parti, bu tür gösterileri destekliyor, ancak şiddet eylemlerine karşı olduğunu da açık bir şekilde belirtiyor. Gysi, dünya politikasının yanlış yöne doğru yolaldığını ortaya koyabilmek için gösterilerin yerinde olduğunu söyledi. Ancak çözüm için savaşa başvurmanın yanlış olduğunu belirten Gysi, savaşların milletlere bir fayda sağlamadığını kaydetti. Sol Parti Fraksiyon Başkanı, mali güçlere karşı gösteri yapmanın doğru olduğunu vurguladı.

Parti Genel Başkanı Riexinger, sanayi ülkelerinden oluşan G7 grubunun takip ettiği politikanın ekonomik ve sosyal bakımdan yanlış olduğunu ve insanların çoğunluğu üzerine daha fazla yük getirdiğini kaydetti.