• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

28 Şubat'ın sadece asker kanadı yargılanıyor, medya ayağı da hesap versin!

Yeniakit Publisher
2018-02-26 11:02:00 - 2018-02-26 11:04:22
28 Şubat'ın sadece asker kanadı yargılanıyor, medya ayağı da hesap versin!

Müslümanların hedef alındığı 28 Şubat sürecinde attıkları kirli manşetlerle seçimle işbaşına gelen Refahyol’un çökertilmesinde önemli rol oynayan medya patronlarının hesap vermesini isteyen kamuoyu, 28 Şubat’ın medya ayağının hâlâ “diri” olduğuna dikkat çekti.

MUSTAFA DURMAZ / HARUN SEKMEN -  Türkiye tarihine “post modern darbe” olarak geçen ve toplum ile siyaset üzerinde derin postal izleri bırakan 28 Şubat’ın üzerinden 21 yıl geçti ancak izleri hâlâ silinmedi. 28 Şubat’a hizmet eden dönemin  Hürriyet, Milliyet ve Sabah Gazetesi, 54. Hükümet olan Refah-Yol Hükümeti’ni yıpratmaya yönelik hemen hemen her gün “irtica” ve “laiklik” temalı haberler ve manşetlerle kamuoyunu yönlendirmeye çalıştı. Adı açıklanmayan “Üst düzey askeri yetkililere” dayandırılan asparagas manşet ve haberlerle TSK defalarca “göreve” davet edildi. Bir taraftan DYP lideri Tansu Çiller yıpratılıp, koalisyondan çekilmeye, merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan ise “irtica ve şeriat tehdidi” senaryoları ile  istifaya zorlandı. Refah-Yol Hükümeti’nin düşmesine neden olan dönemin kirli medyasından ise hâlâ hesap sorulmadı. Kamuoyu, Müslümanların sistematik işkencelere tabi tutulduğu 28 Şubat sürecinde manşet ve yazıları ile cuntacılara destek veren postal yalayıcılarının adalet önüne çıkarılmasını istiyor.

DARBECİ SİVİLLERİN DE YARGILANMASI GEREKİR

AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan, “28 Şubat duruşmaları devam ediyor. 60 kişi için müebbet hapis talep edilen bu duruşmaları yakından takip ediyoruz” dedi. 28 Şubat sürecinin sivil ayağı ile ilgili soruşturmaların devam ettiğini kaydeden Kavakçı, “O dönemde darbeye destek veren sivillerin de yargılanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için soruşturma süreci devam ediyor. En kısa zamanda onlar da hukuk karşısında gerekli hesabı verirler” ifadelerini kullandı.

MEDYA AYAĞI HESAP VERMELİ
ÖNE ÇIKAN VİDEO

23. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, “Darbelerin sadece silahlı ayağı, asker ayağı yok. Darbeye destek veren, medya ayağı, sivil toplum ayağı var. 28 Şubat sürecinde yargılamasıyla ilgili şu an sadece askerlerin hesap verdiğini görüyoruz. 28 Şubat darbesine destek veren işadamları, medya mensupları, dindar kesimi itibarsızlaştırma yönündeki projeleri gerçekleştiren medya kuruluşları henüz hesaba çekilmedi” dedi. 28 Şubat sürecinde darbe manşetleri atanların mutlaka hesap vermesi gerektiğin kaydeden Tuna, “28 Şubat darbesini gerçekleştirenler şu an eksik vaziyette hesap veriyorlar. Temenni ederiz ki, destek veren diğer unsurlar da hesap verir” ifadelerini kullandı

KALEMLERİYLE DESTEK VERDİLER

Avukat Ferhat Çakır, 28 Şubat’ın FETÖ’cü ve kemalist zihniyetin işbirliği neticesinde meydana geldiğine dikkat çekerek, “FETÖ’cüler ve 28 Şubatçılar ülke aleyhinde çok güzel birleştiler. O günlerde darbecilerin arkasına geçerek, ‘vur, vur’ yapanlar, ‘Sokakta gördüğüm başörtülüleri ihbar edeceğim’ diyecek kadar küçülen medya mensupları hesap vermeli” dedi. Çakır, “O gün hafiyelik taslayanlar bugün özgürlükçü kesildiler. 28 Şubat’ın üzerinden uzun yıllar geçti. Artık hukuk önünde bu sürecin bütün vesayet odakları hesap vermelidir. 28 Şubat sürecinin sivil ayağına gerekli yargılanmalar yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

YAŞANANLAR UNUTULMADI

Türkiye demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alan ve toplumda derin izler bırakan 28 Şubat 1997 postmodern darbesinin ardından 21 yıl geçmesine rağmen o günleri yaşayanların hafızalarında hâlâ tazeliğini koruyor.
Üvey evlat muamelesi gördük

Eski Konya Sanayi Odası Başkanı, iş-adamı Ahmet Şekeroğlu, “O tarihte yatırım yapamadık. Teşvikte ve diğer işlemlerde bir sürü sorun çıkarıyorlardı. Üvey evlat muamelesi gördük” dedi. MÜSİAD kurucularından olmamız nedeniyle daha önce dışlandığımızı hissediyorduk ama bu açık edilmiyordu” diyen Şekercioğlu, “28 Şubat’ta net bir çizgiyle ayrıma tabi tutulduk. Yeşil sermaye olarak adlandırıldık” ifadelerini kullandı.

MEMLEKETİMİZE YABANCI OLDUK

Çocuklarının Türk kültürüyle daha ahlaklı büyümesi için Almanya’dan Türkiye’ye kesin dönüş yapan Akkuş ailesinin 4 kızı, başörtüsü nedeniyle 28 Şubat sürecinde yaşadıkları günleri hafızalarından silemiyor. Anne Yüksel Akkuş, “Almanya’da yabancıydık, geldik memleketimizde de yabancı olduk” dedi.

"28 Şubat’ın psikolojik yüküyle epilepsi hastası oldum"

28 Şubat döneminde görev yaptığı Beykoz Rüzgarlıbahçe İlköğretim Okulu’nda öğretmenlikten atılan Semra Birdal Ergün, “28 Şubat’ın psikolojik yüküyle epilepsi hastası oldum. Doktora gittiğimde, ‘Sen ne yaşadın! Epilepsi, ya çocukluk ya da ileri yaşlarda görülen bir hastalık, bu genç yaşında böyle bir şeyin olmaması gerekir’ dedi. Şu an her gün 12 saatte bir ilaç alıyorum” dedi.

"Çanakkale’de kaybettiğimiz gibi bir nesli kaybettik 28 Şubat’ta"

28 Şubat mağduru kadınlar tarafından kurulan Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Başkanı Dr. Fatma Zehra Güneşer, "Çanakkale’de kaybettiğimiz gibi bir nesli kaybettik 28 Şubat’ta. Bu sebeple bireysel mağduriyet hikayelerinden çok, bütün vatanımızın, milletimizin, insanlığın yaşadığı büyük bir acı var. O dönemde üniversite sınavlarında o sıralara girmek o kadar zor olduğu halde üniversiteye giren, çok zeki olan milyonlarca gencimizi kaybettik" dedi.

28 Şubat, o dönem mahkûm olanlar açısından bitmedi

İşadamı Jak Kahmi’ye 28 Ocak 1993’te suikast girişiminde bulunduğu gerekçesiyle hüküm giyen ve 25 yıldır cezaevinde olan Osman Erdemir’in ailesi, yeniden yargılama talep ediyor. Baba Abdullah Erdemir, “Oğlum 25 yıldır cezaevinde. Allah sabrını verdi. Çok şey başımızdan geldi geçti, çok şeyler yaşadık. Osman’ın hiç suçu yoktu, bir iftiradan dolayı aldılar” ifadelerini kullandı.

“İki yıl boyunca takip edildim”

Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Reşat Fidan, Giresun’daki görevi esnasında hakkındaki şikayetlerle hayatının değiştiğini söyledi. Fidan, “Emin olun iki yıllık zaman zarfında nereye gittiysem sürekli takip ettiler. İbadetlerimi yapmaya çalışıyordum. Birçok kez camiye geldiler. Bazen caminin dışında beklediler. Misafirliğe gittiğimde yine takip ediliyordum” dedi.

28 şubat  medyasına 428 milyon dolar aktarıldı

Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 28 Şubat’ın yerli bir müdahale olarak algılanamayacak, sufleleri dışarıdan verilen bir süreç olduğunu ifade etti. “Darbenin ülkeye maliyetinin 381 milyar dolar” olduğu değerlendirmesinde bulunan Yalçın, “Bankalardan hortumlanan para 46 milyar dolar, kartel medyasına darbe sürecinde aktarılan para 428 milyon dolar. 1997-2001 yıllarında kamuda öğretmenlere ilişkin yaptığımız bir araştırmada ortaya çıkan gerçek ürkütücü, kılık kıyafet nedeniyle açılan soruşturma sayısı 33 bin 272. O dönemde 6 milyon fişleme var. Bin 635 Türk Silahlı Kuvvetler personeli irtica suçlamasıyla ihraç edildi. Ülke, ekonomik olarak belinden kırılmış ve çöküşe doğru sürüklenmiştir. Batık bankalara baktığınız zaman tamamının yönetim kurullarının başında emekli paşaları görürsünüz. Dolayısıyla ülke hortumlanırken, ülke sefaletin içine çekilirken, siyasal anlamda istikrarsızlaştırılırken belli bir kesim bunun rantını yemiştir” ifadesinde bulundu.

DARBENİN ORTAĞI GAZETELERİN MANŞETLERİ

Postmodern darbenin 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) generallerin darbe tehdidiyle alınan kararlarla başladığı kabul edilse de, aslında medya, darbe sürecini 1996’dan itibaren attığı manşetlerle başlatmıştı. 28 Şubat sürecinde aralarında Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet, Zaman, Sabah, Star, Radikal, Kanal D, ATV ve SHOW TV’nin yer aldığı gazete ve televizyonlarda genel olarak Müslümanlar aşağılanıyor, horlanıyor ve yargısız infaza tabi tutuluyordu.

MEDYA VE FETÖ’NÜN ROLÜ

Dönemin TV ve gazeteleri, Ali Kalkancı, Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz haberleri ile ‘irtica havası’ peşindeydi. Hatta o dönemde ‘Cemaat lideri’ maskesiyle sahneye çıkan teröristbaşı Fetullah Gülen de üniversitelerdeki kız öğrencilerine başlarını açması çağrısı yapmakla kalmamış, Kanal D’ye verdiği demeçte, Başbakan Necmettin Erbakan’a “Beceremediniz, bırakın gidin” diye seslenmişti. MGK’daki darbe kararlarını dayatanları sevap işlemekle taltif eden Gülen’in, kendi gazetesi Zaman’da İmam Hatipler ve Refah Partisi’nin kapatılması sevinçle veriliyordu.

Darbeye destek veren gazeteciler

- Fatih Altaylı

Kavakçı’nın Meclis’teki eyleminin, Türkiye Cumhuriyeti’ne bir meydan okuma olduğu açık. Benim anladığım kadarıyla Kavakçı suç işliyor. O zaman hakkında dava açılmalı. Ne zaman adam oluruz? TBMM, Merve-Nazlı Ilıcak gibilerden temizlendiği zaman. Hürriyet,1999

-Ertuğrul Özkök

(Ecevit) İspanya Meclisi’ni basan askerlerin önüne çıkan o meclis başkanı gibi. Meclis’i basan bir zihniyetin karşısına dikildi. Ecevit’in bu çıkışının ve orada yaptığı konuşmanın ne kadar tarihi bir öneme sahip olduğunu, o gece o konuşmanın Türkiye’de neleri önlediğini tarih yazacak. Merve Hanım’ın çocuklarını almak için gittiği okulda küçücük öğrencilerden aldığı dersler, bu haddini bildirme sürecinin ilk işaretleridir. Hürriyet,1999

-Güneri Civaoğlu

Bir geceyarısı oldu bittiye getirilerek, Merve Kavakçı’nın Meclis kürsüsünde başörtüsüyle yemin etmesi sağlanırsa ne olur? Kimilerinin geceyarısı ne yapacağı belli olmaz. Milliyet,1999

-Can Ataklı 

Gerçekten bir ajan provokatör olan Merve Kavakçı, Meclis’teki tüm partilerin gafletinden yararlanarak, çağdaş ve laik Türkiye’yi yaralayan eylemini gerçekleştirdi. Meclis Genel Kurulu’na girmesi, yemin ettirilmese bile uzun süre oturması rezalettir, skandaldır. Buna neden olan tüm siyasi partileri kınamak gerek. Sabah,1999.

-Rauf Tamer

Merve Kavakçı, hangi kapıdan girdi? Hangisinden girerse girsin, kurallara aykırı bir kıyafetle geldiği savına göre güvenlik görevlilerince niçin engellenmedi? Sabah,1999

 

Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23