Dünya Altın Konseyi (WGC) tarafından yapılan açıklamaya göre, altın madenciliği sektöründe karşılaşılan zorluklar artmaktadır.

Son verilere göre, dünya genelinde altın rezervlerinde azalma yaşanmakta ve yeni altın yataklarının keşfi giderek zorlaşmaktadır. Bu durum, altın endüstrisinde önemli zorluklar yaratmaktadır ve sektörde köklü değişikliklere neden olabilir.

Baş Pazar Stratejisti John Reade, 2024’ün ilk çeyreğinde madencilikte yıllık yüzde 4 artış yaşanmasına rağmen, genel olarak madencilik üretiminde büyümenin duraksadığını belirtti.

Reade, 2016 ve 2018 yılları arasında üretimin yatay seyrettiğini ve o zamandan beri herhangi bir büyüme kaydedilmediğini ifade etti.

2023’te maden üretimi yüzde 0.5 artış gösterirken, 2020’de küresel altın üretimi yüzde 1 kayıpla son on yılın ilk düşüşünü yaşadı.

Dünya Altın Konseyi’ne göre, mevcut yeraltı rezervlerinde yaklaşık 53.000 ton altın kaldığı ve yıllık 3.000 tonluk üretim hızının devam etmesi halinde bu rezervlerin 18 yıl içinde tükenebileceği tahmin ediliyor.

Yeni bir madenin üretime hazır hale gelmesi ise ortalama 10 ila 20 yıl alıyor ve keşfedilen alanların yalnızca yüzde 10’u madenciliği garanti edecek kadar metal içeriyor.

Bugüne kadar yaklaşık 187.000 metrik ton altın çıkarılmış olup, çoğunluğu Çin, Güney Afrika ve Avustralya’dan gelmektedir. Kazılabilecek altın rezervlerinin yaklaşık 57.000 ton olduğu tahmin ediliyor.

Altının endüstriyel kullanımları arasında elektronik sektöründe lehimleme, cep telefonu ve bilgisayar bileşenleri üretimi, diş hekimliğinde kaplama malzemesi olarak kullanım, uzay endüstrisinde roketlerde ve uydu sistemlerinde yalıtkan malzeme olarak kullanım gibi alanlar bulunmaktadır. Ayrıca altın, çeşitli ritüeller ve törenlerde de kullanılan önemli bir değerli metaldir. Altın, tarihten beri insanlar tarafından güvenli liman ve değer depolama aracı olarak da tercih edilmiştir. Altın, tüm bu kullanımlarıyla dünya genelinde önemli bir yer tutmaya devam etmektedir.

Kaynak: Sanayi Gazetesi