Güneş Sistemi'nin en uzak noktalarından birinde bulunan Arrokoth adlı cismin yüzeyinde şeker türlerine rastlandı. ABD'li ve Fransız bilim insanları, küçük ve düzensiz şekilli bu cismi incelediklerinde, yüzeyinde glukoz ve diğer şeker türlerine rastladılar.

YAŞAMIN KÖKENİNE DAİR İPUÇLARI Kuyruklu yıldızlar gibi Arrokoth da "şeker dünyaları" olarak adlandırılıyor. Bu tür cisimlerin, erken Dünya'ya organik moleküller taşımış olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle, Arrokoth'un keşfi, yaşamın kökenine dair önemli ipuçları sunabilir.

KUIPER KUŞAĞI'NIN BİR PARÇASI Arrokoth, Neptün'ün ötesinde Güneş'in etrafında dönen Kuiper Kuşağı'nın bir parçası. İki nesnenin çarpışması sonucu oluşan bu cisim, düzleşmiş bir kar topuna benzer şekle sahip. Bilim insanları, bu cismin yüzeyindeki sıradışı kızıl rengin sebebini anlamaya çalışıyorlar.

METANOL VE ŞEKER BİLEŞİKLERİ 2019 yılında ziyaret edilen Arrokoth'un yüzeyinde bol miktarda donmuş metanol bulunmuştu. Bilim insanları, bu metanolün iyonlarla etkileşime girmesi sonucu yüzeyin kızıl renk aldığını keşfettiler. Yeni bir çalışmada, metanol buzu enerjik elektronlarla birleştirilerek Arrokoth'un rengini taklit etmeye çalışıldı. Deneylerde, ışınlanmış metanol buzlarının içinde glukoz ve riboz gibi şekerle ilişkili bileşiklerin bulunduğu ortaya çıktı.

EVRİMİN BAŞLANGICI OLABİLİR Mİ Araştırmacılar, bu bulguların erken Dünya'da yaşamın evrimi için önemli olan önbiyotik moleküllerin kaynağını oluşturabileceğini belirtiyorlar. Bilim insanları, Arrokoth gibi Kuiper Kuşağı nesnelerinden Dünya'ya nasıl bu tür kimyasalların geldiğini anlamaya çalışıyorlar. Kısa periyotlu kuyruklu yıldızların büyük bir kısmının Kuiper Kuşağı'ndan geldiği düşünülüyor ve bu tür kuyruklu yıldızların erken Dünya'ya şeker ve diğer organik bileşikler getirmiş olabileceği öne sürülüyor.

Arrokoth'un yüzeyinde bulunan şeker türleri, yaşamın kökenine dair önemli ipuçları sunuyor. Bu keşif, bilim insanlarının Güneş Sistemi'nde ve ötesinde yaşamın nasıl ortaya çıkabileceği konusunda daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olabilir. Araştırmalar devam ederken, bu tür bulguların gelecekteki keşiflere ışık tutması bekleniyor.