Antikacı Dinibütünoğlu, yaşlı adamın evinin her köşesinde sergilediği bebek kafalarıyla mutlu hissettiğini söyledi. Dinibütünoğlu, "Bunlar vazgeçilmiş, çöpe atılmış oyuncak bebeklerin kafası. Yalnız yaşayan amcamız bunlardan medet ummuş, bunlarla mutluydu. Evinin her tarafında kavanozlarını dizmişti. Bir kömürlüğü vardı, kömürlüğün raflarına kadar dizmişti. Bunlarla mutluydu amca. Sanki arkadaşları, dostları gibiydi. Çünkü bu oyuncaklar terk edilmiş. Örneğin artık bıkmış çocuk, bunları yırtmış, gövdesi parçalanmış, çöpe atılmış" şeklinde konuştu. Bebeklerin ilk başta gövdeleriyle saklandığını ancak yer kapladığı için daha sonra sadece kafalarının biriktirildiğini ifade eden Dinibütünoğlu, koleksiyonun tarih aralığına da değinerek, "1940-1950 model bebek kafaları da var, 1980'lerden 2000'lerden de bebek kafaları var içlerinde. Bunları ayrı ayrı kavanozlamaktansa kavanozlara serpiştirmiş. Tarihini kavanozların içerisine yaymış. Hem eskisi var hem yenisi var. Çok farklı bebek kafaları var. Gülenler var, sinirliler var, üzgünler var, cırtlaklar var, çok şirinler. Kimisine çok sempatik geliyor bu kavanozlarımız, kimisine de ürkütücü" bilgisini verdi.