Eski devirlerde konum olarak Milet’te olan ve o zamanın bir antik tiyatronun kalıntıları olan Milet Antik Kenti, Ege Bölgesinde Büyük Menderes Nehri’nin hemen kıyısında deniz kenarında bulunan antik bir liman şehridir.

Fakat günümüzde Aydın / Didim'de Akköyün’ün 5 kilometre kuzeyinde ve Balat köyü yakınında bir harabe durumunda olduğu için ve liman Büyük Menderes’le doldurulduğundan yaklaşık 15 kilometre denizden içerde bir bölgededir.

TARİHÇE
Milet Antik Kenti’nin cilalı taş devrinden gelen bir geçmişi vardır. Ancak Milet Antik Kenti ve çevresine konumlandırılan adalarda o döneme ait arkeolojik olarak bir delil görülmemiştir. Bunun sebebi olarak da Ege’nin sularının yükselmesi ve Büyük Menderesin ağzının çoğu kez değişmesi gösterilmektedir.

Milet Antik Kenti, yapılan incelemelerle edinilen bilgilere göre milattan önce 3000-3500 seneleri arasında cilalı taş devri döneminde yaşayan insanların yaşam merkezi olmuştur. Birkaç bilim adamına göre Milet Antik Kenti ismi daha önceden bu topraklar da bulunmuş ve ikiz oldukları düşünülen Apollo ve Artemis tapınaklarından gelmektedir.

Bu devirde yaşayan insanların genellikle suya yakın, konum olarak korunabilecekleri ve ada kıyılarında olan yerleri seçmeleri bugüne ışık tutarak insanların deniz mahsülleri ve hayvancılıkla geçindiklerini göstermektedir. Bu durumda, Milet Antik Kenti taş devrinde kendi içlerinden gelen tehlikeler ile değil daha çok Ege'den gelen tehditlerle ilgilenmiştir.

Milet Antik Kentinde sergilenen eserlerden çoğu Paris Louvre Müzesine götürülmüş ve hala orda sergilenmeye devam etmektedir. Aynı zamanda yine Milet Antik Kenti'nden çıkartılan bir çok eser Arkeoloji Müzesi'ne götürülerek İstanbul da sergilenmiştir.

Daha sonra diğer kazılarda çıkartılan önemli eserler ise 1963 yılından beri Didim’de bulunan Miletus Müzesinde ziyaretçilerine açıktır. Bu müzede ise milattan önce 15. Yüzyıla ait Roma , Bizans, Osmanlı ve Selçukludan kaldığına inanılan eserler gösterilmektedir.