Türkiye'nin zırhlı muharebe aracı üreticilerinden Nurol Makina, başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü olmak üzere yurt içi ve dışındaki kullanıcılara yönelik Ejder Yalçın, Yörük, Ilgaz II, Ejder Kunter ve Ejder TOMA gibi bir dizi araç üretiyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bugüne kadar üretilen 1500'den fazla zırhlı araç 8 yıl gibi kısa sürede Katar, Kuveyt, Macaristan, Şili, Özbekistan, Senegal gibi farklı coğrafyalardaki ülkelerde göreve başladı. Şirket bugüne kadar geliştirdiği tüm araç modellerinde ihraç gerçekleştirme başarısı yakaladı.

Söz konusu araçlar Türkiye dışında 14 ülkede kullanılırken bunlara son olarak bir Afrika ülkesi eklendi. Böylece ihracat yapılan ülke sayısı 15'e yükseldi. Bu ihracat kapsamında Ejder Yalçın 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı, Birleşmiş Milletler (BM) görevi için kullanılacak.

- Japonya'daki ihalede "finale" kaldı Türk zırhlılarına ilgi gösteren bir dizi ülkeyle görüşmeler de devam ediyor. Bu ülkelerden en dikkati çekeni ise Japonya.; Nurol Makina, Japonya'da açılan zırhlı araç ihalesinde Yörük 4x4 ile ilk elemeyi geçen 5 firma arasına girmeyi başardı.

Yörük 4x4, 2019'da Japonya'daki ilk büyük ölçekli entegre savunma etkinliği DSEI Japan Fuarı'nda boy göstermişti. Japonya'da sergilenen ilk Türk zırhlısı olan Yörük 4x4, ülkeye 3 haftalık bir deniz yolculuğuyla ulaşmıştı. Japonya, yükselen savunma bütçesiyle bu alandaki yeteneklerini ciddi biçimde artırmayı hedefliyor. Ülke aynı zamanda Asya-Pasifik pazarına giriş kapısı olması açısından da önem taşıyor.

- Afrika'da saldırıyı savuşturdu Yüksek koruma seviyesini üstün hareket kabiliyetiyle bir araya getirmeyi başaran Türk zırhlılarının seçiminde, zorlu coğrafyalarda bile sunulan kapsamlı bakım ve onarım desteği de etkili oluyor. İdame edilebilirlik, bakım ve onarım konularında kullanıcı odaklı bir tasarıma sahip zırhlı araçlar, aynı zamanda çok farklı iklim ve coğrafi koşullarda milyonlarca kilometrenin üzerinde yol tecrübesine ulaşmış bulunuyor. Türk zırhlılarını öne çıkaran bir diğer unsur ise kritik görevlerde yüksek güvenilirlik seviyesini sahada kanıtlamış olması olarak öne çıkıyor.Araçların çoklu görevlerde kullanılabilir yapısı, kullanıcı ülkelerin konvansiyonel harekat ortamındaki faaliyetleri için tedarik ettikleri araçları aynı zamanda Birleşmiş Milletler, NATO ve diğer uluslararası görevlerde kullanmalarına imkan veriyor. Birleşmiş Milletler görevi kapsamında bir Afrika ülkesinde yakın zamanda hedef alınan Ejder Yalçın, içindeki personeli korumayı başardı. - IDEF'te vitrine çıkacaklar Türk zırhlıları 17-20 Ağustos'ta düzenlenecek ve çok sayıda ülkeden davetlinin katılacağı 15'inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2021) bir kez daha vitrine çıkacak.

Araçların çoklu görevlerde kullanılabilir yapısı, kullanıcı ülkelerin konvansiyonel harekat ortamındaki faaliyetleri için tedarik ettikleri araçları aynı zamanda Birleşmiş Milletler, NATO ve diğer uluslararası görevlerde kullanmalarına imkan veriyor. Birleşmiş Milletler görevi kapsamında bir Afrika ülkesinde yakın zamanda hedef alınan Ejder Yalçın, içindeki personeli korumayı başardı. - IDEF'te vitrine çıkacaklar Türk zırhlıları 17-20 Ağustos'ta düzenlenecek ve çok sayıda ülkeden davetlinin katılacağı 15'inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2021) bir kez daha vitrine çıkacak.

Macaristan Savunma Bakanı Tibor Benkö, 10 Ejder Yalçın 4x4 zırhlı muharebe aracının teslimatının yapıldığını, kısa süre içinde 40 zırhlı araç daha teslim alacaklarını söyledi.

Benkö ve Nurol Makina Genel Müdürü Engin Aykol, Nurol Makina tarafından üretilen Ejder Yalçın'ın Macar güvenlik güçlerine teslim töreninde konuştu.

Bugün 10 Ejder Yalçın'ın teslimatının tamamlandığını, kısa süre içinde 40 zırhlının daha ülkeye ulaşacağını belirten Benkö, Nurol Makina ile ortak üretim de yapacaklarını kaydetti.

Aykol ise Ejder Yalçın'ın en modern teknolojiyle üretildiğini, 4x4 kategorisinde en güvenilir araç olarak görüldüğünü ve dünyanın birçok bölgesinde görev yaptığını belirtti.

Macaristan'ın Ejder Yalçın'ın ihracatının yapıldığı ilk Avrupa Birliği (AB) ülkesi olduğuna dikkat çeken Aykol, Nurol Makina'nın Macaristan'da şirket kurmaya ve yatırım yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

- Yüksek koruma sağlıyor Ejder Yalçın, meskun mahal ve kırsal alanlar dahil, her türlü bölge ve arazi şartlarında harekat ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Yüksek koruma ve hareket kabiliyetlerine sahip araç, harekat sahasında kendini kanıtlamış özgün bir platform olarak görev yapıyor.

Ejder Yalçın, sınır gözetleme ve güvenlik aracı, keşif aracı, taktik füze taşıma/fırlatma aracı, komuta-kontrol aracı, hava savunma aracı, muharebe aracı, personel taşıyıcı araç, KBRN keşif aracı, mayın/el yapımı patlayıcı tespit-imha aracı ve zırhlı ambulans gibi kullanıcının değişik harekat ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler sunuyor.

Yüksek faydalı yük taşıma kapasitesi ve özgün araç kontrol yazılımı sayesinde farklı versiyonlarda konfigüre edilebilen araç, bu sayede çeşitli uygulamalara yönelik olarak özelleştirilebiliyor. Macaristan, güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için Ejder Yalçın'ı tercih eden dünyadaki 6'ncı, AB'deki ilk ülke olmuştu.

Türk savunma sanayiinin zırhlı kara aracı üreticisi Otokar, güncel ve gelecek tehditlere karşı Cobra II ailesine mayına karşı korumalı aracı da ekledi. 2013 yılında Otokar ürün ailesine eklenen Cobra II 4x4 zırhlıları, Türkiye’de ve dünyanın 15 ülkesinde görev alan Cobra ürünlerinin yeni modeli olarak görücüye çıktı.

Yüksek hareket kabiliyetine sahip Cobra II, Cobra’ya kıyasla daha yüksek taşıma kapasitesine ve daha geniş bir iç hacme sahip olarak tasarlandı.

Yeni versiyonu mayına karşı korumalı Son olarak, Cobra II'nin güncel ve gelecek tehditlere karşı mayına karşı korumalı araç (MRAP) versiyonu geliştirildi.

Cobra II MRAP ile kullanıcıların yüksek balistik ve mayın koruma ile yüksek taşıma beklentileri karşılanıyor.

Riskli bölgelerde yüksek beka Riskli bölgelerde yüksek beka kabiliyeti sağlayan Cobra II MRAP balistik, mayın ve el yapımı patlayıcı tehditlerine karşı üstün koruma sunuyor.

Araç tabanındaki mayın kalkanı sayesinde üstün mayın koruması ile kayıp yaşanmasının önüne geçilebiliyor.

Daha az fark ediliyor Yalnızca stabilize yollarda değil, arazide de üstün bir hareket kabiliyeti sunan Cobra II MRAP, daha düşük bir silüete sahip olması nedeniyle de daha az fark ediliyor. 11 kişiye kadar personel taşıma kapasitesine sahip araç, kullanıcı gereksinimlerine uygun olarak 3 veya 5 kapılı olarak yapılandırılıyor.

Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen taktik tekerlekli zırhlı araç Ejder Yalçın 4x4, ihracatta yakaladığı başarılara yenilerini ekliyor.

Türkiye'nin zırhlı kara aracı üreticilerinden Nurol Makina'nın ürettiği Ejder Yalçın 4x4, konvansiyonel ve asimetrik harekat ortamlarında sahip olduğu yüksek koruma yeteneği, üstün hareket kabiliyeti ve faydalı yük taşıma kapasitesiyle gerek Türkiye gerekse yurt dışında ihtiyaçları karşılıyor.

Avrupa Birliği ve NATO üyesi olan Macaristan'ın envanterine 2020'de giren Ejder Yalçın 4x4 aracı, Türkiye dışında bir NATO ülkesi tarafından kullanılan ilk zırhlı araç oldu. Ejder Yalçın 4x4'ün NATO görevlerinde teşkilat envanterinde bulunan ileri teknolojik altyapıya sahip araçlarla müşterek harekat ortamında görev yapacak olması, kalite ve güvenilirlik seviyesi bakımından yıllar içinde yapılan iyileştirmelerle gelinen noktayı gösteren somut bir unsur olarak dikkati çekiyor.

Ejder Yalçın 4x4 aracının muharip ve destek görevlerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş 10'dan farklı konfigürasyonu bulunuyor. Bu araçlar Orta Doğu, Körfez, Asya, Afrika ve Avrupa bölgelerinde birçok ülke tarafından tercih ediliyor.

Ejder Yalçın 4x4 ile çoklu görevler için sunulan farklı donanıma sahip araçlar gerek Türkiye'de gerekse uluslararası asker kuvvetler ve güvenlik güçleri tarafından uzun süredir muharebe ortamında kullanılıyor. Kullanıcılardan gelen talepler doğrultusunda araç ailesine son olarak ambulans ve 120 milimetre havan aracı katıldı.

Birleşmiş Milletler Barış Gücü kuvvetlerinde de kullanıcı sayısını artıran Ejder Yalçın 4x4, Sahel Bölgesi'nde asimetrik tehditler ve saldırılar karşısında görevli personeli korumayı başardı. Böylece Ejder Yalçın 4x4, hem NATO hem de Birleşmiş Milletler görevlerinde yararlanılan tek Türk aracı olma başarısını yakaladı.

Kullanıcıların kendisine olan güvenini artıran Ejder Yalçın 4x4, bunun karşılığını artan taleple aldı. Nurol Makina, yine Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nde kullanılmak üzere bu yıl yeni bir kullanıcıyla sözleşme imzaladı.

MİLYONLARCA KİLOMETRELİK TECRÜBE Yüksek koruma seviyesini üstün hareket kabiliyetiyle bir araya getirmeyi başaran Ejder Yalçın 4x4 aracının tercih edilme sebeplerinde birisi de Nurol Makina'nın zorlu coğrafyalarda Birleşmiş Milletler operasyonlarında görev yapan araçlara yerinde kapsamlı bir bakım ve onarım desteği vermesi oldu. İdame edilebilirlik, bakım ve onarım konularında kullanıcı odaklı bir tasarıma sahip zırhlı aracın aynı zamanda milyonlarca kilometrenin üzerinde yol tecrübesi oluştu.

Ejder Yalçın 4x4'ün kritik görevlerde yüksek güvenilirlik seviyesini sahada kanıtlamış olması da rakipleri karşısında öne çıkmasını sağlıyor.

Aracın çoklu görevlerde kullanılabilir yapısı, kullanıcı ülkelerin konvansiyonel harekat ortamındaki görevler için tedarik ettikleri araçları aynı zamanda Birleşmiş Milletler, NATO ve diğer uluslararası görevlerde kullanmalarına imkan veriyor.

Ejder Yalçın aracının NATO uyumlu mimari yapısı (N-GVA) sayesinde, birçok görev ekipmanının araca hızlı, düşük maliyetlerle ve araç performansını koruyacak şekilde entegrasyonu mümkün olabiliyor.

Kara kuvvetleri ve jandarmanın kullanımına sunulacak yeni zırhlı araçlar Pars İzci 6x6 ve 8x8 için seri üretime geçiliyor. Güvenlik güçlerinin zırhlı kara aracı ihtiyacının karşılanmasına yönelik Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç Projesi (ÖMTTZ) sözleşmesi, 14'üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF'19) kapsamında imzalandı. Araçların üretimi için görevlendirilen FNSS, geçen sürede yoğun bir çalışma yürüterek araçların tasarımında sona geldi. Yoğun bir üretim süreciyle kısa süre içinde 100 araç güvenlik güçlerinin kullanımına sunulacak.

FNSS ÖMTTZ Program Yöneticisi Can Kurt, AA muhabirine, şirketin öz kaynaklarıyla Pars İzci isimli özel bir araç geliştirdiğini, bu çalışmanın ÖMTTZ Projesi ile beraber taçlandırıldığını söyledi.

Proje sözleşmesinin FNSS ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında imzalandığını anımsatan Kurt, bu kapsamda Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı için 5 farklı konfigürasyonda 6x6 ve 8x8 araçlar üretileceğini ifade etti. Kurt, "İlk aşamada 100 adetlik bir üretim yapacağız. Bunların 4'ü komuta, radar, sensör ve KBRN keşif araçları Kara Kuvvetleri Komutanlığına, zırhlı muharebe araçları da jandarma Genel Komutanlığına teslim edilecek." dedi.

"Yurt dışında da çok ilgi görecek" Projenin işleyişine ilişkin de bilgi veren Kurt, şöyle konuştu: "Yurt içi geliştirme projeleri kapsamında ilk döneme tasarlama ve uyarlama dönemi adını veriyoruz. Bu dönemde tedarik makamı ve Kara Kuvvetlerimiz ile bir dizi toplantı yapıyoruz. Burada ihtiyaçların netleştirilmesi ve yine kuvvetin ihtiyaçlarının doğru anlaşılması ve FNSS'nin tasarım çözümlerinin onaylanmasıyla ilk araçların üretimi ve kalifikasyon dönemine başlıyoruz. Projede bu kapsamda geride kalan süreçte müşterilerle yakın çalışmalar yaptık. Geldiğimiz aşamada bunların onayıyla beraber araçların üretilmesi ve kalifiye edilmesi gibi bir süreçle yola devam edeceğiz."

Pars İzci araçlarının yurt dışında da çok ilgi göreceğini düşündüklerini vurgulayan Kurt, "Proje kapsamında kalifikasyonlar tamamlandıktan sonra çok kısa süre içinde, yaklaşık 1 yılda 100 aracın üretilmesi ve teslimi öngörülüyor. Toplam proje takvimi 36 ay. İlk 24 ayını gereksinimlerin belirlenmesi, araçların üretilmesi ve kalifiye edilmesiyle geçiriyoruz, devamında seri üretime geçiyoruz. Araçlar 2022 yılında güvenlik güçleri tarafından kullanılmaya başlanacak." ifadelerini kullandı.

FNSS Ar-Ge Proje Lideri Cihan Büyükbayram da savunma sanayisinin ana ve alt yüklenicileriyle topyekun gelişmesine bağlı olarak, her geçen gün yerli alt sistemlere yenilerinin eklendiğini dile getirdi.

Bu kapsamda hem dışa bağımlılığın azaldığına hem de yurt dışında rekabet gücünün arttığına işaret eden Büyükbayram, "Bu şüphesiz SSB'nin ortaya koyduğu vizyon ve stratejinin bir sonucudur.

Ana yüklenicilerin yönlendirmesi ve tecrübesiyle alt yüklenicilerin emeğinin bir araya gelmesi sonucu olarak yerli alt sistemler geliştiriliyor ve her geçen gün daha iyi noktaya gidiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Büyükbayram, güvenlik güçlerinin yeni araçlarındaki yerlilik oranına dikkati çekerek, "Gururla söyleyebiliriz, Pars İzci aracımızdaki yerlilik oranı bugüne kadarki kara araçları arasında en yüksek oran. Bu kısa sürede olabilecek bir şey değil.

Ar-Ge'ye verdiğimiz önem, ayırdığımız öz kaynağın meyvelerin topladığımızı söyleyebiliriz. Alt yüklenicilerimizle beraber de Ar-Ge projeleri yürütmekteyiz. Bunların sonucunda yerli alt sistemler ortaya çıkmakta ve ürünlerimizde araçlarımızda kullanmaktayız." dedi.

Araçlarda zorlu koşullar ve görevleri yerine getirebilmesi için ciddi gereksinimlere ihtiyaç duyulduğunu belirten Büyükbayram, şunları kaydetti:

"Bu gereksinimlere cevap verebilecek güç aktarma organları, hidropnömatik süspansiyon yurt içi kabiliyetlerle geliştirilmiş durumda, proje için hazır. Yerli motoru da önemsiyoruz. Türk savunma sanayisi için çok önemli bir kalem.

lifikasyon süreci tamamlanacak ve Pars İzci aracına entegre edilip kullanılmaya başlanacak. Pars İzci, Kara Kuvvetlerimizin envanterine girecek ilk yerli 6x6 ve 8x8 araçlar olacak.

Arazide yüksek hareket kabiliyeti ve yolda yüksek hızlara ulaşabilen, Türk Silahlı Kuvvetlerine ekstra yetenekler kazandırabilecek araçlar.

Ayrıca yüksek durumsal farkındalığı ve üstündeki sensörleri sayesinde farklı keşif ve devriye görevlerinde başarıyla görev yapabilecekler."

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Otokar, yüksek ateş gücü ve modüler yapısıyla öne çıkan zırhlı paletli araç Tulpar ve amfibi zırhlı paletli araç Tulpar-S ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor.

Tulpar'ın, bugünün piyade ve komando birliklerinin ihtiyaçları çerçevesinde tasarlandığını belirten Görgüç, aracın kullanıcıların tek bir platformu farklı görevlerde kullanabilme ihtiyacı doğrultusunda geliştirildiğini söyledi.

Görgüç, bu sayede hafif tank, zırhlı muharebe aracı, zırhlı personel taşıyıcı, keşif aracı, komuta kontrol aracı, hava savunma aracı, ambulans, bakım ve kurtarma aracı, havan aracı, istihkam aracı ve diğer türev araç konfigürasyonlarının kullanıma sunulabildiğini bildirdi.

Tulpar'ın en sert iklim koşullarında ve ağır arazi şartlarında testlerinin tamamlandığını ve aracın kalifiye olduğunu dile getiren Görgüç, şöyle konuştu: "Global pazarlarda farklı ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde geliştirilen Tulpar'ın testlerdeki performansı ve potansiyel kullanıcılar tarafından gelen geri bildirimler oldukça memnun edici.

Tulpar zırhlı muharebe aracımız geçtiğimiz yıl ağustos ayında Şereflikoçhisar'daki atış testlerini de başarıyla tamamladı.

Bu tip araçlara ihtiyaç son zamanlarda giderek artıyor. Tulpar, farklı ülkelerin ihtiyaçlarına hem teknik hem yetenek hem de maliyet olarak cevap verebilecek özellikte.

Tulpar seri imalata hazır, biz de dünyadaki mevcut ihtiyaç ve alımları takip ediyoruz."

Amfibi zırhlı paletli araç olan Tulpar-S'nin de ortak bir platform olarak görevin gerektirdiği, zırhlı muharebe aracı, zırhlı personel taşıyıcı, bakım ve kurtarma aracı, komuta ve kontrol aracı, ambulans, keşif aracı gibi farklı konfigürasyonların oluşturulabildiği tasarıma sahip olduğuna işaret eden Görgüç, "Modüler tasarım yaklaşımı, farklı konfigürasyonlar için ortak gövde yapısı ve ortak alt sistemler kullanılabilmesini sağlıyor. Bu aracımız için de dünyadaki mevcut ihtiyaç ve alımları takip ediyoruz." dedi.

"Orta sınıf tank için ideal" ​ Serdar Görgüç, Tulpar platformuyla geliştirdikleri orta sınıf tank çözümüne ilişkin de bilgi verdi.

Tulpar'ın orta sınıf tank için de ideal bir platform olma özelliği taşıdığını vurgulayan Görgüç, "Bu anlamda Tulpar'ın testlerdeki performansı ve potansiyel kullanıcılar tarafından gelen geri bildirimler oldukça memnun edici.

Çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi savunma sanayisi alanındaki araç talepleri ve beraberinde gelen alım süreçleri uzun sürelere yayılabiliyor. Önümüzdeki dönemde ihracat anlamında olumlu gelişmeler olmasını umut ediyoruz." diye konuştu.