Yoğun yemek temposunda her gün bulaşık makinesini çalıştırmak pratik bir çözüm gibi görünebilir. Peki, her gün bulaşık makinesini çalıştırmak hatta günden birkaç kez bu işlemi tekrarlamak sanıldığı kadar doğru mu?
Yemek sonrası bulaşık yığınını görmek çoğu kişi için stres kaynağıdır. Bu yüzden birçok evde bulaşık makinesi her akşam bir kez, bazı evlerde ise günde birkaç kez çalıştırılır. Ancak bu pratik alışkanlık, uzun vadede hem makinenin performansını hem de aile bütçesini olumsuz etkileyebilir. Bulaşık makineleri her ne kadar dayanıklı cihazlar olarak üretilse de sürekli çalıştırıldıklarında iç mekanizmaları aşınmaya, contaları gevşemeye ve filtreleri tıkanmaya başlar. Enerji tüketimi arttıkça elektrik ve su faturalarında da fark edilmeyen bir yükseliş yaşanır.
Bulaşık makineleri, motor, pompa, filtre, su püskürtme kolları ve conta gibi pek çok hareketli parçadan oluşur. Her çalıştırmada bu parçalar sıcak su, basınç ve deterjan kalıntılarına maruz kalır. Bu durum, uzun vadede makine içindeki plastik aksamların esnekliğini kaybetmesine, metal parçaların yıpranmasına ve su kaçaklarına yol açabilir.
Makine sık çalıştığında ısıya dayanıklı lastik contalar da zamanla sertleşir. Bu, su sızıntılarına ve kötü kokulara neden olur. Filtre sistemleri tıkanırsa, makine içindeki su tam olarak boşalamaz ve kirli kalıntılar zamanla bakterilerin üremesi için uygun bir ortam oluşturur.
Uzmanlara göre haftada 3-4 yıkama idealdir; her gün çalıştırmak ise cihazın kullanım ömrünü ortalama 0 oranında kısaltabilir.
Her gün çalışan bir bulaşık makinesi, yıllık bazda düşündüğünüzden çok daha fazla enerji ve su harcar.
Yeni nesil makineler ortalama bir yıkamada 9–12 litre su tüketirken, eski modellerde bu miktar 20 litreye kadar çıkabilir. Günde bir kez çalışan makine, yılda yaklaşık 3.000–4.000 litre su tüketir. Elektrik maliyeti de buna eklendiğinde, yıllık faturaya hatırı sayılır bir yük biner.
Üstelik makine tam dolmadan çalıştırılıyorsa bu kayıp daha da büyür. Yarım dolu yıkamalarda deterjanın etkisi azalır, suyun basıncı yeterli olmaz ve tabaklarda kir kalır. Bu da kullanıcıyı aynı bulaşıkları tekrar yıkamaya iter — yani hem enerji hem de su israfı katlanır.
Uzmanlar, özellikle tek veya iki kişilik hanelerde “her gün yıkama” alışkanlığından kaçınılmasını öneriyor. Bunun yerine makine tamamen dolduğunda veya “ekonomik mod” ayarıyla yıkama yapılması hem çevre hem de bütçe açısından en mantıklı seçenek olarak öne çıkıyor.
Bulaşık makinesi her ne kadar temizliği temsil etse de kendi içinde biriken kir ve yağ kalıntıları makine performansını düşürür. Günlük kullanımda filtrelerin daha sık tıkanması, püskürtme kollarında biriken yağ ve kireç tabakasının su basıncını düşürmesi sık görülen durumlardır. Bu sorunlar, makinenin bir süre sonra “daha fazla enerjiyle daha az temizlik” yapmasına yol açar.
Ayrıca, her yıkamada kullanılan sıcak su buharı makine içindeki metal yüzeylerin korozyon riskini artırır. Bu da paslanma ve kötü kokulara neden olur. Aylık bakımda filtrelerin temizlenmesi, yılda en az bir kez kireç çözücüyle detaylı iç temizlik yapılması önerilir.
Enerji tasarrufu için altın kurallar:
Her gün makine çalıştırmak yerine birkaç basit adımla enerji tüketimini azaltmak mümkün... Makineyi am dolmadan çalıştırmayın. Her yıkama, su ve elektrik demektir. Boşluk kalmadığından emin olun.
Yeni modellerde bulunan “eco” veya “yarım yük” modları enerji tasarrufu sağlar. Yıkama sonrası kapağı mutlaka aralayın. Bu içerideki sıcak buharın çıkmasına izin verin, böylece kötü kokular önlenir.
Filtreleri haftalık temizleyi ihmal etmeyin. Böylece hem su akışı hem de temizlik performansı korunur. Günde tek yıkamayı alışkanlık haline getirin: Gereksiz yıkamalardan kaçının.
WhatsApp İhbar Hattı
+90 (553) 313 94 23
