Tunç Soyer’in utanması da yok, sıkılması da!

İzmir Büyükşehir belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer, artık ar damarı çatlamış olmalı ki, daha bir yıl önce, “Tarkan, İzmirlilere verdiği konser için bizden hiç para almadı” derken..

Biraz sıkıştırınca, “Hiç para almadı derken.. Bedavadan kastımız, vatandaşın ücret ödemeden konseri izlemesi” diyerek çarketmişken..

Biraz daha sıkıştırınca.

Tarkan’ın para aldığını, ancak alınan paranın, “kaşe parası” kadar çok sembolik olduğunu söylemiş iken..

Şimdi geliyoruz, o sembolik ücretin bir yıl sonra açılımına..

Geliyoruz, “kaşe parası”nın gerçek boyutuna..

Heeey, Kemal Kılıçdaroğlu..

“Ben Bay Kemal” diyerek, Milli Eğitim’in önüne gittin.

TÜİK’in önüne gittin..

Hatta, SADAT’ın önüne gittin..

Haydi görelim seni, bir de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kapısının önüne gitsene..

Duy Kemal bey, duy bu rakamları..

5’li çete aşağı, beşli çete yukarı derken..

Ben ortada bir cete olduğunu falan kabul etmiyorum ama..

Senin iddia ettiğin o isimler.

Çete olduğunu söylediklerin, ülkeye bir eser yapıp da, ihalede belirlenen ve kamuoyunun huzurunda açıklanan parayı alırken..

Bak Kemal bey, bak ve duy..

Tunç Soyer, yandaş Tarkan’a, ortada tek bir yol, tek bir köprü, tek bir eser olmadan, bak, kaç milyon TL vermiş..

Tunç Soyer, utanmadan kendisi açıklıyor..

“Tarkan konserinin; lojistik, ses, ışık, sahne ve sanatçı kaşesi için ödediğimiz toplam miktar 14 milyon liradır.”

Buyrun, ahlaksızlık mı dersiniz.

Soygun mu dersiniz.

Sahtekarlık mı dersiniz.

Ne derseniz, hepsini hakkeden bu açıklamaya, CHP’lilerden bir eleştiri bekleyelim..

“Kaşe ücreti” dediğiniz para, 14 milyon TL öyle mi!

Milletin parasını, hem de 14 milyon TL’yi bir çırpıda, “Çişim geldi abi” diyen bir hokkabaza verdiniz..

Ve bunu da, bir yıl sonra, lütfen kabilinden, Akit gazetesi olayın üzerine üzerine gittikten sonra, sıkıştırınca söylemek zorunda kalıyorsunuz..

“Heey, Kemal bey” dedik.

“Heeey, Sayıştay” da diyelim..

“Heeeyyy, İçişleri Bakanlığı müfettişleri” de diyelim..

Türkiye’nin gündemine oturan böyle bir konuyu, bir yıl sonra mı öğreneceğiz?..

Sayıştay nerede?

İçişleri Bakanlığı müfettişleri nerede?

Milletin 14 milyon TL’sini bir şarkıcıya pas eden bu hokkabazlara, bu devletin sahipleri, böyle seyirci mi kalacak..

Heyhat..

Biz hayretimizi ifade ederken..

Muhatabımız Tunç Soyer, seyirci kalınacağından emin olmalı ki, utanmazlığını azıcık bir yüz kızarması yaşamadan devam ettiriyor..

“Bu organizasyon için elde ettiğimiz toplam sponsorluk geliri ise 11 milyon 700 bin liradır.”

Hani saf birisi olsak..

Adamın bu söylediğini yiyeceğiz..

“Ne kadar uyanık bir belediye başkanı. Evet, Tarkan’a ilk söylediği gibi para ödemeden konser verdirmemiş ama.. Konser için verilen parayı da, belediyeden ödememiş.. Konseri bedavaya getirmiş” diyeceğiz.

Bu da yalan.

Bu da kocaman kuyruklu bir yalan.

Sponsorlukmuş..

Sponsorluğu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan, bir işi olmayan şahıs veya şirket üstlenir..

“Tamamdır, bu işte bir kaçamak yok” derim..

Ama, belediye ile işi olup olmamayı da bir kenara bırakın.

Resmen ve alenen, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden sponsorluk sağlanmış..

Yani, sağ cebinden çıkartıp, sol ceplerine koymuşlar..

Yani Tunç Soyer emretmiş, emri altındaki iştirak müdürü de, “Emredersiniz efendim” diyerek sponsorluk adı altında milyonları Tarkan’a uçurmuş..

Şimdi Tunç Soyer çıkmış, sanki tamamen yabancı birisinden, belediye ile işi olmayan bir şirketten sponsorluk temin edilmiş gibi, yalan söylüyor, sahtekarlık yaparak, milleti aptal yerine koyarak, algı operasyonuma imza atıyor.

Devam ediyor, utanmaz Tunç:

“Tarkan, kendisine sanatçı kaşesi olarak ödenen 3 milyon 500 bin lirayı dayanışma amaçlı 4 farklı sivil toplum kuruluşuna bağışlamıştır.”

Bre ahlaksızlar.

Bre yalancılar.

Bre hokkabazlar..

Tarkan madem parayı cebine koymayacak.

Madem parayı bağışlayacak.

Hiç almasaydı..

Hem belediye kasasından parayı verip, sonra da “çişi gelen” şarkıcının avukatlığına soyunarak, “Zaten bağışladı” demek de ne oluyor?..

Ama adamlarda pervasızlık.. Rezillik zirve yapmış durumda..

“İzmir’de, ceketimizi koysak, kazanırız” modunda, halkı  o denli aptal yerine koyuyorlar ki..

Şu utanmazca sözleri de edebiliyor, Tunç Soyer:

“Tarkan, kente 100 milyon lira kazandırdı!”

Pes, gerçekten pes..

Utanmazlık olur da, bu kadarı olur mu?

Belediyenin, iştirakleri de katarak söylüyorum, kasasından 23 milyon TL çıkmış..

Fiziken, kasada olan 23 milyon TL, şu an kamunun kasasında yok..

Bunun hesabını soruyoruz.

Muhterem, olmayan/hayali kâr üzerinden bize laf salatası yapıp, “Konser sebebi ile, kentimiz 100 milyon TL kazandı” diyor.

Bak Tunç efendi.

Ben sana, belediye kasasından çıkan, 23 milyonu fiziken ispat ederim..

Sadece belediyenin kasasından çıkmasını değil..

O paranın, Tarkan’ın cebine girdiğini de, paranın fiziken el değiştirdiğini de ispat ederim..

Peki sen de bana, İzmir’in 100 milyon TL kazandığını fiziken ispatlayabilir misin..

Bana İzmir’in kazandığı 100 Milyon TL’yi gösterebilir misin?

Gösteremezsin..

Alında “100 milyon kazandık” yerine, “900 milyon kazandık” desen de..

Aptal yerine koyduğun İzmirlilerin, yine sana oy vereceğini sanıyorsun, değil mi?

Hiç sanmıyorum..

Bu rezalet sonrasında, partin bile, seni aday göstermeyecektir..

Milletin hakkını hukukunu korudukları için değil..

Bir çırpıda, 23 milyon TL, bir şarkıcıya nasıl verilir, bu adamda hiç utanma yok” diye düşünerek.

“Bari birkaç şarkıcıya paylaştırsaydınız.. Genel Merkez’e de birazcık gönderseydiniz. Madem bu kadar beceriksiz işler yapıp, partiyi de zora düşürüyorsunuz. Biz de adayı değiştiririz” diyeceklerdir..

Hoş, onlar değiştirmeseler de.. 

Uyanan İzmirliler, “Soyuluyoruz, ey halkım” deyip, artık “ceket bile kazanır” anlayışını değiştireceklerdir!