• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Liyakat” gelince, borsa rekor kırmış!

30 Temmuz 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Cumhuriyet gazetesi pedofili içeren filmlerin de bulunduğu bazı platformlara RTÜK’ün verdiği cezayı, “Özgürlüğe darbe” olarak yorumlamış..

Saadet Partisi, ittifak yaptığı partilerin yayın organlarının neleri savunduğunu görmeli, kimlerle yol yürüdüğünü bir defa daha gözden geçirmeli..

Cumhuriyet gazetesi, haberinin içinde de, pedofili ve eşcinsellik filmlerine verilen cezanın sulandırılması için, sakallı, takkeli bir kişiyi, tam da dindar insanlara karşı içlerindeki nefret ve kini kusmak üzere, “Gülmek yasak” tabelası dikerken resmetmişler..

Onlar dindar insanlara hakaret etmek için, “gülmek yasak” tabelası diktiriyorlar ama..

Gerçekten de, Türkiye’de gülmek yasak olmalı..

Niye?

Çünkü öyle bir medyaya sahibiz ki, attıkları manşetlerle, insanları güldürüyorlar, sonra “Bakın bizim başlıklarımız ne kadar doğru ki, halk da bize destek veriyor” diyerek, daha komik, daha gülünç başlıklar atmaya devam ediyorlar..

Somut örneğim, Karar gazetesinin dünkü manşetinden.

Diyor ki Karar gazetesi, “MB’deki atamalar güven verdi, borsa rekor kırdı”.

Manşeti de “Liyakat etkisi” diye belirlemişler..

Spotlarında da, “Akılcı politikalara geçiş ümidini artıran atamalar sonrasında borsa yükseldi, Türkiye’nin risk pirimi düştü” demişler..

Ben de merak ediyorum..

Ve Karar gazetesinin çok bilmiş yayın kuruluna soruyorum.

Hocaları olan, hem profesör, hem doktor unvanlı, Stratejik Derinlik isimli kitabın yazarı, hayatını CHP ile mücadelede geçirip, 60 yaşına geldikten sonra CHP trenine vagon olmayı kabul eden Ahmet Davutoğlu’ndan kopya çekmelerini de serbest bırakarak soruyorum..

“Merkez Bankası’ndaki başkan yardımcılıklarına yapılan atamalar güven verdi ve borsa rekor kırdı” ise.. 

Yani, Merkez Bankası’ndaki atamaların etkisi ile borsa rekor kırdı ise..

Dolar fiyatlarında da bir lehe değişiklik olması gerekmez miydi?

Dolar acaba niye inmedi?

Enflasyon rakamı niye düşmedi.

Enflasyonu bırakın, enflasyon için yıl sonu tahmininde bile niye küçücük bir iniş sağlanmadı?

Tam aksine, iki misline yakın artış tahmini yapıldı?

Düşünsenize, enflasyon tahminini % 22’den % 58’e çıkarmışsın.

Borsa’daki değer, herhalde yerinde sayacak değil..

100 TL, olmuş 65 TL.

Borsadaki 100 TL, yerinde sayarsa..

Bunun mantığı olabilir mi?

Elmanın, domatesin, havlunun fiyatı yerinde mi sayıyor ki, Borsa’da da fiyatlar yerinde saysın..

Aslında Karar’cıların attıkları başlık, şuna benziyor..

“Liyakatin etkisi ile, peçete fiyatları rekor kırdı..”

Veya..

“Liyakatin etkisi ile, araba fiyatları rekor kırdı..”

Veya..

“Liyakatin etkisi ile, benzin fiyatları 22 TL’den 36 TL’ye çıktı!”

Liyakat vardır, yoktur o ayrı bir konu..

Ama..

“Evvelden liyakat yoktu da, şimdi liyakat geldi ve böylece borsada fiyatlar rekor kırdı” derseniz..

Enflasyonun uzantısı mahiyetindeki bir fiyat yükselişini, başarı gibi göstermiş olursunuz..

Döviz değerinde bir düşüş yaşanırken, borsada rekor kırıldı ise, “liyakatin etkisi” diyebilirsiniz..

Dövizin kendisinde, TL karşısında bir iyileşme var ve aynı zamanda enflasyon tahmini de düşüyor ise.... “Liyakatin etkisi” diyebilirsiniz..

Ama, borsada, enflasyon sebebi ile hisselerin değeri arttığında, “Liyakatin etkisi” derseniz..

Tuuu, sizin gazeteciliğinize derim..

Bir ayrıntı daha var..

Borsa zaten seçimden bu yana sürekli değer artışı yaşıyor..

Son atamalardan önce de, değer artışı vardı.

Liyakat tanımlı atamalar olarak gösterilen MB’deki değişikliklerden sonra da değer artışı sürdü..

O halde, borsada iki aydır süreklilik arzeden rekorların, son atamalarla hiçbir ilgisi olmadığı halde, Karar’ın bu çarpıtmasının arkasında ne yatıyor?

Siyasi iktidara yanaşma çabaları olabilir mi?

Baktılar ki, Ahmet Davutoğlu’ndan ülkeye bir hayır yok.

Davutoğlu’nun halkta zaten bir karşılığı yok..

“Anadolu’ya bir çıkar, selam veririm. Milyonlar arkamdan gelir” söylemi, içi boş tenekeye vurulduğunda çıkan sesten farkı yok..

Davutoğlu’nun yanındaki Babacan’ın, Temel beyin, hatta Meral hanımın bile halkta bir karşılığı yok..

CHP derseniz, iç kavgalarla boğuşurken, içinde bulunduğu günü kurtarma çalışıyor..

Candaş medyaya aktardıkları milyonların hesabını veremedikleri için, kazan fokur fokur kaynıyor..

Sonuçta da, her an, CHP’de bir yönetim değişikliği yaşanabilir..

Bu durumda, muhalefeti destekleyenler de, “Ne yapalım, ne yapalım, bir vesile bulup, siyasi iktidara yanaşalım”ın planını yaparlarken, Karar da bu yeni düzende, kendisini erken konumlandırmaya çalışıyor olabilir..

Hem erken konum almaya çalışıyor, hem de kuyruğu dik tutmak için, “Biz daha önce de liyakat demiştik. Bakın şimdi liyakate önem verildi. Biz de liyakate önem veren iktidara sahip çıkıyoruz” söylemini geliştirerek, “Değişen biz değil, iktidar” diyecekler..

Oysa, Tayyip Erdoğan’ın yanında yıllarca görev yapmış insanlar, seçim öncesindeki kirli ilişkileri görerek, Cumhurbaşkanı’na güvenlerini açıklamaları gerekmez miydi?

% 2.5’luk bir partiye 3 bakanlık teklif eden, bunu da gizli gizli yapan bir adamın Cumhurbaşkanı adaylığını desteklerken, kendilerini hiç sorgulamadılar mı?

“Cumhuriyet, Sözcü, Birgün gibi gazetelerin desteklediği bir cumhurbaşkanı adayı ile, bizim ne işimiz olur” diye, bir özeleştiri yapmak, hiç akıllarına gelmedi mi?

Şimdi geldiğimiz noktada, henüz Merkez Bankası’ndaki görev değişikliklerinin, vatandaşa yansıyan hiçbir olumlu yönü yok iken, “Liyakat geldi, borsa rekor kırdı” derseniz..

Kendinize güldürürsünüz..

Bir de, Merkez Bankası başkanlığına getirilen Hafize hanım, kendisi gibi Boğaziçi Üniversiteliyi de yardımcılığa getirirse..

Buna, “Hop kardeş. Bu ülkede başka üniversite yok mu? Orayı Boğaziçi tekkesine mi çevireceksiniz” demesi gerekenler..

“Hah işte, Boğaziçi Üniversitesi’nin değeri, anlaşılıyor” diye haber yazarlarsa..

Merkez Bankası’nın tepesinde, bir isim olur, iki isim olur da, dört ismin dördünün de, Boğaziçili olması da nedir” diyemezlerse..

“Kafa kaymış bir defa, Allah kurtarsın” demekten başka çaremiz kalmaz.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ali

Yaziniz icin yoruma gerek yok.ayrica mezariiftihar kelimesi cok tuhaf olmus.

Vekil

Bu ülke bukadar bedavaciyi kaldirmaz.memdil acin belki aciyan cikar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23