• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

CHP; IMF’ci doçent ve PKK avukatı ile mi seçim kazanacak?

15 Eylül 2014
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Seçim mağlubiyetleri şampiyonluğunu elinde tutan CHP, her kurultay sonrasında “çok iddialı” açıklamalar yapıyor..

“Bu sefer tamam” deniliyor..

Ardından bir bakıyorsunuz, yine hüsran, yine hüsran..

Dün açıklanan Merkez Yönetim Kurulu üyelerine bakınca, “Bu sefer seçim neticelerini beklememize de gerek kalmadı. ‘Hüsran’ı şimdiden ilan edebilirler” dedim, kendi kendime.. 

Niçin “hüsran” şimdiden belli?

Listeye alınan isimler, kamuoyunda hangi olumsuz özellikleri ile tanınıyorlarsa, tam aksi yöndeki görevlere layık görülmüşler de onun için!. 

Başarısız olacakları, şimdiden görülüyor.. Seçimi beklemeye, gerek bile yok!

Mesela Enis Berberoğlu!

Kendileri, İletişim ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmuşlar!

Kendi patronu ile dahi sıhhatli bir iletişim kuramayan, genel yayın yönetmeni eskisi bu zatın, Hürriyet’ten niye ayrıldığı, nasıl koptuğu/kovulduğu biliniyor mu?

Hayır! Birisi sorsa CHP Genel Başkanı’na, “Bu arkadaş, iletişim uzmanı ise.. Patronu ile niye iletişim eksikliği yaşamış? Bu adam medya uzmanı ise.. Kendi işinden olduğu ‘olay’ın ayrıntılarını medyadan niye gizlemiş?” 

Ve sonrasında da şu tespitte bulunulsa, ne der CHP Genel Başkanı: 

“Böylesine gizemli, böylesine şeffaflık özürü olan bir arkadaş, CHP’nin iletişimini organize edecekse, vay haline CHP’nin..”

Mehmet Bekaroğlu’na ne dersiniz?..

Başka bir göreve verseler hiç gocunmazdım ama.. 

Ateist birisi yerine, birazcık din-iman bilen birisinin CHP’de görev alması beni sevindirirdi de...

Tanıtım ve halkla ilişkiler, birazcık ironik olmamış mı?

Adam kendisini tanımamış.. Tanıtamamış.. Halkla ilişki kuramamış..

Şimdi CHP’de “halkla ilişkiler”den sorumlu olsa ne yapabilir ki?  

Yıllardır RP’de, onun çizgisindeki siyasi partilerde görev almış.. Sürekli eleştirmiş, eleştirmiş, eleştirmiş..

Kısacası, biz onu sadece “eleştirmesi” ile hatırlıyoruz..

Kendini anlatamamış. Anlatamamış ki, aday olduğu herhangi bir seçimde, kendi ayakları üzerinde duramamış! 

Son belediye seçimlerinde, Rize’den aday olmuş. Aldığı oy oranı, ortada..

AK Parti’nin adayı yüzde 67.. Bekaroğlu Yüzde 22!

Mahalli seçimlerin üzerinden 3 ay geçmiş, Mart 2014’de aday olduğu Saadet Partisi’nin tam ters çizgideki CHP’ye atmış kapağı!

Halk tanımış onu, başkanın üçte bir oranında oy vermiş de..

CHP Genel Başkanı, hangi akla hizmet edip, onu “tanıtım” ile görevlendirmiş?

Halkla diyaloğu; “ruhi sıkıntısı olan insanları tedavi eden bir psikiyatrist olması”ndan ibaret kalan bu adamı, acaba hangi başarısı sebebi ile, “halkla ilişkiler”den sorumlu yapmış?

Ya Sezgin Tanrıkulu?!..

“İnsan hakları” ile görevlendirmişler!

Haydi diyelim, daha önce benzer görev verirken, gözden kaçırmıştılar..

Ama arada, defalarca gündeme geldi, Tanrıkulu’nun, teröristbaşı Apo’nun avukatlığını yaptığı yazıldı-çizildi.. 

40 bin kişinin katili teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan Sezgin Tanrıkulu’nu “İnsan Hakları”ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yapacaksanız..

Balyoz, Ergenekon ve son olarak da “paralel yapı” darbecilerinin sözcülüğüne soyunan Tanrıkulu’na “insan hakları” ile ilgili politikalarınızı teslim edecekseniz...

Bize ne düşer?

“Ört ki ölem!”

Ya; Faik Öztrak ile Yakup Akkaya’nın görev alanlarındaki çarpıklık?

Sosyal demokrat bir parti olma iddiasındaki CHP..

İşverenlerden daha ziyade, işçilere hitap etme iddiasında CHP..

Faik Öztrak’ı sadece “işveren sendikaları” ile görevlendirirken.. İşveren sendikalarını böylesine önemserken..

Yakup Akkaya’yı, “işçi sendikaları” ile görevlendirip, bu işi önemsiz gördüğünden olsa gerek, yanında “meslek kuruluşları” ve “diğer sivil toplum kuruluşları”nı da görev alanına ekleyivermişlerse..

“Bizim oy depomuz, işçiler” diyerek, işçi sendikalarına özel önem vermeleri gerekir iken, ona işveren sendikaları kadar bile değer vermemişlerse..

Bu CHP’den, siz bir başarı bekleyebilir misiniz?

Hukuk işlerinden sorumlu Bülent Tezcan, tam bir alem..

Paralel yapının televizyonuna, nerede ise haftada bir çıkmakla övünen bir isim.. Hukuku rafa kaldırmayı planlayan bir örgütün televizyonuna çıkmak, nasıl gurur vesilesi olabilir ki? Ve siz, “hukuk” alanında, bu adamdan ne bekleyebilirsiniz ki?

Selin Sayek Böke de, “Ekonomi Politikaları”ndan sorumlu olmuş..

Selin Hanım kimmiş?

En önemli tanıtım bilgisi, “IMF’de çalışmış olması!”

İşçi yanlısı bir partide, IMF çalışanı!

Ne diyelim,. Allah akıl fikir versin!

Hani, 2000 öncesi Türkiye’de yapsalar.. Kemal Derviş’in Türkiye’ye getirilmesindeki gibi, birkaç tane olumlu karşılayan yandaş belki bulurlar da..

IMF’ye borç veren Türkiye’de, Selin Hanım’ın ne popülaritesi olacak, pek anlayamadım.. 

Şimdi söyleyin..

Böylesi bir MYK ile, CHP nasıl başarılı olabilir ki?

Gerçi doğrusunu söylemek gerekirse.. Ben de, başarılı olmalarını istemiyorum zaten..

Sadece gölge etmeseler, yeter! Başka ihsan istemeyiz!

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23