At yalanı, varsa Kemal’i!
Tayyip Erdoğan’ın AK Parti adına açıkladığı “Türkiye Yüzyılı Vizyonu” açıklamasını taklitle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “İkinci Yüzyıla çağrı” açıklamasını yaptı..
Açıklamada mantıklı hususlar olur..
Birbiri ile çelişkisiz vaadler olur..
Yere basar taahhütler olur..
İçi dolu tespitler olur..
Eyvallah deriz..
Buyrun, Kemal beyin açıklamasını yaptıktan sonraki 2 saatte yaptığım tespitteki yalanlar, dolanlar, işkembeden sallama vaadler, tutarsızlıklar, mantıksızlıklar...
İlk tespitim:
Dünkü açıklamasında diyor ki Kemal bey:
“Gerçekleştirdiğim uluslararası temaslarda toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yöneten yatırım bankaları ve girişim sermayesi fonlarıyla verimli toplantılar yaptım.(..) İktidarımızın ilk üç yılında en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek.”
Affedersiniz ama, Kemal beyin bu açıklaması doğru ise..
5 trilyon, ilave olarak milyar dolarını yazmayalım, bu kadarı da CHP’ye yeter de artar bile..
5 trilyon dolara hükmeden sermaye ile görüştü iseniz..
100 milyar dolar sözü aldı iseniz..
Partinizin 2023 seçimlerini belki de kaybetmesine sebep olacak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki para ihtiyacını gidersenize..
Ekrem bey dilenci gibi, iki günde bir, “Cumhurbaşkanı bizi engelliyor” diyor..
Engellenmediği halde bunu diyor..
Engellenmiyor ama..
Varsayalım engelleniyor..
5 trilyon dolara hükmeden sermaye gruplarından şimdiden şöyle 10-15 milyar dolarcık bir finans ile İstanbul’da kaç bin otobüs alınır, kaç metro yapılır, hiç düşündünüz mü, Kemal bey?
Ve sonra..
“İşte bizim eserimiz.. İstanbul’a bakın, seçiminizi ona göre yapın” der, cakanızı satarsınız..
Hani, nerede?
İstanbul’da Ekrem dileniyor..
Ankara’da Mansur, “Suya zam yaptırmayarak, iflasımızı istiyorlar” diyor..
İzmir’de Tunç, İstanbul -İzmir otoyolu yapılırken binbir itirazla, “Uçaktan daha pahalı” söylemleri ile itibarsızlaştırma operasyonlarına imza attıkları halde, şimdi “bize yatırım yapılmıyor” diye söylenip duruyor..
Haydi Kemal..
Palavra sıkmıyorsan..
Doğru söylüyorsan..
“5 trilyon dolar”a hükmeden görüştüğünüz ve mutabık kaldığınız “sermaye”den; İstanbul, Ankara, İzmir Belediyeleri için, birkaç milyar dolar getirt de, boyunun ölçüsünü görelim..
Biz “5 trilyon dolar”a hükmeden sermayeden gelecek “100 milyar dolar”ı baz alarak bu çıkışı yaptık..
Oysa Kemal beyin gönlü o kadar zengin ki..
Veya daha doğru tanımlama ile yalanı o kadar bol ki..
“Peki bu yeter mi? Hayır” diyor..
“Yalandan kim ölmüş” diyerek, sallamaya devam ediyor:
“Dünyanın her yerinde bağımsız çok büyük varlık fonları var, iktidarımızın ilk üç yılında onlardan da en az 75 milyar dolar yatırım alacağız.”
Bunlar ne karşılığında gelecek, ne için gelecek, orası belli değil..
Katar’dan yatırım için döviz geldiğinde, “Katar Katar satıldık” ahlaksız manşetlerini atanların, “İngiliz’e satıldık” manşeti atıp atmayacaklarını merak ededuralım..
Kemal bey meydanı boş bulmuş..
Kendisini alkışlayanların, seçmenler değil, CHP’li yetkililer olduğunu unutmuş, sallamayı büyütmüş:
“Ayrıca yeri yurdu kaynağı belli temiz ve sürdürülebilir fonlardan en az 150 milyar dolar yatırım getireceğiz.”
Abi, etti mi 325 milyar dolar..
Bu kadar milyar doları, yatırımcı getirip, ne alacak, neyi satacaksınız söyler misiniz?
Veya ironik olarak soralım:
“Satılacak daha ne kaldı Kemal bey?”
Öyle demiyor muydunuz?
“AK Parti her şeyi sattı” demiyor muydunuz?
Şimdi itiraf mı ediyorsunuz, bunun yalan olduğunu..
Hatta..
AK Parti’nin, Türkiye’ye büyük zenginlikler sağladığını.. Osmangazi Köprüsü’nden Avrasya Tüneli’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden Çanakkale Köprüsü’ne, onlarca milyar dolarlık yatırım yapıldığını görüp..
Onları mı satmaya karar verdiniz?
Söyle Kemal bey..
325 milyar dolar Türkiye’ye geldiğinde, karşılığında nelerin mülkiyetlerini üzerlerine geçirecekler?
Yalanın bini bir para..
Milletin aklı ile alay edercesine, “Yalanın kralı bende.. Üçkağıdın şahı bende” dercesine..
Bir açıklama daha yapıyor, Kemal bey:
“Bay Kemal çetelerle ve yolsuzluk yapanlarla mücadele etme sözü verdi. Ben kirli sermayenin adamı olmam, kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları borçları olarak onların defterlerine yazdım. Kuruş kuruş dünyanın neresinde neyiniz var biliyorum.”
Kirli sermayenin temsilcilerinin kendisi ile görüşmek için girişimlerde bulunduklarını, randevu istediklerini de iddia ediyor Kemal bey..
Ben de kendisine, “hodri meydan” diyorum..
Eğer 418 milyar dolar yolsuzluk yaparak zimmetine geçiren insanlar var ise..
Bu isimlerin, kuruş kuruş değil, lira lira.. Lira lirayı da boşverin.. Yuvarlak hesap, milyon milyon dünyanın neresinde neleri var biliyorsanız..
Açıklayın Kemal bey..
Bizi keriz yerine koymayın..
Açıklayın..
Böyle bir yolsuzluğu, yani suç niteliğindeki haramzadeliği bilip de açıklamayan, kamuoyu ile paylaşmayan, kusura bakmasınlar.. Kızmasınlar..
Bunun lafını edip de, bu kişilerin kimler olduğunu, yolsuz olarak zimmetlerine geçirdikleri paraları dünyanın neresine götürdüklerini söylemeyen, bunun üzerinden siyasi oy avcılığı yapmaya kalkan, kim olursa olsun ahlaksızdır..
Siz, “Kasım’ı bekleyin” diyeceksiniz.
Kasım gelecek, kasım bitecek..
Ortada bir şey yok..
“Bu halka ne versek, yiyor” diyerek..
Şimdi de.. “Bu milletin 418 milyar dolarını çaldılar” diyeceksiniz..
Bunu millete yedireceksiniz..
Açıklamazsanız, ahlaksızsınız.. İsim isim, kim, nereden hangi milyar doları çaldı ve yurt dışına çıkardı, söylemezseniz, sahtekarsınız..
Danışman olarak atadığınız Jeremy’ler, Daron’lara benden selam söyleyin..
Ve sorun:
“Biz bu hesabı nasıl yaptık!”
Hangi hesabı mı?
Kemal bey dün açıklıyor:
“Hesaplarımıza göre devletin maaş alanlara en az 300 milyar dolar borcu var. Bu borcu ödemeye geliyoruz.”
Asgari ücretten son 11 aydır vergi alınmamasını bir kenara bıraktık..
Siz 30-40 bin TL maaş alanları bir kenara bırakırsanız..
15 bin TL’ye kadar maaş alanlardan kesilen vergileri hesaplasanız..
Kaç yıllık maaş eder, hesapladınız mı?
10, 20 kaç?
Veya şöyle soralım: Bay Kemal, 325 milyar dolar bulacağını söylemişti..
300 milyar doları bir çırpıda harcadı..
25 milyar dolar kaldı..
Onunla ne yapmayı düşünüyor?