Suriye ve Türk Bayrağı
Suriye ve Türk Bayrağı
Recep Öncel
Suriye, Osmanlının yıkılışını müteakiben, emperyalizmin çizdiği haritalar sonucunda ortaya çıkan bir devlettir. Maalesef Suriye’de Halep, Irak’ta Kerkük Musul ve İslam coğrafyasında birçok yer hepsi elimizden kayıp gitti. Koskoca bir imparatorluk küçüldü ve 776.980 km2 kaldı.
Bugünkü Suriye; bir Arap Cumhuriyetidir. Sosyalist, totaliter ve üniter bir devlettir. 24 milyon nüfusu vardır. Arap, Kürt, Türkmen, Süryani, Ermeni, Çerkes guruplardan oluşmaktadır.
Suriye, tarihi boyunca askeri darbelere muhatap oldu.
Aslında Sünni bir çoğunluk olmasına rağmen Hafız Esed’ in temsil ettiği Nusayri azınlık yönetimi ele geçirdi. Ama unutmayalım ki, H. Esed’in ihtilal yapmasına o günkü Türk istihbaratı yardımcı olmuş, Amerika’nın isteği doğrultusunda hareket edilmiş ve bu adam çok büyük katliam yapmıştır.
Daha sonra 2000 yılında oğul Beşar Esed devlet başkanı oldu ve Suriye’yi yönetmeye başladı. Babasının izinde giderek aynı katliamları devam ettirdi.
Günümüzde Suriye meselesi yeni bir şekil aldı.
Bugün iç savaşın alevlenmesinin sebebi ise; Rejim, Rusya ve İran’dır.
Türkiye barış için çok emek verdi, barış sağlanmadı. Suriye iç savaşının karşısında, bedel ödedi. Sınırdan gelen 5 milyon göçmen Türkiye’de barındırıldı.
15 Temmuz’dan sonra TSK temizlendi. Fırat Kalkanı operasyonu yapıldı. Astana Süreci sonunda çatışmalar durma noktasına geldi.
Geçen süre zarfında barış girişimleri göz ardı edildi.
Suriye Rejimi Türkiye’nin diplomatik girişimleri ve Cumhurbaşkanımızın söylediklerini dinlemedi.
Eğer bu uyarılar dikkate alınsaydı, diktatör Beşar Türkiye ile iş birliği yapsaydı işler bu noktaya gelmeyebilirdi’.
Rejim, gücünü kaybetmemek için zulüm yaptı. Rusya, Akdeniz’e inmek için durumu kullandı ve mevcut rejimi destekledi. İran, inanılmaz bir mezhepçi yaklaşımla savaşı körükledi.
Amerika, Avrupa ise PKK’yı destekleyip bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve Türkiye’yi bölüp Kürt Devleti kurarak, bu devleti ilerideki proje gereği İsrail’e hediye etmek için gayret ediyorlar.
An itibariyle, Esed’in etkisi kalmamış görünüyor. Şimdi, Suriye rejimi muhalefetin çağrısına kulak vermelidir. Halkın taleplerini dikkate almalıdır. Kalıcı bir barış sağlanmasına katkıda bulunmalıdır.
Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin ülkelerine gitmesine imkân sağlanmalıdır. Bu arada Suriyelilerin yavaş yavaş evlerine dönmeye başlamaları ise, memnuniyet vericidir.
Yine, muhaliflerin Halep’i ele geçirmesi ve kalesine Türk bayrağı çekilmesi iyi bir işaret olarak görülmelidir.
Ayrıca, Türkiye’nin destek verdiği Suriye Milli Ordusu’nun Tel Rıfat’a mehter marşıyla ve tekbirlerle girmesi sevindirici ve ümit vericidir.
Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik yaptığı açıklamada; “Süreci yakından takip ediyoruz, Türkiye milli güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için orada bulunuyor. Sayın Özgür Özel başka devletlere söylenecek sözleri Türkiye’ye söylüyor. Bu basiretsizliktir, çok yanlıştır” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan mevcut durumu; “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması hususunda son derece hassasız, terörizme karşı mücadelemiz devam edecektir” diye ifade etti.
Biz; Baasçılık Ortadoğu’da sonunu getirdi. Nusayri azınlığın yaptığı katliamlar bitmelidir. Suriye de bütün tarafların katılım yaptığı bir rejim kurulmalıdır, diyoruz.
Nihayet, Halep’in muhaliflerin eline geçmesi iyi bir gelişmedir. Bu şekilde, Türkiye’ye karşı PKK/YPG teröristan planı ortadan kalktı ve terör koridoru engellendi.
Ancak, yeni ABD başkanı Trump bu meseleye nasıl yaklaşacak sorusu sormak ve ihtiyatlı olmak lazımdır.
İşin enteresan tarafı; birileri Halep kalesinde Türk Bayrağı dalgalanmasından rahatsız oldular. Ama CHP ve DEM istemese de Türk beklenendir.
Son gelişmeler ışığında söyleyelim; Hama kenti muhaliflerin kontrolüne geçti. Rejim güçleri burada kaybetti. Daha önce de Tel Rıfat ilçe merkezi terörden kurtarılmıştı.
Sonuçta, zulüm kaybediyor.
Türk Devletinin desteklediği, Özgür Suriye Ordusu kazanıyor.
Dolasıyla Türkiye kazanıyor.
Evet, Türk Devleti özlenendir.
Ve Türkiye mazlumların yanındadır.
Osmanlı’nın siyaset sahnesinden çekilmesinden sonra, bütün dünyada kan, zulüm, işkence, gözyaşı meydana gelmiştir.
Son yıllarda daha milli politikalar izlenmesi neticesinde, her tarafta varlık gösterilmiş güzel işler başarılmıştır.
Türk Milleti nerede olursa, orada; iyilik olacaktır.
Türk bayrağı dünya üzerinde nereye dikilirse orada güzellik olacaktır.
Çünkü; Türk bayrağı adaletin timsalidir.
Çünkü; bu bayraktaki ay yıldız ve kırmızı renk; Allah, Peygamber ve şehitlerin kanını ifade etmektedir.
Çünkü Türkler İslam’ın kılıcıdır.
Dua ediyoruz; Yüce Allah, Türkiye başta olmak üzere bütün Müslümanların bütün mazlumların yar ve yardımcısı olsun.