Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’ne daimi üye olmasının zamanı geldi

Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’ne daimi üye olmasının zamanı geldi

MUHAMMET KUTLU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı’nın adeta yıldızıydı. 

Zirve ile ilgili temaslara kısaca bakacak olursak; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Kralı Willem-Alexander ve eşinin, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılan liderler ile eşleri onuruna verdiği akşam yemeğine onur masasına katıldı. 

Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ndeki aile fotoğrafı çekiminde de en ön safta, samimi şekilde tokalaştığı ABD Başkanı Donald Trump ile yan yana durarak poz verdi. 

Fotoğraf çekimi için bir araya gelen NATO liderlerinin Cumhurbaşkanımıza yoğun ilgisi, doğrusu göğsümüzü kabarttı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı kapsamında çok sayıda ikili temas gerçekleştirdi. NATO liderleri adeta Cumhurbaşkanımızla ikili görüşme sırasına girdi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lahey’de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile önemli bir görüşme yaptı. Görüşmede Türkiye ile ABD ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Erdoğan, ülkemizin tezlerini Trump’a ilk ağızdan aktardı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump, Hollanda Kralı Willem-Alexander ve eşinin, Lahey'de düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılan liderler ve eşleri onuruna verdiği akşam yemeği sonrasında Kraliyet Sarayı'nda bir araya geldi.

Erdoğan, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile bir araya geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili temasları kapsamında Almanya Başbakanı Merz ile zirvenin yapıldığı World Forum'da görüşme gerçekleştirdi.

Erdoğan, yine zirve kapsamında toplantının ev sahipliğini üstlenen Hollanda’nın Başbakanı Dick Schoof ile de görüştü.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Lahey’da düzenlenen NATO zirvesi kapsamında düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye değinerek “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Putin üzerindeki nüfuzunu kullanarak Rusya’yı müzakere masasına oturmasını sağlamasını rica ettim” dedi.

Yani Erdoğan liderliğindeki Türkiye, siyonist İsrail destekçisi gruplara bağlı bazı gazete ve dergilerinin, içerideki bazı muhalefet kesiminin ısrarla göstermeye çalıştığının aksine, son derece önemli ve sözü dinlenen, fikri sorulan, itibar gören büyük bir ülke. 

Türkiye’nin sadece son 10 yılda yaptıklarına bakılacak olursa, siyonistlerin bütün kıyamet ve savaş senaryolarının bir şekilde ülkemize takılarak akamete uğradığını görürüz. 

Zaten Türkiye’nin tarihi görevi de iyiliği emredip kötülükten men etmek. Bunu yapıyoruz. 

Ancak özellikle batılı müttefiklerimizin de her başları sıkıştığında yanına koştukları ülkemize, artık hak ettiği gerçek değeri vermesi, dünya barışı ve istikrarı için Türkiye’nin ortaya koyduğu tezleri ciddiyetle dinlemesi gerekiyor. 

Bakın Türkiye’nin desteğiyle Karabağ Savaşı Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlandı. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, hükümetiyle birlikte bu mağlubiyetten gerekli dersleri çıkardı ki, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile son derece önemli görüşme gerçekleştirdi. 

Zengezur Koridoru’na olan Ermenistan direnci kırıldı. Çünkü koridorun açılması Ermenistan’ı da fakirlikten kurtaracak. Bölgede ismi anılan, denklemlere alınan bir ülke haline getirecek. 

Diğer batılı büyük ülkelerin de Türkiye’ye hak ettiği liderlik pozisyonunu vermesi kaçınılmaz görünüyor. 

İnanın dünya ülkeleri Türkiye’nin iyiliği emreden sözlerine ve tezlerine ne kadar uyarsa, dünya barışı o kadar kolay olur. 

Belki de Türkiye’nin ve birkaç bölgesel gücün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne daimi üye olarak katılmasının zamanı gelmiştir. Ne dersiniz?