“Jön Türklerin neferleriyiz” diyenlerden başka ne beklenebilir ki…
“Jön Türklerin neferleriyiz” diyenlerden başka ne beklenebilir ki…
MUHAMMET KUTLU
Partisinin yönetimindeki bazı belediyelerin saplandığı yolsuzluk, rüşvet ve irtikap bataklığında yargıyla işbirliği yapıp, çürük elmaları ayıklamak yerine, il il gezerek aklama mitingleri düzenleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz hafta içinde Avrupa’ya açılarak ülkemizi yabancılara şikayet etmeye devam etti.
İspanya’nın başkenti Madrid’de Sosyalist Enternasyonal Prezidyum Toplantısı öncesinde İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile bir araya gelen Özel, asılsız ithamlarla Türkiye’yi dünya kamuoyu önünde küçük düşürdü.
Burada, yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan eski belediye başkanlarını gündeme getiren Özel, 19 Mart sonrası yaşanan olayları “iktidar baskısı” olarak gösterdi. Türkiye’de demokrasinin ve basın özgürlüğünün askıya alındığını öne süren Özel, “Toplumun tümünü baskı altına alan bir kuşatma altındayız. 19 Mart 2025’te siyasi iktidarın rakiplerine yönelik bir darbe girişimi yaşandı. Türkiye’de geleceğin iktidarına, geleceğin cumhurbaşkanına darbe yapıldı” ifadeleriyle Ekrem İmamoğlu’nu haksızlığa uğramış gibi gösterdi.
AK Parti hükümetine yönelik ağır ithamlarda bulunan Özel, uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunarak şu inanılmaz ifadeleri kullandı: “Türkiye’de yaşananlar bir iç mesele değildir. Küresel demokrasi mücadelesini ve tüm demokratları yakından ilgilendirmektedir. Uzun yıllar iktidardan uzak kalmış olsak da partimiz, son yerel seçimlerde birinci olmuştur ve bugün yapılan tüm genel seçim anketlerinde açık farkla birinci partidir. İşte bu başarıyı gösteren partimiz, Türkiye’de 23 yıldır iktidar olan yapının saldırılarına maruz kalmaktadır. Öyle ki kendileri geldiklerinde demokrasinin tüm nimetlerinden yararlananlar, şimdi demokrasiyi askıya almaya, basın özgürlüğünü askıya almaya, serbest siyaseti askıya almaya, öğrencileri, gazetecileri ve özellikle sanatçıları en ufak bir eleştiride bulunduklarında gözaltına almaya, tutuklamaya ve uzun süre hukuksuz yere cezaevlerinde tutmaya yeltenmişlerdir”
Hatırlarsınız, CHP yönetimini birlikte ele geçirdikleri ortağı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmesinin şokunu henüz atlatamayan Özgür Özel, 27 Mart 2025’te İngiliz yayın kuruluşu BBC Türkçe’ye röportaj vererek, İngiltere’ye İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki göstermediği ve göstericilere destek vermediği için acıklı ifadelerle serzenişte bulunmuştu.
Özel’in; “İngiliz İşçi Partisi’nin, Başbakan Starmer’ın bu konuda, bir şey söylememesini gerçekten anlayamıyoruz. Terk edilmiş hissediyoruz. İstanbul’un Belediye Başkanı’nı alıp hapse koyuyorlar ve İngiltere buna ses çıkarmıyor. O zaman bu nasıl dostluk, bu nasıl kardeş parti? Gerçekten çok kırgınız” sözleri neredeyse röportajı yapan muhabiri bile ağlatacaktı.
CHP Lideri’nin bu sözleri yerli ve milli düşünen herkesi üzmüş ve utandırmıştı.
Ancak, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, 31 Mart 2025’te Saraçhane’de yaptığı konuşmada sarf ettiği, “Biz ilk meclisten, Birinci Meşrutiyet’ten beri meclisçiyiz. Onlar bunun karşısında direnenler. Onlar meclisi 33 yıl kapalı tutanların takipçileri, biz Jön Türklerin, ardından da İkinci Meşrutiyet’in neferleriyiz” şeklindeki sözleri, tıynetini ve bağlı olduğu köklerini ortaya koymuştu.
Bu topraklara ve bu milletin hassasiyetlerine bağlı olmak yerine, yüzlerini döndükleri batıya bağlılığı önceleyen bir siyasi zihniyetin temsilcisi olan Özel’in yaptıkları, aslında kimseyi şaşırtmıyor.
“Biz Jön Türklerin neferleriyiz” diyen birinden başka ne bekleyebilirsiniz ki… O Jön Türkler’in, 31 Temmuz 1908 tarihinde İstanbul’a gelen İngiltere Büyükelçisi Gerard Lowther’in at arabasını, Sirkeci Garı’ndan Galata’daki İngiliz Büyükelçiliği’ne kadar atların yerine kendileri çektiği, tarihi bir olay olarak kaynaklarda yer almaktadır.
Bu olay, İkinci Meşrutiyet’in ilanından kısa bir süre sonra, Jön Türkler’in İngilizlere duyduğu hayranlık ve minnetin bir göstergesi olarak gerçekleşmiştir. Jön Türkler, Meşrutiyet’in ilanında İngiliz desteğinin önemli olduğunu düşünerek bu şekilde bir jest yapmışlardır.
Olay, Ahmet İhsan Tokgöz’ün hatıralarında da şöyle anlatılır: “1908 Temmuz’unun 23. günü İstanbul’da bulunmayan İngiliz Sefiri Lowther şehrimize döndüğü zaman Sirkeci istasyonunu baştanbaşa doldurmuştuk. Büyükelçiyi candan ve gönülden alkışlıyorduk. Nihayet coşkun gençler büyükelçinin arabasını çeken atları söktüler, arabayı kendi kollarıyla çekmişlerdi.”
Bazı tarihçiler, bunun Jön Türkler’in İngilizlere olan aşırı bağlılığını ve siyasi tecrübesizliğini gösterdiğini belirtirken, İngiliz Büyükelçisi Lowther bile bu abartılı durumu şaşkınlıkla karşılamış ve Londra’ya çektiği telgrafta Jön Türkler’den “Politik tecrübeden yoksun, iyi niyetli çocuklar topluluğu” olarak bahsetmiştir.
Sonuç olarak, bu olay, Jön Türkler’in İngilizlere olan bağlılığını göstermekle birlikte, tarihimizde “utanç verici” bir hadise olarak değerlendirilen ve dönemin siyasi atmosferini yansıtan bir olaydır.
Jön Türklerin gücü ele geçirdikten sonra yaklaşık 600 yıl dünyaya nizam vermiş ulu bir imparatorluğu kısa bir süre içinde nasıl yok ettikleri ortadadır.
Başta Filistin olmak üzere, Osmanlı’ya kaybettirdikleri topraklarda yaşanan işgal ve katliamlarda, CHP’nin tarihsel mirasına sahip çıktığı batı aşığı Jön Türklerin vebali büyüktür.
Özetle, Özgür Özel’in yaptıklarında şaşılacak bir şey yoktur. Şaşırtıcı olan, hâlâ milyonlarca insanın nasıl bu zihniyetin peşinden gittiğidir.
KAYNAK: Muhammet Kutlu'nun Yeniakit gazetesinin 13.10.2025 tarihli nüshasında yayınlanan yazısıdır