Sayın Kurum; davul dengi dengine çalar

Siyasetin en açmaz ve anlaşılmaz tarafı, sufleli veya suflesiz üç beş laf eden herkesin politikaya soyunduğu garip bir siyaset arenasındayız.

Bir de fikri ve siyasi ideolojisi olmadığı için “yönlendirilmeyi” ve “yönetilmeyi” siyaset zannedip, başkalarına muhtaç yaşamayı siyaset yapmak olarak görenler vardır.

Böyle tipler genelde milletimizin büyük ekseriyetiyle bir türlü barışamayan değişik siyasi partilerde mebzul miktarda mevcutlu kimselerdir.

Siyaset bir denk, denge ve denkleştirme işidir. Siyasetteki denge, davulun dengi dengine çalması gerektiğine inananların işidir.

Murat Kurum; çalışkanlığı, devlet tecrübesi ve insan ilişkilerinde güçlü olması sebebiyle bunun böyle olduğunu bilir ama nedense siyasette denge tutturamayan kişi yahut kişileri muhatap alması anlaşılır gibi değildir.

Sayın Kurum’u bakanlığı döneminden bugüne, aklıselim sahibi her insan yakından tanıdı, bildi, anladı, güvendi ve sevdi. Bu muhabbeti ve güveni dengede tutmalıdır.

Özellikle 6 Şubat 2023 depreminde ve hemen sonrasında bütün bakanlarla birlikte nasıl bir canhıraş şekilde çalıştığı görüldü ve yaşandı.

Şimdi ise Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstanbulluların Murat Kurum’u başkan olarak görmek istediğini ve olması gerektiğine inanarak İBB’ye başkan adayı ilan etti.

•

İstanbul bir İslam şehridir. Müjdeli bir fetih şehridir. Bütün bir İslam âlemi ile Hıristiyan âleminin de kabul ettiği kutlu bir beldedir.

Elbet İslam şehrine, bu şehre sahip çıkacak bir namzet aday olmalıdır ve şehrin; tarihine, kültürüne, edebiyatına, medeniyet değerlerine sahip çıkmalıdır.

Murat Kurum, devlet tecrübesiyle İstanbul’u yönetecek birikimi fazlasıyla uhdesinde bulundurmakla birlikte, tecrübesini ve becerisini zaten bakanlığında göstermiştir.

Murat Kurum’un sınırı zorlayan bir eksiği şu:

Muhatap almaması gerekenleri muhatap alıp cevap vermesi ve emsali olmayacak kimselerle vakit harcaması.

Yukarıda da söyledik. “Davul dengi dengine çalar” diye. Sayın Kurum’un, dengi olmayan kimseleri muhatap alması, seçmen nezdinde “Senin dengin mi” sorusunu sordurmaktadır.

Haberlerde gördüğüm kadarıyla söyleyeyim.

Beden dilini iyi kullanıyor ama etrafında onunla birlikte -vatandaşı kastetmiyorum- ekranda yahut fotoğraflarda çıkmak için o kadar ayağına basanlar var ki, onları kırmamak için kafalar ve omuzlar arasında boğuluyor ve esas muhataplarına ulaşmakta zorlanıyor.

Adaylığının açıklandığı gün de yazmıştım. Çevresindekilerin, kendisiyle birlikte çalışanların sosyal medya hesaplarından paylaştıklarına dikkat etmeli diye.

Anlaşılan o ki, pek faydası olmamış. Sosyal medyada araçlarıyla paylaşılan yeme, içme, giyme gibi magazin ağırlıklı çeşitli aktiviteler, şöyle bir kanaat oluşturuyor.

“Ekmek elden su gölden”. Asla Kara oğlanın tasvip etmeyeceği bir durum ama sanırım o kısma dikkat eden pek kimse yok.

•

Ezcümle:

Murat Kurum’un İstanbul’da bir dengi yoktur. Yüksek bir ahlaka sahiptir. İstanbul’u, “Zulüm 1453’te başladı” diyenlerden kurtarmalıdır.