• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

İsraf iftarları

05 Nisan 2022
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Cumhurbaşkanlığı makamı dışında, devlet kurum ve kuruluşlarımızın iftar vermesi, (vereceklerse tabi) israftan öteye geçmeyeceği, aklıselim sahibi herkesin idrak edebileceği bir durumdur.

Gözünün önündeki saban okunu görmeyip, başkasının gözündeki saman çöpünü görenlerin, şu mübarek günde bühtanlarını artırmamak için Cumhurbaşkanlığı makamınıniye hariç tuttuğumuzu söyleyelim.

Adı üstünde Cumhurbaşkanlığı, halkın başkanlığı! Cumhurbaşkanımızın şehit ve gazi ailelerimiz başta olmak üzere devlet hizmeti açısından iftarlar verilmesi beklenir ve istenir.

Esas niyetim şudur:

Ramazan-ı Şerifin muhtevasını bilen iş adamlarımız, dernekler-vakıflar ve şahıslar olarak otellerde, lokantalarda veya çeşitli merkezlerde iftar verecek veya vermek isteyenlerle; “insaf, israf ve vicdan” çerçevesinde sohbet etmektir.

Asla yanlış anlaşılmasın. Ne kimsenin dininin, vicdanının ne de cüzdanının bekçisi-kâhyası değilim. Sadece insani bir dileğimi paylaşmak istedim. Hepsi bu!

İftar vermenin, iftar sofrasında buluşmanın anlamını, Ramazan-ı Şerif’in muhtevasına muttali olan her insanımız bilir. Bunu bildiği için de vereceği iftar Allah rızası içindir.

Oysa iftarın esası evlerde; dosta-akraba ve komşularla paylaşmadır. Artık evlerimiz otel lobisine döndüğü için ailemizle dâhi aynı sofrada buluşamıyoruz ki, iftar daveti verelim.

Hal böyle olunca ne oluyor? Otel, lokanta veya bu işi yapan mekânlarda iftarlar veriyoruz. Yediğimiz önümüzde, yemediğimiz çöpe gidiyor.

Bir de bu sofralarda Ramazan’ın muhtevasına uygun konuşma yapacaklar çıkıp; Peygamberimizin bir tek hurma ile oruç tuttuğunu anlatmıyor mu?

Tövbe… İnsan önündeki sofradan sıkılır biraz yahu!

Gerçi televizyonlarda konuşanlar da tıka basa yiyip içtikten sonra onlar da Peygamberimizin ve sahabe efendilerimizin çok az yiyecekle yetindiklerini anlatıyorlar -ki elbet doğrudur- fakat bu kadar zengin sofralar sonrası anlatım hiç tesirli olmuyor. Geçelim.

Kimin nerede nasıl iftar vereceğine elbet müdahale edilemez, yönlendirilemez, yönetilemez fakat belki şu hatırlatmaya ve soruya cevap verilebilir.

- İnsanların keselerine, makam, mevki ve yönetici pozisyonlarına göre değişik mekânlarda verilen iftarlarda, israf meydana geliyor mu gelmiyor mu?

Sözü daha fazla uzatıp, kaş yaparken göz çıkarmama adına istatistiklerin ortaya koyduğu israftan rakamlar sunalım.

Ülkemizde kişi başı yıllık 93 kilogram yiyecek çöpe atılıyor ve kişi başı yıllık gıda israfında dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye’de her gün 4.9 milyon adet ekmeğin ve üretilen sebzelerin yüzde 50’sinin israf edildiğini, her yıl toplam 18.8 milyon ton gıdanın çöpe gittiğini belirtiyor.

Gıda israfının sadece yüzde 2 civarında önlenmesiyle, ekonomiye 5 milyar lira katkı sağlanacağı söyleniyor. İnananlar için işin günah kısmı hariç!

Ezcümle bir dosttan:

- “Ne kadar varlıklı-imtiyazlı-güçlü ve ne kadar makamımız-mevkiimiz yüksek olursa olsun, gönül terazimizde merhametimiz ağır basmıyorsa”… Bir hiçiz!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hayrettin HATUNOĞLU

Acaba o iftarı Allah Rızası için mi yoksa birilerine Müslüman görünüp menfaat sağlamak için mi yani gösteriş için mi veriyorlar?

Allah

Razı olsun. Yahu israf, haram, en büyük günahlardan. Lafı evelemenin gevelemenin hiç lüzumu yok. Başımıza taş yağmadığına şükredelim.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23