Fenerbahçe niçin kaybetti?
Şampiyonlar Liginde iki temsilcimizden birisi olan Fenerbahçe, Ukrayna’nın Shakhtar Donetsk takımına deplasman da 3-0 yenilerek devler ligine veda etti. Buraya kadar her şey tamam…Peki, basında var olan 5N+1K habercilik kuralını bu maça uyarladığımızda, yenilgi için neler söyleyebileceğimiz gerçeği karşımıza çıkıyor.
Önce maçın genel durumuna bir bakalım. İlk maçın 0-0 bitmesi deplasman takımları için her zaman dezavantaj olarak gözükebilir. Fakat Fenerbahçe gibi bir takımın rövanşta 3-0 gibi farklı bir yenilgi alması beklenmiyordu!
Tamam rakip güçlü. Tamam, takımın genel yapısında, oyuncu açısından büyük değişiklikler oldu! Bu tür yaklaşımlar, gerçekçiliğin yanında ‘duygusal’ bir hal alır ki, kendisi ile barışık, profesyonel ekipler için bu yaklaşım söz konusu değil.
Teknik olarak ev sahibi ekip golü erken bulması ve özellikle maçın ilk yarısında Meireles ve Sow’un kaçan golleri, temsilcimiz adına yakalanması gereken ‘fırsatların-umutların’ havada kalmasına neden oldu…
Karşılaşmasının ikinci yarısının hemen başında Sow ve Alves ile kaçan goller, sarı-lacivertli ekip için kritik dakikaların başlangıcı oldu. Halbuki bu takım değil mi sezon öncesi kamp sürecinde 3 gol ortalaması ile oynayan. Bulduğunuz zaman gole çevireceksiniz.
Teknik direktör Vitor Pereira’nın maçın 60. dakikasında tribüne gönderilmesi bu kritik dakikaların üstesinden gelememenin bir neticesi. Tam bir ‘psikolojik’ vaka diyebiliriz. Fenerbahçe hocasının tribüne gönderilmesi ekibine ne kazandırdı-kaybettirdi? Bu maç Şampiyonlar Ligine veda anlamı taşıdı, bu hareketin anlamı da bu sonuçla eşdeğer…
Takımını sahada yalnız bırakan hiçbir teknik direktör, takımına az da olsa katkı sağladığı bugüne kadar görülmemiştir. Öyle veya böyle, doksan dakikanın tamamı olmasa da, orta sahanın yükünü üstlenen ‘Emre’ bu takımdan, hangi nedenlerle gönderildi. Bunu birileri Vitor Pereira’ya anlatması gerek…
Elde edilen 3-0’lık yenilgi ile Fenerbahçe, ‘Devler Ligi’ hasretini yedi seneye çıkarması manasına geliyor. İstatistikler temsilcimizin deplasmanda oynadığı son 5 Avrupa Kupası maçını kazanamadığını gösteriyor. Öyle ise fazla ‘abartılmaması’ gereken bir durum..
Şimdi sizlerle, bu tür Avrupa maçlarında Türk takımlarının neden kısa sürede ‘pes’ ettikleri konusunda bazı hususlara değinmek istiyoruz. Lig biteli ne kadar oldu? Takım iskeletini oluşturan yeni transferler, hangi hazırlık maçında bir arada oynama imkânına sahip oldu? Ukrayna ekibinin hocası 11 yıldır bu takımla birlikte!.. Futbol bir takım oyunu olduğuna göre, oyuncuların kendi içinde ‘uyumlu’ olmaları gerekiyor. Kaçan ve yenen gollerin, gerekçeli nedeni bu uyumsuzluktan kaynaklanabilir mi? Öyle ya Lig başlamadan Avrupa’ya veda eden temsilcilerimiz…
Teknik Direktör Pereira ‘olmadı’ derken altını çizdiği hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum; ‘…Bu akşam bizden ‘önde’ bir takımla karşılaştık. Bunu şu anlamda söylüyorum; onların hazırlık dönemi bizden daha önce başladı…’
Evet, onların hazırlık dönemi bizden daha önce başladı… Pereira gibi takımlarımızı yöneten Teknik Direktörlerimiz her defasında bu tür serzenişler dile getiriyorlar. Ama her ne hikmet ise bu lig takvimimiz bir türlü ayar getirilemiyor. Dileriz Göksal Gümüşdağ’ın yeniden başkanlığa getiren Kulüpler Birliği bu duruma, lig takviminin’ yeniden düzenlenmesine, gerekli hassasiyeti gösterir…
Fenerbahçe için artık Şampiyonlar Ligi’nin yerine Avrupa Ligi var. Sarı-lacivertli ekip, kadro olarak Süper Ligi sürükleyecek, dahası şampiyon olacak bir yapıya-güce sahip. Rakiplerin tedbir amaçlı yapılan ‘transferlere’ baktığımızda bunu görmek zor değil. Avrupa Liginde yapacakları ise, yarı final ve final sürecine kadar, kaygıların ötesinde gibi gözüküyor…