"ET, SARIMSAK, SOĞAN VE MAYDANOZU EKSİK ETMEYİN" Vücudumuzda sentezlenen glutatyon miktarına da değinen Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, şöyle devam etti: "Vücudumuzda doğal olarak üretilen glutatyon miktarı yaşlanma ile azalır. Özellikle serbest radikal üretiminde artışa neden olan iç ve dış faktörler nedeniyle ihtiyacın arttığı durumlarda da yetersiz hale gelebilir. Glutatyon seviyesinde azalmaya neden olan durumlara örnek olarak stres, kötü beslenme, alkol, sigara, ilaçlar, toksik maddeler, ağır metaller, uyku bozukluğu, otoimmün hastalıklar ve romatizmal hastalıklar gibi kronik hastalıkları sayabiliriz. Hasarlı hücreler yaşlanmanın, hastalıkların ve tümöral oluşumların kapısını açar. Glutatyon seviyesini arttırmada sentez için gerekli olan aminoasitlerden zengin bir beslenme öneriyoruz. Ayrıca glutatyon ve çeşitli mineral ve vitaminleri içeren besin takviyelerinden de faydalanabiliriz. Bu anlamda et, yumurta ve balık gibi hayvansal kaynaklı besinlerin yanı sıra; özellikle kükürt içeren sarımsak, soğan, brokoli, lahana, su teresi, karnabahar gibi sebzeler diyetimizde yer almalıdır. Folat, biotin, B6 ve B12 vitaminlerini içeren karaciğer, ıspanak, Brüksel lahanası, fındık, mercimek, kuşkonmaz, avokado, börülce ve maydanoz gibi besinler de tüketilmelidir. Yine kurkumin içeren zerdeçal, selenyum, N- asetil sistein, alfa lipoik asit, magnezyum, çinko, C ve E vitaminleri de glutatyon seviyelerini arttırmada bize destek sağlar. Bunların yanı sıra düzenli yapılan aerobik egzersizin de glutatyon seviyelerini arttırmada olumlu etkisi bulunur."