Suriye’nin Neil Armstrong’u olarak bilinen Muhammed Faris, İstanbul'daki hayatını ve uzay macerasını ilk kez anlattı
Muhammed Faris, 1987 yılında uzaya giden ilk Suriyeli oldu; bulundukları mekik ülkesinin sınırlarından geçerken radyodan yaptığı konuşmayla Başkan Hafız Esad’a selam yolladı. Döndüğünde ülkesinde kahraman ilan edildi. Ama bugün Türkiye’de oldukça zor şartlarda yaşayan bir mülteci.
Dört senedir Türkiye’de bir mülteci olarak yaşıyor
Ülkesinde kendi adına açılan havaalanları; evleri; korumaları olan Faris, şimdi Kocamustafapaşa’da iki odalı bir evde, altı kişilik bir nüfusla birlikte yaşıyor. Çünkü, halkı orada acı çekerken bir tercih yapıp ülkesini terk eden Faris’ün tüm malına, o ülkeyi terk ettikten sonra el koyuldu.
Esad’ın yöntemlerine karşı olduğunu söyleyen Suriyeli kozmonot, silahlı çatışmalar başlayınca, ona da bir kurşun isabet edebileceğini gördüğü için ailesiyle birlikte Türkiye’ye geldi. Kilis’ten yürüyerek geçtiler sınırı…
uzaya birlikte çıktığı Rus kozmonot arkadaşları Alexander Viktorenko ve Aleksandr Pavloviç’i kardeşi gibi sevmesine rağmen, ülkesine bomba yağdıran Rusya'nın ülkesinde yaşaması teklifini kabul etmemiş. O, Suriyelilere kapılarını açan Türk halkına şükranlarını sunuyor ve ekliyor: “Tüm Suriyeliler dilenci gibi görülmemeli”..
Yaşanan bu göç dalgasında profesörün de, cahilin de; toplumun her kesiminden insanın geldiğini söyleyen Faris, “Ama Suriye halkı genelde meslek sahibi bir halktır” diyor; “Yeter ki Türkiye bu meslek sahibi, diplomalı, bilim insanlarından faydalanmayı bilsin” diyor.
Faris, uzayda tam 7 gün, 23 saat, 8 dakika kaldı. Ve uzayın en güzel yanının Dünya’ya bakmak olduğunu söylüyor.
“Keşke dünyadaki tüm kötü insanları uzaya yollasalar. Geri geldiğinde ne kadar güzel olduğunu fark edip, kötülük yapmaktan vazgeçerler, eminim.”
65 yaşındaki kozmonotun şimdi sadece iki isteği var: Suriye’ye barışın gelmesi ve yeniden uzaya gidebilmek